Sosyal Medya

Abdülaziz Kıranşal: Toplum İslam'ı umut olarak görüyor mu?

Abdülaziz Kıranşal, Müslümanlar açısından çok önemli noktalara temas ettiği yazısında, İslam’ın toplumda nasıl algılandığına ve bu algının oluşumunda Müslümanların rolüne dikkat çekti.



“Aziz Ä°slam’ı sadece ve yalnızca Ä°slam’ı, tüm saflığıyla ve berraklığıyla topluma ulaÅŸtırmak en büyük Müslümanlık görevimiz olmalıdır.”

Abdülaziz KıranÅŸal, Müslümanlar açısından çok önemli noktalara temas ettiÄŸi bugünkü yazısında, Ä°slam’ın toplumda nasıl algılandığına ve bu algının oluÅŸumunda Müslümanların rolüne dikkat çekti.

KıranÅŸal, kafa patlatılması gereken asıl sorunun “yüzde doksan dokuzu Müslüman olan toplumumuzun yüzde kaçı ‘Ä°slam’ı bir umut’ olarak görüyor sorusu” olduÄŸunu vurguladı.

Milli Gazete‘de yayımlanan “Alnı secdeliler, sakallılar, baÅŸörtülüler umut olma özelliklerini kaybediyor” baÅŸlığını taşıyan yazısında KıranÅŸal, elimizdeki bunca nimete ve imkâna raÄŸmen Ä°slam’ın umut olarak görülmemesini, “Ä°slam’ın ve Müslümanların umut olma özelliÄŸini kendi ellerimizle katletmiÅŸiz demektir, vay bizim halimize” sözleri ile belirtti.

Çözüm ne olmalı?

“Ä°slam’ın umut olmadığı bir toplumun gelecek umudu da yok demektir” diyen KıranÅŸal, “tüm siyasi ve politik çekiÅŸmeleri, itikadi ve ilmi tartışmaları, cemaatsel ve tarikatsal farklılıkları bir kenara bırakıp umudu yani aziz Ä°slam’ı sadece ve yalnızca Ä°slam’ı, tüm saflığıyla ve berraklığıyla topluma ulaÅŸtırmak en büyük Müslümanlık görevimiz olmalıdır” dedi.

KıranÅŸal’ın iÅŸte o yazısı:

Bu toplum Ä°slam’ı umut olarak görüyor mu?

Ä°slam’ı dert edinen her Müslüman’ın, her alnı secdeli siyasetçinin, bürokratın, hocanın, akademisyenin, her Ä°slami STK yöneticisinin ve Ä°slam adına iÅŸ yaptığını söyleyen her Müslüman’ın, hep birlikte büyük bir ibadet bilinciyle kafa patlatırcasına düÅŸünmemiz gereken en önemli soru, bugün yüzde doksan dokuzu Müslüman olan toplumumuzun yüzde kaçı “Ä°slam’ı bir umut” olarak görüyor sorusudur.

Bu toplum Müslümanları umut olarak görüyor mu?

Ekonomik, sosyal, siyasi, uluslararası ve ahlaki krizlerimizin ancak Ä°slam tarafından çözülebileceÄŸine dair toplumun yüzde kaçının inancı var? Camide namaz kılan Müslümanları, tesettürlü hanımları, alnı secdeli bürokratları, sakallı tüccarları, Ä°slami ilimler tahsil eden gençleri, hâsılı Ä°slam’ı referans aldığını iddia edenleri bu toplumun yüzde kaçı umut olarak görüyor?

Ailemizden, akrabalarımızdan, dostlarımızdan, komÅŸularımızdan kaç kiÅŸi, “Evet bizim tüm sorunlarımızı Ä°slam çözer. Ä°slam olmadan ekonomi düzelmez, Ä°slam olmadan krizler bitmez” diyor?

Ekonomik sıkıntı yaşayanların umudu İslam mı?

Faiz, kredi kartı ve borç batağında inleyen garipler, dükkânının kirasını veremeyen esnaflar, çocuÄŸunun ihtiyaçlarını karşılayamadığı ve ailesini geçindiremediÄŸi için intihar eden babalar, elektrik ve su faturasını ödemek için erkeÄŸin bile kaldıramayacağı iÅŸlerde çalışıp çocuÄŸunun büyüdüÄŸünü göremeyen analar, Ä°slam’ı bir çıkış yolu, bir umut ve sorun çözücü olarak görüyorlar mı?

Haksızlık ve adaletsizlikten yakınanların umudu İslam mı?

Elinden tutan birini bulamadığı için suçsuzluÄŸunu ispatlayamayan ve hapishanelerde unutulan mazlumlar, bir dayısı, tanıdık bir makam sahibi olmadığı için adalete susamış, hakkını bile arayamayan garipler Ä°slam’ı umut olarak görüyorlar mı?

RüÅŸvetten ve torpilden bıkanların umudu Ä°slam mı?

RüÅŸvetten, yolsuzluktan, torpilden, iltimastan, kul hakkından, adaletsizlikten bıkmış kitleler, adeta kör düÄŸüm olmuÅŸ sosyal, ekonomik ve siyasi sorunlardan bunalmış yığınlar, bu iÅŸi çözse çözse Ä°slam’a göre hareket eden Müslümanlar çözer, yani Ä°slam çözer diyebiliyorlar mı?

Yıkılan ailelerin umudu İslam mı?

Çoluk çocuÄŸuna söz geçiremeyen anne-babalar, dayak yiyen, iÅŸkence gören kadınlar, evlenecek maddi imkânı olmayan gençler, yuvasını kurtarma derdinde olan eÅŸler, kahvehane köÅŸelerinde gelecek kaygısıyla kıvranan iÅŸsizler, ezilmiÅŸler, yoksullar, varoÅŸlar, zulme uÄŸramışlar, hak arayanlar Ä°slam’ı umut olarak görüyorlar mı?

Umudu kendi ellerimizle mi katlettik?

EÄŸer Müslüman bir toplum, Ä°slam’ın yerine umut olarak bitmiÅŸ, tükenmiÅŸ, çürümüÅŸ, insanlığa zulümden baÅŸka bir ÅŸey verememiÅŸ ideolojilere doÄŸru koÅŸuyor ve onları umut olarak görüyor, heyecanlanıyor, umutlanıyorlarsa vay bizim halimize…

EÄŸer böyleyse, elimizdeki bunca nimete ve imkâna raÄŸmen Ä°slam’ın ve Müslümanların umut olma özelliÄŸini kendi ellerimizle katletmiÅŸiz demektir. Bugün tüm siyasi ve politik çekiÅŸmeleri, itikadi ve ilmi tartışmaları, cemaatsel ve tarikatsal farklılıkları bir kenara bırakıp umudu yani aziz Ä°slam’ı sadece ve yalnızca Ä°slam’ı, tüm saflığıyla ve berraklığıyla topluma ulaÅŸtırmak en büyük Müslümanlık görevimiz olmalıdır.

Ä°slam’ı ve Müslümanları yeninden umut haline getirmek zorundayız.

Bu Ä°slam, sömürüye, haksızlığa ve adaletsizliÄŸe göz yuman bir Ä°slam deÄŸil, cahiliye döneminde diri diri gömülen kız çocuklarına umut olan hakiki Ä°slam’dır. Bu Ä°slam, küçücük yavrusu kucağından sökülüp topraÄŸa gömülen çaresiz annelere umut olan gerçek Ä°slam’dır. Bu Ä°slam, bir mal gibi alınıp satılan kadınlara umut olan Ä°slam’dır. Bu Ä°slam, zulüm ve iÅŸkence altında inleyen kölelere özgürlük ve umut olan Ä°slam’dır. Bu Ä°slam, malı gasp edilen, alacağı verilmeyen, adalet arayan tüccara bereket ve umut olan Ä°slam’dır. Bu Ä°slam, tefecilerin pençesinde inleyen gariplere, sömürülenlere, ezilenlere, horlananlara umut olan Ä°slam’dır.

Ä°ÅŸte bu Ä°slam’ın diriltici soluÄŸu, heyecanlandırıcı ruhu, umut verici potansiyeli ve kriz çözücü özelliÄŸi tıpkı asrısaadette olduÄŸu gibi bugün de her eve, her mazluma, her yetime, her garibe, her ezilene, her sömürülene ulaÅŸmadıkça Ä°slam ve Müslümanlar umut olamazlar. Ä°slam’ı talep eden, Ä°slam’ı arzulayan, tek çıkış yolu olarak Ä°slam’ı gören bir nesil yetiÅŸmedikçe tüm umutlar boÅŸa çıkar. Çünkü Ä°slam’ın umut olmadığı bir toplumun gelecek umudu da yok demektir.

Ä°slam, umuttur. Selam olsun umudu taşıyanlara…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.