Sosyal Medya

Abdurrahman Dilipak'ın kaleminden: Psiko-loji

Son günlerde hakkında en çok konuşulan mesleklerden biri de psikoloji. Herkesin psikolojik sorunları var. “BİREY”leri sorunlu toplumların kendilerinin “sorunsuz” olması mümkün değil.



Bizde ilim parçalanmaz. Psikoloji ve Sosyoloji aslında birbirini tamamlar.

Sahi Psikoloji neyi inceler? Ruh sağlığını mı? Ruh hasta olmaz ki. O Allah’tan gelen ve ona dönecek olan bizi insan yapan, üstün kılan ana cevherdir. Bir insan Ruh, Can, Nefs, Akıl, Beden gibi hassalardan oluşur. Hasta olan Akıl’dır,Nefs’tir, Can’dır. Beden’dir.

Tarihi anladım ama Prehistorya diye bir ilim olur mu mesela. Tarih öncesi diye bir zamandan söz ediyoruz. Tarih de yazı ile başlıyor. Elde yazılı bir şey yok. “Eser” var, “müessir” yok. Müessiri eserdeki izlerinden anlamaya, yorumlamaya çalışıyoruz. O nesneye tarih biçmeye çalışıyoruz. Bir yandan da esere bakıp müessire ulaşma konusunda, mesela akledip Allah’a ulaşamıyoruz.

Tarih öncesi deyince, mağara dönemi insanı diye bir “insan tipi”nden söz ediyorlar.

Mesela, insanın bir ahiret hayatı var. Sonra dünya hayatı. İlk insan dünyaya geldiğinde evde oturuyordu, okur-yazardı, çocukları hayvancılık ve tarımla uğraşıyordu. Kâbe aslında Allah’a adanan ilk kutsal ev. İlk Mabed’di.

Mesela Maymun’dan insan olmadı. Sapkın bir insan topluluğu ceza olarak Maymun’a dönüştürüldü.

Bizim psikologlar, mesela, insanı çepeçevre kuşatan Melekleri, Şeytanları, Cinleri hesaba katmazlar. Melek Ruh’un dostudur, Şeytan nefsin. Nefs’in; nefs-i emmare, nefs-i levvame, nefs-i mülhime, nefs-i mutmainne, nefs-i razıyye, nefs-i merdıyye ve nefs-i kamile olmak üzere 7 mertebesi vardır. “Nefs terbiyesi” vardır mesela. Yoksa Nefs kötülüğe meyyaldir. Heva, Heves, oyun, eğlence, bencillik, gurur/kibir onun zaaflarıdır.

Nefs-i Emmare sürekli kötülük ve masiyete yönlendiren nefstir. Levvame, yapan, ama yaptığından utanan, pişmanlık duyan, kurtulmaya çalışan nefstir. Mülhime ilham alır ve hayra meyletmeye başlar ve masiyetten kurtulmak için çaba gösterir. Mutmain, kurtulmuş, tatmin olmuş Nefs’tir. Raziye, Artık o Allah’tan ve O’nun hükmünden razıdır. Onun için hayat rehberi O’nun rızasıdır. Mardiye, Allah’ın ondan razı olduğu kişidir. Kamile ise Kemal makamıdır.

Can hayvanlarda da var. Bir de aklımız var, gerçekliğin bilgisinden öte bizi Hakikat’a taşıyacak olan ve bizi insan yapan. Beden canın kafesidir. Ruh ve nefs de onunla beraberdir.

İnsan sadece akılla donatılmadı. Bir de onun sezgileri vardır. “Leduni” bir derinliğe sahiptir. “Bilgi”den yola çıkarak, Maarif ile İrfan’a ve Hikmete ulaşır mesela. Onun hisseden, Kitap’ta “Fuad” olarak isimlendirilen bir kalbi vardır mesela.

“Can” deyince, genetik bir miras taşır, bedeninin özelliklerine bağlı, meziyet ve riskleri vardır. Çevresel ve kozmik, denge şartlara bağlı, vehbi ve kesbi edinimleri vardır. Hem tekâmül eder, hem de tereddi eder. “Ekmel-i mahlukat”, “eşref-i mahlukat” da olur, “belhum adal” da.

Onun bir “Kader”i, “Rızg”ı ve “Ecel”i vardır. Onun bir imtihanı vardır. Allah onu malları, canları ve sevdikleri ile kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Onu sabırla da imtihan edebilir, ikramla da. Rızası yolunda ilerlerken O’nun “gaybi” yardımları da olacaktır, bereketi de. Hızır’la da buluşabilir.

Sabır ve Sadaka yoksa heva ve heveslerimiz peşinde koşacaksak varacağımız yer belli.

Öte yandan, Neura Psikoloji diye yeni bir psikoloji doğuyor, ama bizim akademisyenler, bu yeni bir alan. Biz bunu çözene kadar, Neuralink sonrası “Transhuman” denen yeni bir canlı türü ile karşılaşacağız. Siborglar de öyle. Nesneler arası internet ağına bağlı bir birey, bir makine ve bir hayvan arasındaki zihinsel etkileşim nasıl olacak? Neura Terapi ya da NeuraBiofeedback’dan öte bir durum söz konusu. Zihni reset’lenmiş ve/veya yeni bir kişilik yüklenmiş bir genomik bireyin Psikolojisi konusunda bizim akademisyenlerin bir zihinsel hazırlığı var mı? Elektromanyetik ve biyokimyasal müdahalelerle kişiyi hormonal açıdan etkileyebilirsiniz. Bu bir tedavi yolu olabileceği gibi yeni bir suç konusu da olabilir. Aslında bizim Hukuk sistemimiz de diğer akademik alanlarda olduğu gibi, Gerat Reset ve Yeni Normal dönemi tam olarak anlayabilmiş değiller.

Daha sırada canlı ama ruhsuz insanlar var. Tavşan gibi üreyen, Koyun gibi büyüyen, Sincap gibi bir sindirim sistemine sahip olan, ama insan gibi düşünen birini düşünün. Organlarının önemli bir kısmı sentetik ya da başka canlılardan aktarılan bir canlının psikolojisi nasıl olacak? Ya da insan organları taşıyan bir hayvanla, nesnelerarası internet üzerinden haberleşen, insanımsı robotlarla bir arada yaşayan bir bireyin psikolojisi nasıl olacak.

Artırılmış bir gerçeklik, sanal gerçeklik, hakikatin ve gerçeğin makine tarafından tanımlandığı bir dünyada siyaset ve ideolojiye, piyasaya ihtiyaç duymayan, rüyalarını kaydeden ya da rüya satın alınan bir dünyanın insanımsı mahlûklarının dünyası için bir fikri olan var mı?

Hadi bunu geçtim. Tarihin sonu, kıyamete giden süreçte yaşanacak olan dehşet ve olağandışılıkların konuşulmasının bile insan psikolojisi üzerindeki etkileri konusunda çalışan birileri var mı? Evangeliklerin “Tanrıyı kıyamete zorlaması” ya da, Kur’an-ı Kerim’deki, Tevrat’taki, mesela İncil’deki “Yuhanna Vahyi”nin insanlar üzerindeki psikososyal, teopolitik etkileri üzerinde çalışan birileri var mı? Neyse, biz şimdi Covid’i, depremi konuşmaya devam edelim. Selam ve dua ile.

Yeniakit

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.