Sosyal Medya

Güncel

Uzmanlar uyarıyor: İslamofobi 21 yüzyılın genel ideolojisine dönüşüyor

Avrupa'da İslamofobik saldırı ve faaliyetler artarken, uzmanlar bunun küresel bir eğilim olduğunu ve 21. yüzyılın ideolojisi haline geldiğini söyledi.



SETA Avrupa AraÅŸtırmaları Direktörü Enes Bayraklı, Ä°ngiltere'deki Exeter Üniversitesinde ÖÄŸretim Üyesi Dr. Narzanin Massoumi, Fransa'da resmi binalara Hazreti Muhammed'e hakaret içeren karikatürlerin yansıtılmasıyla bir kez daha gün yüzüne çıkan Avrupa'daki Ä°slamofobi sorununa iliÅŸkin AA muhabirine deÄŸerlendirmede bulundu.

Ä°slamofobi'nin küresel bir eÄŸilim olduÄŸuna dikkati çeken Bayraklı, "Esasen Ä°slam düÅŸmanlığı ve Ä°slamofobi 21. yüzyılın ideolojisi haline geldi. Dünyadaki hakim güçler her zaman kendilerine bir 'öteki ve düÅŸman' ilan ederler." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

DüÅŸman tanımının tarih boyunca deÄŸiÅŸiklik gösterdiÄŸine iÅŸaret eden Bayraklı, Orta ÇaÄŸ'da Batı'nın iç düÅŸmanının Yahudiler, dış düÅŸmanının ise jeopolitik olarak Ä°slam dünyası olduÄŸunu söyledi.

"Müslümanlar ÅŸeytanlaÅŸtırıldı"

Bayraklı, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Batı'nın "Ä°slam diye bir derdi kalmadığını" düÅŸünerek komünizme odaklandığını kaydetti.

SoÄŸuk SavaÅŸ'ın sona ermesiyle Ä°slam dünyasının tekrar hedef tahtasına koyulduÄŸuna ve özellikle ABD'deki 11 Eylül terör saldırılarının bu baÄŸlamda bir dönüm noktası teÅŸkil ettiÄŸine dikkati çeken Bayraklı, "Müslümanların ÅŸeytanlaÅŸtırıldığını gördük. Terörle mücadele doktrini çerçevesinde Ä°slamiyet'in terörle özdeÅŸleÅŸtirildiÄŸini gördük." diye konuÅŸtu.

Bunun ardından Ä°slam'ın görünür tezahürlerine yönelik bir "cadı avı" baÅŸlatıldığını ifade eden Bayraklı, bunun yansımalarının medyada, siyasetin dilinde ve yasalarda görüldüÄŸünü belirtti.

"Fransa, Ä°slamiyet'i ÅŸekillendirmek istiyor"

Bayraklı, Avrupa'da baÅŸörtüsü, cami, minare, helal et kesimi ve sünnete iliÅŸkin yasakların gündeme gelmeye baÅŸladığına dikkati çekerek, "Esasen küresel bir eÄŸilim var ancak Fransa özelinde baktığımızda da bu ülkenin laikliÄŸi daha radikal yorumladığını görüyoruz. LaikliÄŸi devletin dine müdahil olduÄŸu, ÅŸekillendirdiÄŸi bir ÅŸey olarak okuyorlar ve Ä°slamiyet'i de ÅŸekillendirmek istiyorlar." açıklamasında bulundu.

Bayraklı, benzer tutumların Almanya, Avusturya ve Hollanda da görüldüÄŸüne iÅŸaret etti.

"Macron krizlerle boÄŸuÅŸuyor, aşırı saÄŸ söylemine baÅŸvuruyor"

Fransa'nın birtakım krizlerle boÄŸuÅŸtuÄŸunu belirten Bayraklı, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Birincisi Fransa ekonomik bir kriz yaşıyor. Sosyal bir patlama olarak bunu Sarı Yelekliler hareketinde gördük. Ä°kincisi korona krizi. Üçüncüsü kimlik krizi. Bunun temelinde de Avrupa kaçınılmaz bir ÅŸekilde 'esmerleÅŸiyor' ve bunu kabul etmek istemiyorlar. 'Protestan, Katolik, beyaz Avrupa'yı' korumak istiyorlar. DoÄŸum oranlarının düÅŸmesinin etkisini mültecilerle gidermeye çalışıyorlar. Ancak mültecileri de istedikleri gibi asimile edemiyorlar."

Bayraklı, Fransız Ä°çiÅŸleri Bakanı Gerald Darmanin’in ülkedeki marketlerde helal gıda ürünlerine özel reyonların bulunmasından rahatsız olmasını örnek göstererek, "Bu baskıcı, asimilasyoncu, tek kültürcü anlayışı gösteriyor." dedi.

DiÄŸer taraftan tüm bu söylemlerin neticesinde "aşırı saÄŸ söyleminin normalleÅŸtiÄŸine" dikkati çeken Bayraklı, merkez saÄŸ partilerin de çökmeye baÅŸladığını kaydetti.

Bayraklı, Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron'un da beklentileri karşılayamadığını ve bir sonraki seçimlerde hezimete uÄŸrama ihtimalinin artmasıyla aşırı sağın yükseliÅŸ trendini terse çevirmek için "kraldan daha da kralcı" davranmaya baÅŸladığını ifade etti.

"İslamofobi yasallaştırılıyor, meşrulaştırılıyor"

Artan Ä°slamofobi'nin toplumsal ve sosyal hayatta birçok yansımaları olduÄŸunu belirten Bayraklı, "Her ÅŸeyden önce Müslümanların dini özgürlüklerinin gün geçtikçe kısıtlandığını, Ä°slamofobi'nin yasallaÅŸtığı ve meÅŸrulaÅŸtırıldığını görüyoruz." ifadesi kullandı.

Bayraklı, aynı zamanda Ä°slamofobi'nin sokakta ÅŸiddete ve organize planlı ve siyasi hedefi olan bir teröre dünüÅŸtüÄŸünü kaydetti.

Özellikle baÅŸörtülü kadınlar gibi Müslümanlığı görünür insanların iÅŸ ve sosyal hayatta ayrımcılığa maruz kaldığını, ev kiralamada dahi sıkıntı çekmeye baÅŸladığını belirtti.

"Ä°slamofobi'yi takip edecek, belgeleyecek kurum gerekiyor"

Bayraklı, bu alanda atılması gereken adımlar hakkında ise karşı tarafta bu meseleyi problem olarak tanımlayan bir siyasi iradenin olması gerektiÄŸini ancak mevcut durumda ciddi siyasi irade eksikliÄŸi bulunduÄŸunu, birçok liderin Ä°slamofobi kavramını aÄŸzına bile almadığını söyledi.

Öte yandan Müslümanların da "özür dileyici" bir tutum sergilediÄŸini ifade eden Bayraklı, "'Kendimizi iyi anlatamıyoruz, biz daha iyi anlatsak bizi böyle tanımazlar.' ÅŸeklinde bir tutum hakim. Ancak ırkçılığın çalışma mekanizması böyle deÄŸil. Irkçı, zihninde inÅŸa ettiÄŸi Yahudi'ye, Müslüman'a düÅŸmandır. Müslümanlar kendini anlatmalı ama özür dileyici tavırdan vazgeçmeli. Meselenin siyasi olduÄŸunu anlamak geliyor." dedi.

Bayraklı, problemi açık ve seçik ÅŸekilde ortaya koymanın, bu alanda akademik çalışma ve rapor hazırlamanın önemli olduÄŸuna iÅŸaret ederek, kendisinin de 5 yıldır editörlerinden biri olduÄŸu Ä°slamofobi Raporu'nun bu alanda önemli katkılar saÄŸladığını söyledi.

Küresel bazlı Ä°slamofobi'yi günlük düzeyde takip edecek, belgeleyecek ve destek saÄŸlayacak bir kurumun oluÅŸturulmasının ise büyük önem taşıdığının altını çizen Bayraklı, Türkiye'nin bu çerçevede inisiyatif alabileceÄŸini deÄŸerlendirdi.

"Terörle mücadele kapsamında Müslümanlar tehdit gibi gösterilmeye baÅŸlandı"

"Ä°slamofobi nedir?" adlı kitabın yazarı ve Exeter Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Dr. Massoumi de "Ä°slamofobi, en basit tanımıyla Müslümanları hedef alan bir ırkçılık türüdür." dedi.

Massoumi, Ä°slamofobi'nin özellikle son 20 yıldır Avrupa'da artış gösterdiÄŸini belirterek, "Terörle mücadele kapsamında Müslümanlar ve Ä°slamiyet 'Batı' için bir medeniyetsel tehdit gibi gösterilmeye baÅŸlandı. Avrupa'da terörle mücadele politikaları yoÄŸunluklu olarak Müslümanları hedef alıyor. SaÄŸ ve merkezdeki siyasi liderler de sıklıkla 'Ä°slam tehdidi'nden bahsetmeye baÅŸladı." dedi.

Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel'in ülkesi için en büyük tehdidin "Ä°slami terör" olduÄŸunu söylediÄŸini anımsatan Massoumi, Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron'un ise "Ä°slamcı ayrımcılıkla" mücadele edeceÄŸine söz verdiÄŸini hatırlattı.

Massoumi, "Fransa'da kamu alanlarında çeÅŸitli Ä°slami örtünme ÅŸekillerinin, okullarda baÅŸörtüsü ve kamuda peçenin yasaklanması, Müslümanları ırkçılığın meÅŸru hedefleri haline getirdi." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

"Fransa'da Müslümanlara ayrım yapılmaksızın baskı uygulanıyor"

"Fransa'da bir öÄŸretmenin trajik ÅŸekilde öldürülmesi, hükümetin Müslümanlara ayrım yapmaksızın güçlü baskı uygulamasıyla sonuçlandı." diyen Massoumi, Fransa'da aralarında ırkçı karşıtı örgütlerin de bulunduÄŸu 50'den fazla Müslüman kuruluÅŸa baskın yapıldığına dikkati çekti.

Massoumi, "Müslümanların ayrım yapmaksızın hedef alınması, toplu bir ceza görevi görüyor ve Müslüman karşıtı ırkçılığı körükleyen bir ortam oluÅŸturuyor." vurgusunda bulundu.

"Tehlikeli sonuçları var"

Artan Ä°slamofobik politikaların, siyasi retorik ve faaliyetlerin çok tehlikeli sonuçlar doÄŸurduÄŸuna iÅŸaret eden Massoumi, "Müslümanlar giderek sokaklarda daha fazla sözlü ve fiziksel ÅŸiddette maruz kalıyor. Daha geçen hafta iki Müslüman kadın korkunç bir ÅŸekilde Eyfel Kulesi'nin yakınlarında defalarca bıçaklandı." ifadelerini kullandı.

Massoumi, "Ä°slamofobi ile mücadele için Müslümanların temel haklarını tehdit eden, onları damgalayan, suçlu muamelesi yapan ve ayrım yapmaksızın hedef alan politikaların geri çevrilmesi gerekiyor." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.