Sosyal Medya

Yusuf Kaplan: Türk siyasasının son asırdaki hazin tasfiye tarihi

Yakın tarihimizi, tasfiyeler tarihi olarak okumadık hiç. Kendi kendini tasfiyeler tarihi üstelik de! Marx haklı: Fazlasıyla trajik yakın tarihimiz ama ders alamadığımız için komediye dönüşüyor! Soru şu: Neden İslâmcılar İslâmcılığı, Türkçüler Türkçülüğü, Kemalistler Kemalizmi kendileri tasfiye ediyorlar peki?



TÜRKÇÜLÜÄžÜN TÜRKÇÜLER TARAFINDAN TASFÄ°YESÄ°
 
“TürklüÄŸü Türkçüler bitirdi.” Yahya Kemal neredeyse yüzyıl önce böyle söylemiÅŸ. Süheyl Ünver aktarıyor büyük ÅŸairin bu sözünü Yahya Kemal söyleÅŸileri kitabında.
 
Ä°ttihat ve Terakki iktidarları, sadece TürkçülüÄŸü bitirmediler; Osmanlı’yı da bitirdiler, adım adım tasfiye ettiler.
 
Cumhuriyet döneminde bu Osmanlı’nın tasfiye süreci tamamlandı ve Osmanlı mirasının, medeniyet iddialarının, ruhköklerimizin tasfiyesine dönüÅŸtürüldü!
 
Türkçülük, Cumhuriyet’in kuruluÅŸu sürecinde beslenilen damarlardan biri oldu: Cumhuriyet’in Gökalp’le valsi kısa sürdü: Kemalizm, Türklere Ä°slâmsız bir kök arayışına giriÅŸti: Romantik, çarpık, ruhsuz bir kök arayışı baÅŸarısızlıkla sonuçlanacaktı: Bir topluma ruhunu veren ruhköklerinden arındırılmış, köksüz kök arayışlarının baÅŸarıyla sonuçlandığını tarih yazmıyor!
 
Ä°SLÂMCILIÄžIN Ä°SLÂMCILAR TARAFINDAN TASFÄ°YESÄ°
 
Ä°slamcılığı da, Ä°slâmcıların “bitirdiÄŸini” söyleyeceÄŸim.
 
Yüzyıl önce de, yüzyıl sonra da bir imkân olarak, bir soluk olarak tarihî bir rol oynamak için kolları sıvayan Ä°slâmcılık, tıpkı Türkçülük gibi kendi nefesini kendisi tüketti, kendi önünü de,kendi biletini de kendisi kesti!
 
Osmanlı döneminde, özellikle Abdülhamid devrinde zirve noktasına ulaÅŸmaya baÅŸlayan Ä°slâmî entelektüel birikim ve atılımın yegâne temsilcileri Ä°slâmcılar, Abdülhamid’i anlayamadılar, güçlü bir fikrî kaynaktan ve destekten yoksun bıraktılar Sultan’ı, Abdülhamid’in yanlışlıklar yapmasına çanak tutarak hem Ä°slâmcılığı “bitirecek” hem de Osmanlı’nın tasfiyesine yol açacak büyük hatalara imza attılar. Osmanlı’nın yok oluÅŸa sürüklenmesinde, Ä°ttihat ve Terakki’nin çapsız, ruhsuz ve basîretsiz çabaları kadar Ä°slâmcıların hataları da küçümsenmeyecek bir rol oynadı.
 
Ä°slâmcılığın yüzyıl önce yaÅŸadığı hikâyenin farklı ÅŸekillerde de olsa tekrarlandığını görüyoruz bugün. Sadece Ak Parti’yi kastetmiyorum burada; bütün diÄŸer siyasî oluÅŸumların, cemaatlerin, sivil Ä°slâmî kuruluÅŸların adımlarını, yaptıklarını ve toplam hasılalarını kastediyorum.
 
Ama geldiÄŸimiz noktada, gerek siyaset kurumunun gerekse cemaatlerin, diÄŸer Ä°slâmî oluÅŸumların hoyratlıkları, ekonomik ve siyasî güç ve çıkar sözkonusu olduÄŸunda Ä°slâmî ölçüleri kolaylıkla terk edebilmiÅŸ olmaları sadece Ä°slâmcılığın deÄŸil, esas itibariyle Ä°slâm’ın büyük yara olmasına yol açtı.
 
KEMALÄ°ZMÄ°N KEMALÄ°ZM TARAFINDAN TASFÄ°YESÄ°
 
Kemalizm daha doÄŸarken sakat doÄŸdu: Atatürk’ün ölümüyle de bitti, bence.
 
Kendi yokoluşunun tohumlarını kendi elleriyle ekiyordu Kemalizm.
 
Bir yandan, çocuklarını yiyordu devrim: Mustafa Kemal’in “meÅŸhur beÅŸler” olarak birlikte yola çıktığı Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Refet Bele ve Kazım Karabekir’le yolları ayrılacaktı!
 
Neden? Ne olmuÅŸtu da, en yakınındakiler Atatürk’ün yanından uzaklaÅŸmışlar ya da uzaklaÅŸtırılmışlardı?
 
Bu soru önemlidir ve cevabı verilmemiÅŸtir; verilmemiÅŸtir çünkü sorulmamıştır!
 
Öte yandan, tepeden bir kimlik, kültür, hayat tarzı, uygarlık dayatıldı topluma.
 
Bir oluÅŸum sınırlarını aÅŸarsa, zıddına, karşıtına dönüÅŸür: Burada da öyle oldu. Kemalizm, kök salamadı.
 
Ama gerek siyasette, gerekse toplumda cemaat, sivil toplum kuruluÅŸu olarak Ä°slâmcıların Ä°slâmî ölçüleri, haram helâl ölçülerini hiçe saymaları, kul hakkına riayet etmemeleri, siyaseti yani aracı hakikatin yani amacın önüne geçirmeleri, toplumda Ä°slâm’ın büyük yara olmasıyla, toplumun boÅŸluÄŸa, deizm ve nihilizm çıkmazına sürüklenmesine yol açtı.
 
Ä°ÅŸte bu süreçte sığ, popüler, ezberci, slogancı bir Kemalizm biçimi hortladı: Felsefesi, derinliÄŸi olmayan gelip geçici ama hızla büyüyen bir dalga!
 
Kemalistler bu sığlıkla, bu kafayla giderlerse, Türkiye’nin tasfiyesi iÅŸlemini gerçekleÅŸtirecekler.
 
Bu toplumu var kılan, ayakta tutan, bin yıl dünya tarihini yapmasını mümkün kılan medeniyet iddialarını terkeden, Batı kültürünün posası çıkmış popüler kültürünün ürünlerini tepe tepe tüketmeyi marifet sanan kesimlerden bilimde, felsefede, sanatta dünyaya örnek olacak büyük atılımlar yapmalarını, asırlık bir süreçte yeni Yunus’lar, Mevlânâ’lar, Sinan’lar çıkmasını bekleyebilir misiniz?
 
Bu kafayla gidersek ve yaÅŸadıklarımız üzerine, eleÅŸtirilerimize tahammül ederek ortaklaÅŸa düÅŸünmezsek, bu ülkeyi kurda kuÅŸa yem etmekten kurtulamayız.
 
Soru ÅŸu: Neden Ä°slâmcılar Ä°slâmcılığı, Türkçüler TürkçülüÄŸü, Kemalistler Kemalizmi kendileri tasfiye ediyorlar peki?
 
Görünen neden ÅŸu: Gücü ele geçirdiklerinde ilkelerini çıkarlarına kurban ediyor olmaları.
 
Görünmeyen asıl nedense ÅŸu: Medeniyet perspektifine, ruhuna, derinliÄŸine sahip olamamaları ve bunun, dünyada da, coÄŸrafyamızda da, ülkemizde de başımıza neler geldiÄŸini kavramalarını zorlaÅŸtırıyor, ÅŸaşı bakışları, saplantılı yaklaşımları tartışılmaz doÄŸruymuÅŸ gibi dayatmalarına yol açıyor olması!
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.