Sosyal Medya

Kürsü

Ali Haydar Haksal: Kendini dinlemenin vaktidir

İnsanın birbirinden bu denli uzaklaştığı, bu denli koptuğu bir zamanda en çok gereksinim duyulan bir zaman. Zorunlu birliktelikleri gerektiren tahammüller, anlayışların gerekliliği şimdi daha iyi anlaşılıyor.



Ä°nsanın insana en çok ihtiyaç duyduÄŸu bir dayanışma zamanı. Birbirini anlama, güvenme. Ä°nsan insana özlem duyar, insan insana sığınma gereÄŸi duyar.
 
Ä°nsanın birbirinden bu denli uzaklaÅŸtığı, bu denli koptuÄŸu bir zamanda en çok gereksinim duyulan bir zaman. Zorunlu birliktelikleri gerektiren tahammüller, anlayışların gerekliliÄŸi ÅŸimdi daha iyi anlaşılıyor.
 
BireyselliÄŸin, bencilliÄŸin olamayacağı bir süreci yaşıyor insanlık. Bu belli bir bölgeye özgür bir durum deÄŸil. Ä°nsanlığın genel durumu.
 
DüÄŸünler, eÄŸlenceler, ibadetler insanların zorunlu birlikteliklerine ara verildiÄŸi bir zaman. Bulvarlar, alışveriÅŸ merkezleri, insanın aklını başından alan kargaÅŸa ortamından da bir uzaklık yaÅŸanıyor. Ä°nsanın kendinde olamadığı dönemleri kısmi de olsa geçmiÅŸte kaldı.
 
Hayat tercihleri, yönelimleri ve koÅŸturmalarının durduÄŸu bir zaman
 
Ä°nsanların kendilerini dinleme ve anlama zamanlarına gereksinimleri var. Ne yazık ki ÅŸu zamana kadar insanlık kendine zaman ayıramadı, düÅŸünemedi. Kimi durumları bir nimete dönüÅŸtürmeye kimi ağır koÅŸulları hakkıyla deÄŸerlendiremedi. Demek ki bu gibi durumlar insanın kendisini hatırlamaya zamanı olabiliyor.
 
Üretim ve rızk endiÅŸesinin yoÄŸunluÄŸunun yaÅŸandığı bir zamandır da bu. Kendisinden baÅŸkasını düÅŸünemediÄŸi bir zamandan yeni bir zamana evriliyor.
 
Aile içi çatışmaların en aza indirgendiÄŸi ve bir kendindenlik oluÅŸturduÄŸu bir gerçek. Ä°nsanların tüketim, eÄŸlence, aşırılıklar ve başıboÅŸluklar çılgınlığı sınırlandı ister istemez. Bu bir dönem sürecek. Ä°nsanlar bu yeni hayata alışmaya çalışıyorlar. Sosyal medyada donatılmış görkemli sofralardan eser yok. Ä°nsanların gözüne sokulan o çılgınlıklara ne zamanları var ne de böyle bir ortamları.
 
Ä°nsanlık genel bir sınamadan geçiyor. SavaÅŸ kudurganları evlerine kapandı. Fabrikaları durdu. Ä°nsanlar insanları öldürmek için can atamıyor. Kadın, çocuk cinayetleri, istismarları, bunlardan beslenenlere Allah fırsat vermiyor. Bunun bir yasası yok. Elbette insanlar genelde bu duruma uymaya çalışırken kimi çılgınların sınır tanımazlığı genel durumu deÄŸiÅŸtirmiyor.
 
Ä°nsanın insana dokunma, temas etme gibi bir durumları söz konusu deÄŸil. Hemen herkes potansiyel bir virüs taşıyıcısı. Bir yerden birine bir bulaÅŸmayıversin. Birinden yüzlercesine geçebiliyor ve hemen herkesi etkiliyor.
 
Karamsar olmanın bir anlamı yok. Ä°nsanlık bir felâketi bir bütün olarak yaşıyor. Bu, bütün insanlığın sorunu.
 
Ä°nsan olmanın anlamı burada daha çok beliriyor. Ä°nsanlar birbirlerini hatırlamaya baÅŸladı. Åžairler ÅŸiir, yazarlar öykü ve roman yazmaya baÅŸladı. Ä°ÅŸ ve koÅŸturma hengâmesinde bulunan kerli ferliler evlerinde kitap okuyorlar, ya da sınırlı bir eÄŸlence ortamındadırlar.
 
İnsanlar dedikodu yapmaya fırsat bulamıyorlar. Ellerinden iş gelenler iş yapıyor ya da yeni el işi becerileri kazanılıyor.
 
Bu karanlık bir tünel deÄŸil. Önü açık, geleceÄŸe daha bir dikkatli bakmaya odaklanılan bir zaman.
 
Ä°nsanların eli deÄŸebilse de birbirlerine mektup yazabilseler. Ä°letiÅŸim aÄŸları ÅŸimdi farklı iÅŸliyor. BiliÅŸim imkânlarıyla da bunlar yapılabilir. Ä°nsanların birbirine en çok gereksinim duyduÄŸu, sohbet etme, haberleÅŸmelerin gerekli olduÄŸu bir dönem.
 
En beklenmedik zamanda en beklenmedik kimselerden telefonlar geliyor, hatır soruluyor. İnsanlar birbirini hatırlıyor.
 
Günler ağır akıyor, normal akışında. BaÅŸ döndürücü hiç bir ÅŸey yok ÅŸu zamanda. Ä°nsanların gönül kapıları açık, nefret ve öfke duyguları kapalı. Bir de ÅŸu siyasiler olmasa dünya daha bir huzurlu olacak.
 
Hayatı ve zamanı anlamlandırmanın, kendini dinleme ve anlamanın tam zamanı.
 
Milli Gazete

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.