Sosyal Medya

Zekeriya Kurşun: Bu karabasan hali geçince dünya nasıl olacak

Dünyamız, her seferinde Nuh Tufanı’na benzeyen nice felâketlerden ve sonunda necat/kurtuluşlardan geçti. Bu sefer de geçecek. Yakında bütün dünya, karabasan gibi üstüne çöken bu felâketten uyanacak. Ancak o zaman, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.



Karabasanın insan üzerindeki tesirini ancak yaÅŸayanlar bilir. Sebebi bilinmeyen birkaç saniyelik uyku hâli ömrü adeta tüketir. Herkes karabasan olmasa da iyi-kötü bir rüya görür. Ä°ÅŸte ÅŸimdi dünyamız böyle bir evreden kötü rüya gördüÄŸü bir zaman diliminden geçiyor. Karabasan veya kötü rüya, -her ne ise-, uykudan uyanınca bitiyor. Ä°nsan kendi gerçekliÄŸi ile baÅŸ baÅŸa kalıyor. Fakat uzun süre rüyanın etkisi devam ediyor. O kötü rüya, kimine ders, kimine eÄŸlence; bazen de geleceÄŸe rehber oluyor.
 
Dünyamız, her seferinde Nuh Tufanı’na benzeyen nice felâketlerden ve sonunda necat/kurtuluÅŸlardan geçti. Bu sefer de geçecek. Yakında bütün dünya, karabasan gibi üstüne çöken bu felâketten uyanacak. Ancak o zaman, hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak. Daha doÄŸrusu, son yüz yıldır bütün alternatiflerini tükettiÄŸini zannettiÄŸimiz Modern Dünya gibi olmayacak. Belki bunu hissetmemiz uzun zaman alacak. Ama mutlaka dünya deÄŸiÅŸecek ve asla eskisi gibi olmayacak.
 
Son birkaç aydır Çin, ama son bir aydır dünyanın geldiÄŸi hâle bakın. Yıkılmaz zannedilen her ÅŸeyin, vehmî bir düÅŸman karşısında bile ayakta duramayacak kadar zayıf olduÄŸu ayan beyan ortaya çıkmadı mı? Dünyayı istilâya hazır ordular kışlalarına çekildi. Her hafta milyonları peÅŸinden sürükleyen gladyatör patronları, spor kulüpleri ve stadyumlar kapılarına kilit vurdu. Bilançolarını tanımlamak için yeni rakamlara ihtiyaç duyulan dev uluslararası ÅŸirketler, dünyayı birbirine baÄŸlayarak küçük bir köye dönüÅŸtüren devasa hava yolları havlu attı.
 
Milletlerarası barışın kurulmasını amaçlayan BM, en son savaÅŸ teknolojisine sahip olmakla övünen en büyük savunma ittifakı NATO ve vazgeçilmezliklerine inanılan diÄŸer uluslararası kuruluÅŸlar; dünya imparatorluÄŸu için birbiriyle yarışan G7’ler; onlara benzemek isteyen G20’ler ve daha niceleri basit bir organizma karşısında aciz kaldı. Bu süreçte sesini duymadığımız Ä°slâm Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatından söz etmiyorum bile. Zira herkes iflâs etti.
 
TaÄŸutların sesi kısıldı, Karunlar pustu ve hepsi kıyamet sessizliÄŸine gömüldü. Zengin-fakir, zayıf-güçlü, güzel-çirkin, siyah-beyaz, genç-ihtiyar, maÄŸrur-mütevazı, inanan-inanamayan herkes mızraklarını saklayıp ellerini semaya açtı.
 
Peki, gelecekte dünya nasıl olacak?
 
Bu soruya cevaplar aranmaya başlandı.
 
Uluslararası sistemler deÄŸiÅŸecek, küreselleÅŸmenin ortadan kaldırmaya çalıştığı ulus devletler güçlenecek, modern teknolojinin yok ettiÄŸi sınırlar önem kazanacak, uluslararası rekabet yerine uluslararası dayanışma baÅŸlayacak. Dünyanın ağırlık merkezi deÄŸiÅŸecek; tabi, ÅŸimdiki mihver ülkelerin yerini yenisi alacak. Küresel organizasyonlar yerine bölgesel organizasyonlar önem kazanacak vs.
 
Özetle herkes içine kapanacak, evinde kalacak..
 
Bütün bunlar son yüz yıldır nerede ise her on yılda bir tekrarlanan argümanlardır. Bize yenileri gerekiyor. Zira bütün bu cevaplar; bugünkü küresel tehdit karşısında acziyeti açıkça ortaya çıkmış olan sahte gücün kendini restore etme arayışlarından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.
 
Bir daha soralım, gelecek kimin olacak?
 
EÄŸer ders çıkarabilirse; dünya gerçekten yüzünü samimiyetle semaya dönenlerin olacak. Her ÅŸeye hükmettiÄŸini sananların, yeryüzünde Allah ile rekabete girenlerin, hemcinsi olan diÄŸer insanları ürettiÄŸi üstün teknoloji ile yok edebileceÄŸine inananların dünyası olmayacaktır.
 
 
YeniÅŸafak
 
EÄŸer ders çıkarılabilirse; gelecek, insanın insan için yaratıldığına inananların olacak. Gelecek, ihtirasın, oburluÄŸun ve çılgın tüketim alışkınlarının karşısında durup, sadece insanı yaÅŸatmak isteyenlerin olacak. Åžeytanın ortakları savaÅŸ baronları ve onların oyuncak bebekleri olan yalancı muktedirler de varlığını sürdürecek ama karşılarında “kral çıplak” diyecek bir dünya da olacak. Elbette açlık, susuzluk, hastalık da olacak ama yedirdikçe acıktıran, içirdikçe susuz bırakan, iyileÅŸtirdikçe ölüme yaklaÅŸtıran sahte ÅŸifacıların kim oldukları da ortaya çıkacak.
 
Bu da geçecek. Yeter ki bizler “Allah’ın rahmetinden” umudumuzu kesmeyelim. Rahmetin sebeplere baÄŸlı olduÄŸunu hatırda tutalım. YaÅŸatanın O olduÄŸunu ama bunu yaÅŸayanları vesile kılarak yaptığını bilelim.
 
Dünya yeniden kurulacaktır. Bu yeni dünyanın sahipleri de insana insan olarak bakanlar olacaktır vesselam.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.