Sosyal Medya

Abdurrahman Dilipak: Haram aylardan biz ne anlıyoruz?

İslâm yeryüzünde her türlü haksızlık, bozgunculuk ve tahakkümü yasaklamıştır (el-Bakara 205; el-Kasas 83). Eş zamanlı olarak nefsi müdafaa ve bozgunculuk yapanlara karşı da savaşı meşru kılar (el-Bakara 30, 251)



Sahi, birçok kandil kutluyoruz da, neden “Selam kandili”miz yok. Hem de bu kandili yılda üç kez kutlayabiliriz. En azından kutlama mesajları gönderebiliriz birbirimize, hutbelere konu olabilir. Aslında bunu bir ÅŸekilde yapıyoruz ama bu iÅŸi “Üç aylar” ÅŸeklinde geçiÅŸtiriyoruz. Oysa Recep, Ramazanı karşılamanın dışında “Haram aylar’ın baÅŸlangıcıdır da. Esasen, daha fazla raÄŸbet” anlamına gelen” Regaip” kelimesi ile ifade edilen kandil de bu günlere denk gelmektedir. Aynı ÅŸekilde Kadir ve Ä°sra geceleri de bu günlerin içindedir. Recep, 3 ayların baÅŸlangıcıdır. 3 Recep Regaip, 26 Recep Ä°sra’dır. Zilkade Ramazanın sonudur. Zilhicce Hac ve Kurban Bayramına denk gelir. Muharrem ayında Hicri takvimin baÅŸlangıcı ve AÅŸure vardır.
 
Biliyorsunuz, dini anlamda 2 kandil var; Ä°sra ve Kadir geceleri. DiÄŸerleri, bizi Allah’a yaklaÅŸtıran ibadetlere vesile olan güzel bir gelenek olarak icra edilmesi gerekir.
 
Haram aylar konusu vahiy temelli bir konudur: “DoÄŸrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü “EÅŸhur-u Hurum” / haram aylar”dır. Bunlar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarıdır. (“Hürmete lâyık aylar” olarak bu aylarda savaÅŸ yapmak yasak olduÄŸu için bu ad verilmiÅŸtir.) Ä°ÅŸte doÄŸru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin, müÅŸrikler sizinle topyekûn savaÅŸtıkları gibi siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.” (Tevbe Suresi - 36) 
 
Ayrıca Bakara 217’de haram ayda savaÅŸmanın büyük günah olduÄŸu, El Maide 2’de bu aylara karşı saygısızlık edilmemesi gerektiÄŸi, El Maide 97’de saygıya lâyık bir mâbed olan Kâbe ile birlikte haram ayın da insanların iyiliÄŸi için bir sebep kılındığı belirtilmiÅŸtir. Haram ayların Hac ibadeti ile birlikte Hz. Ä°brahim zamanından beri mer’i olduÄŸu ifade edilmektedir. Dolayısı ile bu düsturlar aynı zamanda Ä°brahimî bir gelenektir.
 
Haram ay olan Muharremle baÅŸlayan yıl yine bir diÄŸer haram ay olan Zilhicce ile tamamlanır. 
 
EÄŸer haram aylar ihlal edilerek savaÅŸ baÅŸlatılırsa bu savaÅŸa “Ficar savaşı” denir. Araplar daha önce Nesî yıllar icat ederek haram ayların yerini deÄŸiÅŸtiriyorlardı. Ancak bir vahiy ile Nesî uygulamasına son verildi. 
 
Resulullah Veda Hutbesi`nde haram aylar konusuna deÄŸinerek ÅŸöyle buyurdu: “Ey insanlar, harbedebilmek için haram ayların yerlerini deÄŸiÅŸtirmek, ÅŸüphesiz ki küfürde çok ileri gitmektir. Bu, kâfirlerin kendisiyle dalalete düÅŸürüldükleri bir ÅŸeydir. Bir sene helâl olarak kabul ettikleri bir ayı öbür sene haram olarak kabul ederler. Cenâb-ı Hakk`ın helâl ve haram kıldıklarının sayısına uydurmak için bunu yapıyorlar. Onlar Allah`ın haram kıldığına helâl, helâl kıldığına da haram derler. Hiç ÅŸüphe yok ki zaman, Allah-u Teâlâ`nın yarattığı gündeki ÅŸekil ve nizamına dönmüÅŸtür. Sene 12 aydır; dördü haram aylardır; üçü peÅŸ peÅŸe gelir: Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Åžaban`la Cemâzilevvel arasındaki Mudar kabilesinin Receb`i.”
 
Esasen haram aylar, bir saldırı karşısında nefsi müdafaaya mani deÄŸildir.
 
Ä°slam barış dinidir. Ä°nsanın aklı ile vicdanını barıştırmak için gelmiÅŸ. Daha doÄŸrusu, Ä°slam insanın yaratılış gayesini ve hikmetini açıklayan, yaratanın yaratılana vahyettiÄŸi yaÅŸama biçimini anlatan bir dindir. Allah’ın rızasına ulaÅŸmak için ise, aklı ile vicdanını barıştıran insanın insanlarla ve tabiatla, hava, su toprak, bitkiler ve hayvanlarla barışması gerekir ki, bu 3 barış bizi Allah’la barışa götürecektir. DeÄŸilse insan Allah’la savaÅŸtadır. Yani Ä°slam barışa giden yoldur. Varacağımız yer barış ülkesidir. Allah’ın bir diÄŸer adı da Selam’dır. O’na kavuÅŸacağız yolun sonunda.
 
Ä°slam bu anlamda zamanı ve mekânı savaÅŸtan arındıran tek dindir. Ä°nsanın aklı ile vicdanı arasındaki savaşı bitirmeyi hedeflediÄŸi gibi, insanın insanla savaşını ve tabiatla savaşını bitirmek ister. Haram aylar zamanı savaÅŸtan arındırır. Kutsal mekânlar, mabetler, masum insanların sığındıkları yerler de savaÅŸtan masum hale getirilmeye çalışılır. SavaÅŸta kendi askerini sınırlandıran tek din Ä°slam’dır.
 
Ä°slâm yeryüzünde her türlü haksızlık, bozgunculuk ve tahakkümü yasaklamıştır (el-Bakara 205; el-Kasas 83). EÅŸ zamanlı olarak nefsi müdafaa ve bozgunculuk yapanlara karşı da savaşı meÅŸru kılar (el-Bakara 30, 251) Her hâlükârda masum insanların, ya da bitki, hayvan ve ÅŸehirlerin zarar görmemesi için dikkatli olunması, haddi aÅŸmayı yasaklar. Esirlere kötü muameleyi de!
 
Aslında bugünleri barış ÅŸenlikleri ile yâd edebiliriz. Bu konuda ülke içinde, Ä°slam dünyasında, milletlerarası barış etkinlikleri düzenlenebilir. Filmler, oyunlar, yarışmalar, sergiler, barışa adanmış ÅŸiirler, kamuoyu oluÅŸturmak için birçok etkinlikler yapılabilir. DüÅŸünsenize yılın üçte birini barış ayı ilan ediyorsunuz. Tek gün, tek gece deÄŸil ortalama 120 gün. Dünyada bu kadar uzun soluklu baÅŸka bir barış etkinliÄŸi yok. Dua ile savaÅŸ istenmez. SavaÅŸ karşıtı düÅŸüncelerle barışın yüceltilmesi adına yeryüzünde barıştan yana bir tavır için bu günler bir vesile olarak kabul edilebilir. 
 
Haram aylar bize çok ÅŸey anlatır. Önce aklımızla vicdanımızı barıştıralım ki insan insanla barışabilsin. Ä°nsan iliÅŸkilerinde adalet yoksa barış hayaldir. Adalet yokken varolan bir savaÅŸsızlık hali sadece teslimiyettir. Adalet ve barışın olmadığı bir yerde özgürlüklerden söz edilemez. EÄŸer bir barış nizamından söz edecekseniz, herkesin inandığı gibi yaÅŸadığı, düÅŸündüÄŸünü özgürce ifade edebildiÄŸi, insanların malları, canları ve sevdikleri ile kendilerini güvende hissedebildikleri, katılımcı, çoÄŸulcu, ÅŸeffaf, insan haklarına saygılı bir hukuk devleti inÅŸa etmemiz gerek. Adaletin sahip olunan her ÅŸeyin temeli olması gerek.
 
Kendi içinde, ailesi ile akraba, komÅŸu ve ortakları ile rakipleri ile barışık olmayan toplulukların milletlerarası bir barıştan söz etmesinin bir kıymet-i harbiyesi olamaz. EÅŸhur-u Hurum’umuz bizim mübarek olmamızın vesilesi olsun ve bizi “Barış”a eriÅŸtirsin.. Selam ve dua ile. 
 
 
Yeniakit

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.