Sosyal Medya

İsmail Kılıçarslan: Koronavirüs ve Afrika yardımları üstüne düşündüklerim

Afrika’dan başlayayım. Zaman zaman benim de en sert şekilde eleştirdiğim twitter ünlüsü Tuğrul Selmanoğlu, bir süredir birkaç arkadaşıyla birlikte Afrika’nın yoksul ülkesi Mali’nin başkenti Bamako’da mültecilerin derdine derman olmaya çabalıyor. Allah hayır hizmetlerini makbul eylesin.



SelmanoÄŸlu’nun, arkadaÅŸlarıyla yaptığı yardımları duyurma ÅŸekli, baÅŸta Türkiye’de yaÅŸayan Afrikalı bir akademisyen olan Mayada Kemal hoca olmak üzere pek çok insanın tepkisini de çekti. Temel eleÅŸtiriler ise TuÄŸrul’un “bir çeÅŸit beyaz adam” üslubuyla konuÅŸması noktasındaydı. Ä°ÅŸte “Afrikalı çocuklar paketli ÅŸeker yemesini bilmiyor”, “çok fakirler”, “Bamako çöplüÄŸünde yaÅŸayan mülteciler” ve benzeri ÅŸeyler. Bence de gerçekten kırıcı ÅŸeyler bunlar fakat sanıyor ve görüyorum ki “sıfır kasıt” var meselede.
 
Yani ÅŸu: Mayada Hanım dâhil eleÅŸtirenler haklı ama TuÄŸrul SelmanoÄŸlu da art niyetli deÄŸil.
 
“Beyaz adam”ın derdi bellidir. Ya “yardım ediyorum” adı altında Afrika’yı sömürme planı yapar yahut sömürülmekten periÅŸan hale gelmiÅŸ coÄŸrafyada “vicdan rahatlatır.” Bu da ister istemez üslubuna yansır. Gizleyemez aslında Afrikalı mazlumları umursamadığını. Ä°nsiyaki biçimde yansır söylemlerine bu umursamama hali. DoÄŸrusu SelmanoÄŸlu’nun asla böyle bir niyeti olmadığını fakat bu yaygın “beyaz adam söylemi”nden de belli oranda kaçamadığını düÅŸünüyorum.
 
Derdimi daha detaylı anlatmaya çalışayım. Åžurası oldukça belli ki, SelmanoÄŸlu da,
 
Afrika’ya yardıma koÅŸan diÄŸer Müslüman Türkler de o coÄŸrafyaya kesinlikle “beyaz adam” olarak gitmiyorlar. Amaçları da “sömürmekten vicdanlarını rahatlatmaya” uzanan bir katalogdan seçilmemiÅŸ durumda. Adına “Allah rızası” denilen ÅŸey için oradalar.
 
Kimi zaman üslupta yanlışlar yapılmıyor mu? Elbette yapılıyor olabilir. Ve elbette bu üslup hataları düzeltilebilir. Misal, artık pek çok STK’mız “doÄŸrudan yardım alan kiÅŸinin fotoÄŸrafını paylaÅŸmama” kararı almış durumdalar. Zira bu incitici bir ÅŸey... Hakeza yardıma gittiÄŸiniz coÄŸrafyanın yardıma ihtiyacını kasıtsız ÅŸekilde o coÄŸrafyanın insanlarının onurunu zedeleyecek biçimde sunmanız da son derece vahim bir üslup sorunudur. Ancak bu üslup sorunları kolaylıkla, konuÅŸarak, ikna edilerek ortadan kaldırabilir. Hakaret etmek, aÅŸağılamak bir üslup deÄŸiÅŸtirtme yöntemi deÄŸildir, olmamalıdır.
 
Dolayısıyla, anladığım kadarıyla tamamen sivil ÅŸekilde inisiyatif alarak Afrika’ya gitmiÅŸ, gerçekten Bamako’nun çöplük olarak kullanılan bölgesinde hayata tutunmaya çabalayan mültecilerin dertlerini dert edinmiÅŸ TuÄŸrul’a ve arkadaÅŸlarına yönelen kampanyayı çok insafsız bulduÄŸumu belirtmek isterim. Bize ne oluyor ki insanların niyetlerini, iyilik duy gularını falan sorgulayabilecek bir hadsizlikle meÅŸgul ediyoruz kendimizi. Üslup uyarısı yapalım derken göz çıkarmanın anlamı nedir?
 
 
TuÄŸrul SelmanoÄŸlu’nun ve arkadaÅŸlarının gönlüne bereket. Gelecek ay da Arakan’a gideceklermiÅŸ. Allah, mazlumların dertlerini giderme yolunda uÄŸraÅŸan hiç kimsenin ayağına taÅŸ dokundurtmasın.
 
Gelelim koronavirüs denilen illete. Malum, Ä°ran ve Ä°talya’da yani çok yakın coÄŸrafyalarda da ortaya çıktı bu virüs. Canlar aldı. Komplo teorilerine hiç yüz vermem lakin laboratuvar ortamında üretildiÄŸine dair neredeyse hiç ÅŸüphem yok. Belki kasıtla belki de bir hata sonucu insanlığın başına bela oldu. Ä°nÅŸallah tez vakitte ÅŸifası da bulunur.
 
Tabii, bu son derece ciddi krizi de fırsat bilip bir ay önce bambaÅŸka biçimde çekilmiÅŸ bir doktor görüntüsü üzerinden kaos kovalayan insanları ne yapacağız, hiçbir fikrim yok.
 
Politik mücadeleyi elbette anlarım. En sert muhalif kampanyaları da anlarım. Ama toplumun yay gibi gerildiÄŸi konularda kaos kovalayanların ruh halini anlamıyorum. Ancak “hastalık” olarak tanımlanabilir zira bu hal.
 
DiÄŸer yandan, SaÄŸlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki koronavirüs, ülkemiz için de ciddi bir tehdit haline gelmiÅŸ durumda. Ä°ran’ın büyük bir basiretsizlikle Kum’u karantinaya almamış olmasının bu tehditte payı büyük bence.
 
Üstelik “toplum saÄŸlığını ciddiye almakla almamak” arasındaki farkı göstermesi bakımından da ibretlik bir örnek bu durum... Halkının saÄŸlığını pek de ciddiye almayan Ä°ran’la, Çin’deki vatandaÅŸlarını memlekete getiren, Ä°ran ile sınırları kapatan Türkiye’yi kıyaslayınca belirginleÅŸiyor bu fark.
 
Bunu bütün muhalif yaklaşımların ötesinde düÅŸünüp ele almak lazım. Türkiye, kelimenin gerçek anlamıyla “büyük bir ülke” bence…
 
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.