Sosyal Medya

Hindistan'ın Müslümanları vatansız bırakma planı

2017 verilerine göre, 1.3 milyar nüfusu ile dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi Hindistan'da, 200 milyondan fazla Müslüman, baskı ve şiddete maruz kalıyor.



Ne yazık ki tüm dünyaya demokrasi pazarlayan Batı yönetimleri ve yayın kuruluÅŸları, bu duruma pek aldırış etmiyor. Hindistan’da Müslüman bir gencin 12 saat boyunca gördüÄŸü iÅŸkence sonucu hayatını kaybetmesiyle konuÅŸulmaya baÅŸlanan ÅŸiddet olayları, buz dağının sadece görünen kısmı. Åžubat 2019’dan itibaren, Müslümanlara yönelik bu insanlık dışı uygulamalar hızla artmaya baÅŸladı. Müslümanlar sokakta, iÅŸte hatta kendi evlerinde vahÅŸice katlediliyor; camileri yıkılıyor, mallarına el konuyor...
 
2014 yılında seçimleri kazanan aşırı saÄŸcı Hindistan Halk Partisi (Bharatiya Janata Party - BJP) lideri Narendra Modi, Mayıs 2019’daki seçimlerden de zaferle çıkınca, ülkeyi yönlendirme konusunda yürüttüÄŸü Hindu ÅŸovenist ideolojisini iyiden iyiye hissettirmeye baÅŸladı.
 
370. maddenin kaldırılması
 
Åžubat 2019’da komÅŸu ülke Pakistan ile uzun yıllar gerilime neden olan KeÅŸmir’in Hindistan idaresindeki kısmında, polis teÅŸkilatına baÄŸlı milis gücüne yapılan bombalı saldırı sonucu, 44 kiÅŸi öldü. Ä°ntihar saldırısını, CeyÅŸ-i Muhammed (JeM) örgütü üstlendi. Saldırılardan Pakistan hükümetini sorumlu tutan Hindistan, örgütün kamplarını vuracağını iddia ederek bölgeye bazı hava harekatları gerçekleÅŸtirdi. Hindistan’da, Pakistan’a yönelik saldırılara sevinen halk kutlamalar yaparak, sosyal medyadan yetkililere tebrikler yaÄŸdırdı.
 
Ancak 27 Åžubat’ta gelen haber, kutlamaları yarıda keserek yeni bir krizin kapılarını araladı. Pakistan, hava sahasını ihlal eden iki Hindistan uçağını düÅŸürdüÄŸünü, pilotlardan birini ele geçirdiÄŸini duyurdu. Hindistan da bir Pakistan uçağını düÅŸürdüÄŸünü iddia etti. Bu sıcak temasla 1971’den beri iki ülke ilk kez bu kadar savaÅŸa yaklaÅŸtı.
 
Modi’nin Mayıs 2019’daki seçimlerindeki zaferi, Hindistan siyasetinde tartışmalı ve köklü deÄŸiÅŸiklikleri de beraberinde getirmiÅŸ oldu. Modi, laik Hint Ulusal Kongresi’nin geçmiÅŸ ‘’hatalarının’’ düzeltileceÄŸi mesajı verdi. AÄŸustos ayında Hindistan, KeÅŸmir bölgesinde kontrolü altında tuttuÄŸu Cammu KeÅŸmir eyaletinin özerk statüsünü kaldırarak, eyaleti iki ayrı bölgeye ayırma kararı aldı. Hindistan Anayasası’nın 370’inci maddesinin kaldırılmasıyla alınan bu karar, anayasada bugüne kadar yapılmış en önemli deÄŸiÅŸikliklerden biri olarak gösteriliyor. Modi hükümeti, 370’inci maddedeki yerel yönetimlerle ilgili ‘’kalkınma, eÅŸitlik ve ulusal birlik adına olası demografik dönüÅŸümden koruma’’ gibi konuları içeren 35. fırkayı da tarihe gömmüÅŸ oldu.
 
Devrim niteliÄŸindeki tarihi kararlar alınırken, Ä°çiÅŸleri Bakanı Amit Shah, KeÅŸmir’deki yolsuzluk ve ekonomik geri kalmışlığın; ağır militarizasyon ve devlet ÅŸiddetiyle bir ilgisi olmadığını, tamamen özerkliÄŸin bir sonucu olduÄŸunu savundu.
 
Terör bahanesiyle siyasi dönüÅŸüm
 
KeÅŸmir’deki bombalı saldırıyı ve komÅŸu Pakistan’ın gerçek bir tehdit olduÄŸu konusunda güçlü bir propaganda yürüten Modi’nin partisi BJP, attığı ırkçı adımlara sözde tehditler üzerinden meÅŸru zemin hazırlıyor. Oysa faÅŸizan tutumu ile bilinen BJP’liler, ‘’anti-laik ve Hindu üstünlüÄŸüne inanları ulusal kahraman olarak kutlayan’’ bir partinin manifestosuna sıkı sıkıya baÄŸlı. BJP yürüttüÄŸü çaÄŸ dışı ideolojiyi sadece siyaset arenasında deÄŸil, aynı zamanda aşırı saÄŸcı paramiliter gruplarla kurduÄŸu yakın iliÅŸkiyle sahada da dayatıyor. BJP’nin körüklediÄŸi Hindu milliyetçiliÄŸi, nüfusun yüzde 80’ini oluÅŸturan Hindulara, Müslümanlar baÅŸta olmak üzere Hıristiyanlar, komünistler ve laikler gibi sayısız düÅŸman iÅŸaret ediyor. BJP ideolojisiyle donatılan Hindu milliyetçileri, Modi’yi bu düÅŸmanların üstesinden gelecek bir lider olarak görüyor.
 
 
BJP siyasetçileri ve askeri yetkililer, ırkçı uygulamaları meydanlardan ‘’Yüzyıllar boyunca Hindu ulusunun maruz kaldığı aÅŸağılamaların intikamı’’ olarak gururla duyuruyor. Bu meydanlarda komünizm tehdidinin bertaraf edildiÄŸi güçlü bir Hindistan’ın inÅŸa edileceÄŸi haykırılıyor. Bu propagandanın gölgesinde, dini azınlıkların asimilasyonunu, sınır dışı edilmesini veya yok edilmesini öngören kararlar yürürlüÄŸe giriyor... Azınlıklara karşı çoÄŸulculuk ve laiklik kökten reddedilirken, Hindistan’da Hindu üstünlüÄŸünün kabulü gerçek laiklikmiÅŸ gibi lanse ediliyor.
 
Tüm bu ideolojik saldırganlığın yanı sıra, Hindistan’ın Uttar PradeÅŸ eyaletinde 6 Aralık 1992’de milliyetçi Hinduların yıktığı Babri Camisi’nin yerine, Hindu tanrısı Ram’a adanmış büyük bir tapınağın inÅŸa edilmesi yönündeki BJP giriÅŸimlerinin önünü alabilecek, herhangi bir otorite de yok.
 
Modi politikaları
 
Hindistan Ulusal VatandaÅŸlık Kaydı Listesi, komÅŸu BangladeÅŸ’in Pakistan’dan ayrıldığı 24 Mart 1971’den bir gün önce ülkeye geldiklerini ‘kanıtlayabilenlerin’ yer aldığı bir belge. Bu belgeyi derleme giriÅŸimi, ‘Hindu Hindistan’ını inÅŸa etmek isteyen Modi politikaları için bulunmaz fırsat oldu. Hindistan’ın kuzeydoÄŸu eyaleti Assam için Temmuz 2019’da yayımlanan belgede, 1.9 milyon kiÅŸinin vatandaÅŸlıktan çıkarıldığı ortaya çıktı. Bununla yetinmeyen faÅŸist yönetim, Ulusal VatandaÅŸlık Kayıtları uygulamasının tüm ülkede tekrarlanacağını duyurdu.
 
1955 VatandaÅŸlık Yasası vatandaÅŸlığı doÄŸuma göre tanımlarken Hindistan topraklarına yerleÅŸmiÅŸ göçmenler de bu haktan yararlanıyordu. Ancak BJP hükümetinin Müslümanları vatansız bırakma çabaları kapsamındaki son dışlayıcı kararı, Yeni VatandaÅŸlık Yasası oldu. Yasa gereÄŸince Budist, Hindu, Sikh, Jainist, Farsi ve Hıristiyan dini azınlıklarına mensup kiÅŸilere Müslüman ülkeler olan Pakistan, BangladeÅŸ ve Afganistan’dan geldiklerini ispatladıkları takdirde vatandaÅŸlık verilmesinin önünü açıyor. Düzenleme, Hindistan’ın çeÅŸitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014’ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaÅŸlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları bu kapsamın dışında tutuyor.
 
VatandaÅŸlık için inanç ÅŸartı
 
VatandaÅŸlık Yasası deÄŸiÅŸikliÄŸi, Aralık 2019’dan bu yana ülkedeki Müslümanlar, Sol Demokratik Cephe (LDF) ve diÄŸer azınlıklar tarafından protesto ediliyor. Ülke çapında düzenlenen gösterilerde, 19’u Uttar PradeÅŸ’te olmak üzere 25 kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸti.
 
Ülkedeki muhalefet, Hindistan’ın seküler anayasanın prensiplerinin ihlal edildiÄŸini ve inancın vatandaÅŸlık için bir ÅŸart haline gelmemesi gerektiÄŸini savunsa da, 200 milyon Müslüman’ı ikinci sınıf vatandaÅŸ haline getirmek ve birçoÄŸunu vatansız bırakmak için atılan bu adımı durduramıyor.
 
Hindistan’da gelecek için tek umut, ilerici, laik ve azınlıkların anayasal demokrasi ile eÅŸit vatandaÅŸ kabul edilmesi, Hindu milliyetçiliÄŸinin durdurulması olacak. Aksi takdirde ülkede milliyetçiliÄŸe atfedilen kutsallık ve Hindu Hindistan’ı planı, sadece ülkede deÄŸil bölgedeki tüm farklılıklar için gerçek bir tehdit haline gelecek.
 
 
Müellif: Mehmet Cihat AÄŸaç  / Kaynak: Star Açık GörüÅŸ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.