Sosyal Medya

Atatürk’ü tanrı, Kemalizm'i din kılma çabaları

Dini söylemden bir türlü vazgeçemeyen tapınmacı zihniyet, bugün de CHP’nin altı okunu, adeta İslam’ın altı şartı ile özdeşleştirip minicik bedenlere secde ettirdi. Daha ne garabetler göreceğiz acaba.



10 Kasım törenlerinde, çocukların psikolojisi ile oynanıp Atatürk posterlerine secde ettirildi.
 
Etkinlik denen garabetin birkaç yerde aynı anda uygulanması da, organize olmuÅŸ bu kafaların 1930’lardan bir adım ileri gidemediÄŸini göstermekte.
 
1935 yılındaki Cumhuriyet ÅŸöyle yazmakta: “Peçesini atan Türkiye”.
 
“Atatürk yarım bir ilahtır; Türklerin babasıdır. Hiçbir devlet ÅŸefi için hayatında bu kadar heykel dikilmemiÅŸtir. Ne Mussoli’nin, ne Hitler’in, ne de Lenin’in anıtları onunkilerle ölçülemez.”
 
1980 de Saddamlı Irak ve Hafız Esad’lı Suriye’yi gezmiÅŸtim. Bütün devlet binalarında, caddelerde, bu liderlerin fotoÄŸrafları vardı. Batı’da asla göremeyeceÄŸimiz bu fotoÄŸraf saldırganlığı karşısında utanç duymuÅŸtum.
 
Åžimdi de küçücük çocukların psikolojilerini yaralayıp Atatürk’ün büstü önünde yere kapaklattırmakta, belki de hayat boyu kula kulluk etmelerini istemekteler.
 
Bugün gördüÄŸümüz dini söylem kullanma, yeni dogma oluÅŸturma çabaları 1927-1938 yıllarından kaynaklanıyordu;
 
Aka Gündüz, 1934’deki ÅŸiirinde;
 
“Atatürk’ün tapkınıyız. Her ÅŸey (O)’dur. Her yerde (O) var. Her gökte (O) eser. Her enginde (O) çaÄŸlar. Biz (O)’yuz, (O) biz.
 
 
Her ÅŸeyde Atatürk!
 
Yerde O!.. Gökte O!.. Denizde O!.. Varda O!.. Yokta O!.. Her ÅŸeyde O!..
 
Yerdedir, göktedir, sudadır.
 
Görünmezi görür! Bilinmezi bilir! Duyulmazı duyar!
 
 
Biz sana tapıyoruz.
 
Varsın! Teksin! Yaratansın!”
 
Åžair tanrı iddiasında yalnız deÄŸildir. Y. Ziya Ortaç da, “Yoktan var ediyor Tanrı gibi her ÅŸeyi” demekte.
 
“Her zaman ırkıma büyük BaÅŸ Atam,
 
“TanrılaÅŸ gönlümde, tanrılaÅŸ Atam!”
 
Dini literatürü ona uydurmaktan çekinmeyenler kervanına B. Kemal ÇaÄŸlar da katılır, “Bizim Mevlut”u kaleme alır;
 
“…Ey Samsun’da karaya çıkan ilâh, merhaba!
 
Merhaba ey TürklüÄŸe alın yazısı yazan!”
 
Behçet Kemal, tazim yarışını önde bitirmeye yeminlidir sanki:
 
“Ä°nsana ne ilâh, ne de sevgili, / Ne de ana-baba aratıyordu / Her an yaratıyor, yaratıyordu.”
 
Bir baÅŸka kalem, “Atatürk’e tekbir” i kaleme alır;
 
“Atatürk ekber! Atatürk ekber! Ancak O var: Atatürk!”
 
Çankaya önünde secdeye kapananlardan Kemalettin Kamu:
 
”Kâbe, Arap’ın olsun, Çankaya bize yeter” demiÅŸ ama yetmemiÅŸ, Atatürk’ün öldüÄŸü Dolmabahçe Sarayı da bir baÅŸka Kâbe olmuÅŸtur; ÅŸair Edip Ayel, “Ay yıldızı aldık da senin üstüne sardık / Ey dertli saray! Kâbe mi oldun bize artık?” demekte, aynı ÅŸair;
 
 
“Bir gün olacaktır anıtın TürklüÄŸe Kâbe.
 
Türk ırkının, en son, ulu peygamberi oldun.”
 
“Tutsak seni lâyık, yüce Tanrı'yla müsavi,
 
Ä°nsanlar ölür, TürklüÄŸe Allah olan ölmez!”
 
Moiz Kohen, Tekin Alp takma adı ile; “Türk’ün Yeni Amentüsü ”nü yazmıştı.
 
Tanrılık vasfını bu topraklarda, benimsetmek istemiÅŸlerdi…
 
Halil Bedii;
 
“Tanrı gibi görünüyor her yerde / Topraklarda, denizlerde, göklerde;
 
Gönül tapar, kendisinden geçer de / Hangi yana göz bakarsa: Atatürk.”
 
Faruk Nafiz Çamlıbel,
 
“Ey ilâhın yüce davetlisi, göklerden eÄŸil
 
Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!”
 
Ömer Bedrettin UÅŸaklı:
 
“Bir güneÅŸ gibi yalnız / Sensin ülkü tanrımız.”
 
Vasfi Mahir Kocatürk:
 
“Peygamber, tanrısına duymadı bu hasreti / Vermedi bu kudreti tanrı, peygamberine.”
 
 
Ä°lhami Bekir;
 
“Allah deÄŸil, o yazdı alın yazımızı.”
 
Dini söylemden bir türlü vazgeçemeyen tapınmacı zihniyet, bugün de CHP’nin altı okunu, adeta Ä°slam’ın altı ÅŸartı ile özdeÅŸleÅŸtirip minicik bedenlere secde ettirdi. Daha ne garabetler göreceÄŸiz acaba.
 
Elbet Atatürk’ü sevenler arasında, böyle aşırılıklara hüzün duyanlar bulunmakta.
 
Maalesef bu tanrısallık, kutsiyet, baÅŸka kiÅŸilere de verilebilmekte…
 
Tabii 5816 Sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu başımız üzerinde demoklesin kılıcı gibi duruyor, yazmak istediklerimi engelliyor.
 
Yine bu noktada, “Herkesin dini kendine “deyip geçemiyorum. Müslüman Türk gençliÄŸinin yanlış dogma ve inançlar uÄŸruna heba edilmesini istemiyorum.
 
Not: Konuyla ilgili Kemalizm’in nasıl “dinleÅŸtirilmek”, Atatürk’ün nasıl “tanrılaÅŸtırılmak” istendiÄŸini görmek için Onur Atalay’ınTürk’e Tapmak” ve D. Mehmet DoÄŸan’ın, “BatılılaÅŸma Ä°haneti” baÅŸlıklı eserlerini öneriyorum. 
 
 
 
Müellif: Mine Alpay Gün / Milli Gazete

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.