Sosyal Medya

Filistin: Bir iÅŸgalin arkeolojisi

ABD başkanı Trump'ın, Filistin yönetimini tedip etmek maksadıyla büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasının ardından, aslında kendileri de bundan birkaç yüzyıl önce Filistinlilerin bugün uğradığı işgale düçar olan ve 16. yüzyılda İspanyolların koloni döneminde asimile edilerek nâçâr Katolikleşip İspanyolca konuşmaya başlayan bazı Latin Amerika ülkelerinin de sefaretlerini işgal altındaki Kudüs’e taşıdıkları haberleri geliyor.



Hatta haberlere göre sefaret binalarını ÅŸükranlarının göstergesi küçük bir hediye kabilinden Ä°srail yapıyormuÅŸ. Maalesef tarih böyle bir ÅŸey maÄŸluplar gâlipleri, köleler efendilerini taklid eder.
 
Haritanın arkeolojisi ile başlayalım
 
Burada yaygın bir yanlışı da düzeltiverelim. Genellikle sanılanın aksine Filistin’de Filistinliler ile Yahudiler yaÅŸamamaktaydı. 19. Yy.a kadar Filistin’de Müslüman ve Hıristiyan Filistinliler yaÅŸamaktaydı. 19. Yy. Avrupa ve Rusya’da çeÅŸitli baskılara maruz kalan ve kendilerine Avrupa dışında bir vatan aranan Yahudiler, Osmanlı Devleti’nin dini hoÅŸgörüsü ve zayıflamasını da fırsat bilerek göçler vasıtasıyla yüzyıl boyunca öncelikle Filistin ve özellikle de Kudüs’ün demografik yapısını deÄŸiÅŸtirdiler. Bunu farkeden II. Abdülhamid çeÅŸitli tedbirler almaya çalışmışssa da bu tedbirler maalesef bir iÅŸe yaramadı. 20. Yy.da ise savaÅŸlar ve fiili iÅŸgaller vasıtasıyla Filistin topraklarının neredeyse büyük kısmını istila ederek, bu topraklar üzerinde yaÅŸayan Filistinliler’i ya vatanlarını terketmeye ya da Gazze ve Batı Åžeria gibi çok dar bir alanda büyük bir nüfus yoÄŸunluÄŸuyla, açık hava hapishanesinde yaÅŸamaya mahkum ettiler. Üstelik çok azı Filistinlilerin ellerinde kalmış olan Filistin ÅŸehirlerini de ırkçı duvarlar ve yerleÅŸimlerle muhasara ederek birbirleriyle olan baÄŸlarını ortadan kaldırdılar.
 
 
Aslında bugün Filistin ÅŸehirleri yerleÅŸimlerle çevrilmiÅŸ adacıklara dönüÅŸtürüldü. Özellikle Kudüs’te Filistinlilerin ne evlerini yapmalarına ne de onarmalarına izin verdiler. Ä°srail vatandaÅŸlarının aksine Filistinlilere mümkün olduÄŸunca ilave vergiler yüklediler. Ä°nsanları evlerini satmaya, çok küçük alanlarda onlarca kiÅŸilik aileleri yaÅŸamaya mecbur ettiler. Filistinli gençler eÄŸitim ve iÅŸsizlik gibi pek çok sorunla baÅŸetmeye çalışmak zorunda kaldılar ve vatanlarını terketmeye zorlandılar. Kolları taÅŸlarla kırıldı, masum çocuklar öldürüldü. Yukarıda dediÄŸimiz gibi maÄŸluplar gâlipleri, köleler efendilerini taklid eder. Onlar da Nazilerin kendilerine yaptıklarını taklid ettiler sadece…
 
 
Filistinliler, her ÅŸeye, Türkiye hariç bütün yalnızlıklarına, modern  ve uygar dünyanın yaÅŸadıkları acılar karşısında üç maymunu oynamasına raÄŸmen hâlâ vatanları için direniÅŸlerini sürdürüyorlar.
 
Gazze’nin boÄŸazına sarılan ülkeler
 
Bu arada, Filistin yönetimine sunulmuÅŸ ve bazı kısımları daha önce ortaya çıkmış bulunan yeni barış! ya da bir baÅŸka deyiÅŸle iÅŸgali kabul ettirme planının ayrıntıları da zuhur etmeye baÅŸladı. ABD’nin bu barış! nâmı diÄŸer iÅŸgali tanıma planının Suudi Arabistan, BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkelere de sunulduÄŸu ve kabul gördüÄŸü anlaşılıyor. Zira son zamanlarda Körfez’den gelen açıklama ve mesajlar ile bu ülkelerin Ä°srail’le yakınlaÅŸmaları zımnen bu planın kabul gördüÄŸünü ihsas ettiriyor. Peki bu planda ne var? Filistinliler’in topraklarını iÅŸgal eden Ä°srail her zaman olduÄŸu gibi ÅŸanına uygun bir cömertlik! gösteriyor. Filistinlileri, kendilerine ait topraklardan Gazze ÅŸeridinin tamamı (hepi hepi 6 km.’ye 50 km bir alan) ile Batı Åžeria’nın yarısını (2500 km2) veriyor. Bütün Batı Åžeria ve sınırlar yine iÅŸgalcilerin kontrolünde. Ürdün sınır boyunca uzanan ve deniz seviyesinden neredeyse 400 metre aÅŸağıda olmasından mütevellit sera etkisi nedeniyle oldukça verimli olan ve tarımla uÄŸraÅŸan yerleÅŸimcilerin kibbutzlarıyla kaplı Ürdün vadisinin (Gavru Ürdün) batısı da Ä°srail askeri kontrolü altında kalacak.
 
 
Kudüs’ü teslim etmek isteyenlere, Kudüs teslim olmaz
 
19.yy. kadar Kudüs’ü oluÅŸturan Kanuni’nin yaptırdığı surlarla çevrili, Mescid-i Aksa haremi ile yüzlerce Ä°slam eserini barındıran sur-içi (eski ÅŸehir) Ä°srail kontrolünde olacak. Ancak DoÄŸu Kudüs’teki Müslüman mahallelerini Filistin yönetimine bırakacak kadar cömert! oldukları gibi Filistinlilere Kudüs yerine bir baÅŸkent de önerecek kadar düÅŸünceliler! Daha önce de medyaya sızdığı gibi Kudüs’ün doÄŸusundaki Ebû Dîs’i baÅŸkent olarak seçmiÅŸler Filistinlilere.
 
Ä°ÅŸin ilginç tarafı Filistinlilerin topraklarını iÅŸgal edip üzerindekileri kovduktan sonra baÅŸkentlerini de iÅŸgalciler belirliyor. Tarih böyle maalesef galipler maÄŸluplara hükmünü vazeder. Allah’tan camilerin yönetimini Ürdün ile Filistin yönetimine bırakacak kadar anlayışlılar! Åžu anda muhasara altındaki, Batı Åžeria ile baÄŸlantısı olmayan, Gazze ÅŸeridini de ekleyeceklermiÅŸ bu yeni Filistin devletine ÅŸayet Hamas silah bırakmaya “razı” olursa. Evlerinden kovulan Filistinlere dönüÅŸ hakkı verilmeyecek, zira evleri yerleÅŸimcilerce iÅŸgal edilmiÅŸ, ama kurulacak uluslararası komisyonun belirleyeceÄŸi bir tazminat mümkünmüÅŸ. Böylece Ä°srail tüm Yahudilerin devleti olacak, vatanları iÅŸgal edilmiÅŸ Filistinlilere de topraklarının yüzde on beÅŸinde çeyrek porsiyon, gençliÄŸimin sınırlı-sorumlu kooperatif yönetimleri gibi mahdut bir hükümranlık tanınacak. Oh ne âlâ!
 
Bu yeni ABD-Ä°srail planının kabul etmiÅŸ görünen bazı Arap ülkelerine Kudüs’ü Haçlılara teslim eden, Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi’nin öz yeÄŸeni Eyyubi Sultanı Melik Kâmil’in tarihe nasıl geçtiÄŸini yine gençlik dönemimin ünlü gruplarından Duran Duran’ın “notorios” (kötü ÅŸöhretli) adlı meÅŸhur ÅŸarkısıyla hatırlatalım…
 
 
Müellif: Prof. Dr. Cengiz Tomar / Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı ve Kudüs Çalışmaları Merkezi Müdürü

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.