Sosyal Medya

Dücane Cündiıoğlu: Kahve çekirdeği koyuluğundaki yalnızlık

Herastratos... Mabedi yakan genç adam. Ham ervahın numûnesi.



Mabedi, yani Ä°yon düzeninin en nadide örneÄŸini... Artemis tapınağını...
 
Secde eden kalplerin o kırılgan zerafet ve nezaketini remzeden sütun koruluÄŸunu ateÅŸe verir Herastratos.
 
Acımasızca.
 
Mermerleri yumuşatan, hatta eriten alın izlerini yok eder. El izlerini...
 
Niçin?
 
Aklısıra ÅŸöhret için. Güya tarihe geçmek adına. Sırf ölümsüzlük uÄŸruna.
 
Kısacası kendi için. Nefisten gayrı bir kendiliÄŸi mi var, elbette sade o ham nefsi için.
 
* * *
 
Mabedi yakmak, kutsala hürmetsizliÄŸin zirvesi.
 
Ä°nanca. AÅŸka. Umuda.
 
Mabed uÄŸruna kendini yakamadığı içindir ki mabedi yakar Herastratos.
 
Kolay olanı seçer.
 
Varlığın(ın) kokusunu almak ister. Suda olsun aksini görmek ister. Çağırdığı kadar çağırılmak ister. Tüm istediÄŸi, baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil, bir tek sadâdır. Duymak ve duyulmak ister.
 
Ne garip bir dünya deÄŸil mi, insanoÄŸlu varolduÄŸunu bilmek için bile kendine hariçten bir tanık ister. Bir alâmet... bir remz... küçücük, miniminnacık bir iÅŸaret...
 
Mazhar yoksa zuhurunun delili nedir ey talib?
 
Senin zuhurunun deÄŸil, onun....
 
Tecelligâhsız tecellî mi olur? Mazharsız zuhur... Cemâlsiz aÅŸk... Leylâsız Mecnûn?..
 
Ya hicransız vuslât? Buraksız mirac?
 
* * *
Ä°kilik olmadan aÅŸk telâffuz edilebilir mi?
 
Aslâ!
 
AÅŸk zâten birliÄŸe, birlemeye aÅŸktır. Vuslata.
 
Önce ikilik. Önce hicran ve firak. Önce zevâl.
 
— “Ben sizin rabbiniz deÄŸil miyim?” (Elestu bi-rabbikum)
 
İşte hicranın delili, bir ben var burada, bir de sen... sayısız sen''ler... siz...
 
Bir seslenen, bir de seslenilen. Bir soru soran, bir de cevap bekleyen.
 
İşte ikiliğin hası. Bir tarafta o, bir tarafta sen!
 
* * *
Hatırlasana ey talib, ağacın orada, ateşin yandığı yerde işittiği neydi Musa''nın?
 
— Ben... Ben ki ben...
 
Ä°kiliÄŸin vurgusu bu sefer daha serttir:
 
— Ben ki ben (innî ene).... senin rabbinim (rabbuke)!
 
Ä°kilik olmadıkça terbiye de olmaz. Bir merbub olmadan rab, rab olmadan merbub''tan söz edilemez.
 
Rab-abd diyalektiÄŸi burada baÅŸlar. Karşıtlık. Uyum ve çatışma. Çekme ve itme.
 
Ä°kilik —ikiliÄŸin özü gereÄŸi— ayırıcıdır. Ä°ticidir. Bir vardır ama iki tane. Ä°ki bir de birliÄŸini korumak istediÄŸi sürece ikilik sürer. Birinin kendi birliÄŸinden vazgeçmesi gerek. BirliÄŸinden, yani kendinden...
 
* * *
Ehl-i zevk arasında dolaşan hoş bir menkabedir:
 
Münker ve Nekir Bayezid-i Bistamî''ye o yakıcı ilk soruyu sorarlar:
 
— “Rabbin kimdir?” derler.
 
Bâyezid bu suâle cevap vermeyi reddeder, ısrar ettiklerinde de der ki:
 
— “Önce ona sorun bakalım, “Kulun kimdir?” deyû. Cevap verirse ben de sizin sorunuza cevap veririm!” der.
 
Köleye “Efendin kimdir?” diye soracaklar ama köle efendisine “Kölen kimdir?” diye sormayacak, hiç olur mu?
 
Kölesiz efendi, efendisiz köle, hiç düÅŸünülebilir mi?
 
Her ikisi de birer sıfat. O hâlde düÅŸünmeli, kim köle, kim efendi? BaÅŸka bir deyiÅŸle, kölelikle ve efendilikle muttasıf olan kim? Kimler?
 
Ä°kilik sıfatlarda. Ä°kilik, yani çokluk, yani kesret.
 
Kesretin özüyse hasret.
 
BirliÄŸe, tekliÄŸe, çokluÄŸu yok eden îlâc-ı yektâ''ya... aÅŸka...
 
* * *
Ah hüzün!
 
Ah ÅŸu yerinden yurdundan edilmiÅŸlik duygusu!
 
Kahve çekirdeÄŸi koyuluÄŸundaki yalnızlık.
 
Çukura düÅŸmüÅŸlük hissi. Çamur deryasının içine...
 
Ezildikçe, tekmelendikçe, o darbelerde olsun onun iradesinin izini bulmak... üÅŸüdükçe, titredikçe o yıkıcı rüzgarın soÄŸukluÄŸundan bile olsa tanrının nefesini almak...
 
Cemâlinden deÄŸil, celâlinden...
 
Olup bitenlerin hepsinin bir oyun olduÄŸuna inanmak... Eninde sonunda açılmış yaralarımızı o ılık anne sütüyle yıkayacağını ummak...
 
* * *
Hatırlar mısınız bilmem, Stalker''de Bölge''yi (Zone) uçurmaktan vazgeçen bilimadamını laboratuardaki amiri (telefondaki ses) ÅŸöyle kınıyordu:
 
— “Bir Herastratos bile olamadın!”
 
Umudun ocağını yıkamadın. Mabedi yani. Ayaklarının dibine düÅŸülebilecek yegâne eÅŸiÄŸi. Yerlebir edemedin.
 
Zavallı çocuk, kendini yakmayı beceremediÄŸi için mabedi yaktı.
 
O hâlde ey talib, ümidin varsa sen de varsın, o da var.
 
Ümit varsa kesret var çünkü. Ä°kilik var. Çatışma var. Hayat var. Ölüm var.
 
Ya ümidin yoksa?
 
Ne çatışma var, ne yaÅŸam, ne ölüm. Sadece o var.
 
Bir tek o!
 
Kahve çekirdeÄŸi koyuluÄŸundaki yalnızlığında!
 
* * *

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.