Sosyal Medya

Abdulkadir Selvi: Terörle mücadelede liderler safhasına geçildi

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 29 Ekim kabul törenine tarihteki 16 Türk devletini temsilen askerlerin arasından geçerek girdik. Konukların bir kısmı askerlerle selfie çektiler ya da aralarına alıp fotoğraf çektirdiler. Hürriyet yazarı Sedat Ergin’le bu fırsatı kaçırmayanlardandık.



CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan da askerlerin arasından geçerek salona girdi. Yanında Barış Pınarı harekâtında görev alan askerler vardı. Kabul töreni, aynı zamanda kütüphanenin açılışına denk getirildi. Kütüphane ile Cumhuriyet’in yıldönümü kabul töreninin bir araya gelmesi çok şık bir davranış oldu. Barış Pınarı harekâtı baÅŸta olmak üzere ÅŸehitlerimizin ruhuna Kuran-ı Kerim okundu. Bir an Ahmet Necdet Sezer dönemini düÅŸündüm. Böyle bir ÅŸey mümkün müydü? Resulayn ve Tel Abyad baÅŸta olmak üzere sınırlarımızın dışında görev yapan askerlerimizle canlı baÄŸlantılar kuruldu. ErdoÄŸan adeta bir baÅŸkomutan havasındaydı.
 
5 bin davetli vardı ama salonda bir izdiham yaÅŸanmadı. Barış Pınarı harekâtının etkisiyle midir bilmem, daha sade bir hava vardı. Öyle ki ejder meyvasını soranlar olumsuz yanıt aldı. Yiyecek ve içeceklerde sadelik tercih edilmiÅŸti.
 
HULUSÄ° AKAR’DAN Ä°KÄ° NOKTA
 
Kabul töreni salonuna adım attığımız an, aynı zamanda Türkiye ile Rusya arasındaki 150 saatlik sürenin dolduÄŸu zamana denk geliyordu. Rusların çekilmenin tamamlandığı yönündeki açıklamasından haberimiz vardı ama Türkiye’nin ne diyeceÄŸi önemliydi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan birinci ağızdan Rusların verdiÄŸi cevabı doÄŸruladı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı bulmam zor olmadı. Çünkü davetlilerin önemli bir kısmı Hulusi Akar’la konuÅŸmaya çalışıyor ya da fotoÄŸraf çektiriyorlardı.
 
Hulusi Akar, Ruslarla ortak devriyenin 1-2 Kasım tarihinde baÅŸlayacağını söyledi. Ortak devriyenin koordinasyonu tamamlanmış. Akar diÄŸer iki baÅŸlıkta ise müzakerelerin sürdüÄŸünü söyledi. Yazımı göndermeden önce son bir kez daha yokladım. DiÄŸer iki baÅŸlıkta müzakerelerin sürmesine raÄŸmen, ortak devriyenin baÅŸlamasında sakınca görülmemiÅŸ. Ä°ki baÅŸlık üzerindeki müzakereler ise sürüyor. Onlar ne?
 
1) MüÅŸterek denetim ve doÄŸrulama merkezi.
 
2) Kontrol noktaları. Türkiye, operasyonel yetkilere sahip, 12-13 kontrol noktasının kurulmasını istiyor.
 
Hulusi Akar’a BaÄŸdadi operasyonunu sordum. “Bize bilgi verdiler ve bizimle koordine ettiler. Birliklerimizi ikaz ettik. Olumsuz etki olmaması için gerekli talimatları verdik” dedi. Ötesine geçmedi. Ancak Akar’dan baÅŸka konuÅŸtuÄŸum yetkililer de oldu. BaÄŸdadi’nin öldürüldüÄŸünü doÄŸruladılar. Ancak baskın sırasında tünele kaçtığı, orada üzerindeki intihar yeleÄŸini patlatarak hayatına son verdiÄŸi ÅŸeklinde anlatımların gerçekçi bulunmadığı sonucuna ulaÅŸtım. “Ağır bombardıman yapıldığı sırada BaÄŸdadi de öldürülmüÅŸ oldu” deÄŸerlendirmesi kulağıma çalındı. BaÄŸdadi’nin kimin korumasında Türkiye sınırına yakın bir noktaya getirildiÄŸi, ABD ve YPG’nin kontrolündeki bölgelerden nasıl geçirildiÄŸi gibi soru iÅŸaretlerinin peÅŸine düÅŸülmesini istediler.
 
ERDOÄžAN Ä°KÄ° HEDEF GÖSTERDÄ°
 
Bu arada ErdoÄŸan’ın AK Parti grubunda verdiÄŸi iki mesaj kafamda ÅŸimÅŸeklerin çakmasına yol açtı. Bir gece önce konuÅŸtuÄŸum önemli bir ismin deÄŸerlendirmeleri ile ErdoÄŸan’ın sözlerini birleÅŸtirince fotoÄŸrafın eksik olan karesi tamamlanmış oldu. ErdoÄŸan, “Gerekirse güvenli bölge sahamızı geniÅŸleteceÄŸiz” dedi. KonuÅŸmanın ilerleyen bölümünde bu sözünü tamamlayan bir cümle kurdu. “Bu mücadele uzun soluklu bir mücadele. Bazen bize ‘30 kilometrenin dışındaki teröristler ne olacak’ diye soruyorlar. DiÄŸerlerine ne olduysa o olacak. GerektiÄŸinde sahada, gerektiÄŸinde masada oyunu deÄŸiÅŸtirerek, hamleler yaparak hedeflerimize doÄŸru ilerlemeyi sürdüreceÄŸiz” dedi.
 
Åžimdi gelelim kafamda ÅŸimÅŸeklerin çakmasına neden olan deÄŸerlendirmeye: “Åžimdi teröristleri 30 kilometrenin altına sürdük. Terör koridorunu kırdık, bir planı bozduk. Bu A planıydı. Ama bu teröristler yok olmadı, orada duruyorlar. Türkiye’ye tehdit olmaya devam ediyorlar. Bizim de B ve C planlarımız var. Zamanı gelince onları 30 kilometreden de atacağız.”
 
Belli ki birinci, ikinci ve üçüncü etapları olan, uzun soluklu bir mücadele planı belirlenmiÅŸ.
 
 
MAZLUM KOBANÄ° MÄ°, YOKSA CEMÄ°L BAYIK MI?
 
Ä°kinci nokta ise ErdoÄŸan’ın “Bazı ülkeler, milli güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse, Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduÄŸunu kabul ediyorlar demektir” sözleriydi. Bir sinyal gibiydi adeta. Bu sözlerin mürekkebi kurumadan ErdoÄŸan’a, bu sözlerinden “Mazlum Kobani’nin Türkiye’ye iadesini mi kast ettiÄŸi” soruldu. ErdoÄŸan, “Niye acele ediyorsun? Bu iÅŸlerin haberi verilir mi, Amerika haber vere vere mi geldi?” diye karşılık verdi.
 
Bu iÅŸler davul zurna çalarak olmaz. Ama belli ki PKK ile mücadelede “lider konseptine” geçilmiÅŸ durumda. ABD’nin BaÄŸdadi operasyonu ise Türkiye’ye gerekçe olmuÅŸ. ABD, Usame bin Ladin’i de ortadan kaldırdı. Ama bize Öcalan’ı “asılmamak” ÅŸartıyla vermiÅŸti. O artık eski Türkiye’ydi. Åžimdi yeni bir irade var. ABD’ye hak olan Türkiye’ye niye olmasın? Bir bakmışsınız ki ErdoÄŸan kameraların karşısına geçmiÅŸ; Mazlum Kobani, Cemil Bayık ya da Murat Karayılan’ın etkisiz hale getirildiÄŸi haberini veriyor.
 
Sinyal ErdoÄŸan’dan geldi, ne yapayım...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.