Sosyal Medya

Barış Pınarı Harekâtı - Sınırdaki Suriyeli göçmenler 'güvenli bölgeye' yerleşmeye nasıl bakıyor?

Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye'deki Suriyeli göçmenlerin gönderilebileceği bir "güvenli bölge" kurmak, Barış Pınarı Harekâtı'nın en önemli hedeflerinden biri.



Hükümet, TOKÄ° aracılığıyla bu bölgeye konutlar yapılmasını ve Suriyeli göçmen nüfusunun önemli bir bölümünün buraya gönderilmesini hedefliyor.
 
Peki sınıra yakın bölgelerde yaÅŸayan Suriyeli göçmenler güvenli bölgeye yerleÅŸmeye nasıl bakıyor?
 
Bunu, Kilis'te ve Åžanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde Suriyelilerle konuÅŸtuk.
 
Bazı Suriyeliler kalmak, bazıları gitmek istediÄŸini belirtirken bazıları ise ancak kendi kentlerinin de Türkiye'nin denetimine geçmesi halinde dönmek istediklerini söylüyor.
 
'ErdoÄŸan ne zaman Halep'i alır, o zaman Halep'e dönerim'
 
Sınır kenti Kilis, Türkiye'de Suriyeli göçmen nüfusunun en yoÄŸun olduÄŸu ÅŸehir.
 
Azez'in komÅŸusu bu kentteki kayıtlı Suriyeli sayısı 116 bin 638. Kilis'teki Suriyeliler dışındaki nüfus ise 142 bin 541.
 
Yani Suriyeliler bugün, toplam kent nüfusunun yaklaşık yüzde 45'ini oluÅŸturuyor.
 
Kilis'te, Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı, eski sanayi olarak bilinen mahallede Suriyelilerle konuşuyoruz.
 
Mahalle pazarının esnafının da müÅŸterilerin de önemli bir bölümü Suriyeli.
 
KonuÅŸtuklarımızın hepsi Halepli olduklarını söylüyor.
 
Ä°sim ve görüntü vermeyenler de dahil olmak üzere, konuÅŸtuÄŸumuz herkes Barış Pınarı Harekâtı'nı desteklediÄŸini belirtiyor.
 
"Güvenli bölge kurulursa, oradaki alanlara gider misiniz?" sorusuna ise farklı cevaplar geliyor.
 
Adını "Turkey" koydukları bir oto yıkama dükkânı iÅŸleten arkadaÅŸlar Zekeriya Samo ve Muhammed El Nasır, Suriye'ye ne olursa olsun dönmek istemeyenlerden.
 
Samo, Türkiye'deki hayatından memnun olduÄŸunu söylüyor:
 
"Ben 2014 yılı başında buraya geldim. Halepliyim. Ben burada hem memnunum hem de rahatım. O taraf, Suriye tarafı zor. Burada sıkıntım yok. Buradaki komÅŸularımın hepsi Türkler. Benim sokakta Suriyeli sadece iki aile var. Elhamdülillah ben memnunum."
 
"Güvenli bölgeye" gitmek istemediÄŸini belirten Samo, Halep'e dönme ihtimaliyle ilgili olarak, "Sıkıntı olur. Orada Esad tutar. Ben Esad'ı sevmiyorum. ErdoÄŸan ne zaman Halep'i alır o zaman ben Halep'e giderim" diyor ve devam ediyor:
 
"Aile var, iÅŸ var, ekmek var. Hiç kimse bizi kabul etmedi, Allah razı olsun Tayyip ErdoÄŸan kabul etti. Ben mazlumum tamam mı? Zalim çok. Beni kim aldı, kim yardım etti? Sadece Türkiye Suriyelilere yardım etti. Bütün dünya düÅŸman sadece Türkiye kardeÅŸim. Halep esasında Osmanlıdır. Halep'e Osmanlı lazım, Türkiye lazım. Halep yüz sene önce Osmanlıydı. Türkiye'nin alması lazım."
 
'Vatandaşlık istiyoruz'
Samo ÅŸimdi Türkiye'den vatandaÅŸlık istediklerini söylüyor.
 
El Nasır ise Azezli olduÄŸunu, 8 yıldır Türkiye'de yaÅŸadığını ve artık kendi vatanının Türkiye olduÄŸunu belirtiyor ve eliyle sık sık, Ülkücülerle özdeÅŸleÅŸmiÅŸ bozkurt iÅŸareti yaparak anlatıyor:
 
"Gitmem, hayatta gitmem. Kan, aynı kan. Ben artık buradayım. Üç çocuÄŸum var burada. Åžimdi üçü de okula gidiyor. Nasıl olacak? Hepsine Türk vatandaÅŸlığı lazım. Tek devlet, tek bayrak, tek millet.
 
"Bana kimlik lazım, Türk vatandaÅŸlığı lazım. Daha almadık, inÅŸallah alırız. Allah Tayyip ErdoÄŸan'dan razı olsun. Allah Tayyip'e uzun ömür versin."
 
Ä°smini vermek istemeyen Suriyeli bir pazarcı genç, "Suriye'de mülkü olan, arazisi olan oraya gitmek ister. Ama benim Halep'te bir ÅŸeyim kalmadı, evimiz gitti. Benim gibiler burada kalmak ister" diyor.
 
"Peki örneÄŸin Tel Abyad ya da Resulayn yakınlarında konutlar inÅŸa edilirse giderler mi?" diye sorduÄŸumuzda ise "O zaman Suriyelilerin çoÄŸu gider. Evi olursa, güzel bir memleket olursa giderler" cevabını veriyor.
 
Suriyelilerle konuÅŸtuÄŸumuz ikinci durak ise Åžanlıurfa'nın sınır ilçesi, Tel Abyad'ın karşısındaki Akçakale oluyor.
 
Türkiye, 444 km uzunluk ve 32 km derinlikteki alanda bir "güvenli bölge" kurmak istediÄŸini belirtiyor.
 
ABD ile varılan son mutabakatta ise bu bölgenin sınırları net olarak yer almıyor.
 
Bununla birlikte Tel Abyad ve Resulayn'ın "güvenli bölge" sınırları içinde kalmasında mutabık kalındığı anlaşılıyor.
 
Tal Abyad, Rakka'ya baÄŸlı. Akçakale'deki Suriyeli göçmenler arasında da Tel Abyad ve Rakka merkezinden gelenler önemli bir yer tutuyor.
 
Akçakale'deki Suriyeliler arasında, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) devamı olarak oluÅŸturulan Suriye Milli Ordusu'na ciddi bir destek var.
 
Akçakale'de yaÅŸayan Tel Abyadlı Mustafa El Nasır, yıllarca ÖSO içinde yer almış bir isim.
 
Rakka Askeri Meclisi'nden olduğunu belirten El Nasır, Barış Pınarı Harekatı'na katılan Suriye Milli Ordusu'na yardım ediyor.
 
'Güvenli bölge Türkiye'nin kontrolüne olmalı, çadır bile kursalar döneriz'
Tel Abyad'da, Suriye Milli Ordusu oluÅŸumu içinde yer alan, muhalif Rakka Askeri Meclisi üyesi Mustafa El Nasır'la buluÅŸuyoruz.
 
Tel Abyadlı olduÄŸunu ve 7 yıldır Türkiye'de yaÅŸayıp Suriye'ye gidip geldiÄŸini belirten El Nasır, iç savaşın başından bu yana ÖSO bünyesinde yer aldığını, hem Esad yönetimi hem IŞİD hem de YPG'ye karşı operasyonlara katıldığını söylüyor.
 
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ve Osmanlı sancağı resimlerinin bulunduÄŸu evinde görüÅŸtüÄŸümüz El Nasır, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarına savaÅŸçı olarak katıldığını, Barış Pınarı Harekâtı'nda ise silahlı muhaliflere yardımcı olduÄŸunu belirtiyor.
 
El Nasır'a göre güvenli bölge kurulursa Suriyeliler kesinlikle bu alanlara dönecek:
 
"Tabii ki, bugün orada güvenli bölge olursa ve oraya evler yapılırsa, bütün Suriyeliler geri dönerler. Kesinlikle herkes toprağına, yetiÅŸtiÄŸi yere ve evine, ne olursa olsun sonunda geri dönecek. Suriyeliler güvenli bölge istiyor."
 
El Nasır'a göre burada en önemli nokta, "güvenli bölgenin" Türkiye'nin kontrolünde olması:
 
"Muhalif Suriyeliler bu bölgede sadece Türkiye'nin kontrol sahibi olmasını istiyor. Çünkü PKK ve PYD gibi örgütlerinin yaklaÅŸmasını istemiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin kontrolünde olmasını istiyoruz.
 
"Güvenli bölge kurulursa ve Türkiye'nin kontrolü altında olursa oraya çadır bile koysalar döneriz. Çünkü güvenli bölgenin kontrolünü alacak olan ülke Müslüman bir ülkedir. Müslüman, adil ve zalimlere karşı Suriyelilerle birlikte olan bir ülkedir.
 
"Herhangi bir Suriyeli, buraya Åžam'dan veya baÅŸka bir ilden gelmiÅŸ olsa bile, güvenli bölgede yaÅŸamayı tercih eder. Çünkü Suriyeli aileler orada kendi vatanları ve topraklarında, kendilerini güvende hissederler."
 
'Hedefimiz güvenli bölgenin de ötesinde'
Barış Pınarı Harekâtı'nın ÅŸu ana kadarki en baÅŸarılı operasyon olduÄŸunu ve durmaması gerektiÄŸini de savunuyor El Nasır:
 
"Biz bu operasyonun durmasını istemiyoruz. Operasyonun Suriye'nin bütün toprakları temizlenene kadar devam etmesini istiyoruz. Türk hükümetinden ricamız bu. Suriye'nin PKK, PYD, DAEÅž ve baÅŸka ülkeler tarafından desteklenen bütün terör örgütlerinden temizlenmesini istiyoruz."
 
El Nasır, harekatın ardından kendilerinin Esad yönetimine karşı savaÅŸmaya devam edeceklerini de söylüyor:
 
"Ä°nÅŸallah bunları yeneceÄŸiz. Arkamızda ÅŸerefli bir ülke var. O da sadece tek ülkedir, Müslüman bir ülke olarak bizim yanımızda duran bir ülkedir. Umudumuzu Allah'a baÄŸlamışız. Avrupalılardan ve Körfez ülkelerinden hiçbir beklentimiz yoktur.
 
"Hiç durmayacağız. Bizim hedefimiz, tüm Suriye'nin topraklarının bütünlüÄŸünün saÄŸlanması ve Suriye'nin özgürlüÄŸüne kavuÅŸması, Allah'ın izniyle.
 
"Güvenli bölge, Suriyeli mülteciler için güvenli bir yer olacaktır. Ancak bizim hedefimiz güvenli bölgenin de ötesinde. Rakka, Deyr ez Zor, Haseke… Bu, Türk hükümetine çaÄŸrımızdır. PKK'lıların temizlenmesini (istiyoruz)."
 
El Nasır'ı Akçakale sokaklarında takip ederken görüÅŸtüÄŸümüz bir Suriyeli kasap ise ÅŸunları söylüyor:
 
"Yok gitmem, güvenlik saÄŸlanana kadar gitmem. Güvenlik ve istikrar saÄŸlanana kadar dönmem. Yüzde 100 güvenli bir bölge kurulunca giderim. Güvenlik konusunda biraz bile ÅŸüphem olursa gidemem. Buradaki rahat yaÅŸamı orada da saÄŸlayabilirsek gideriz."
 
Suriyeli kadınlar güvenli bölgeden ne bekliyor?
Akçakale'de iki Suriyeli kadınla da görüÅŸüyoruz.
 
Nur Åžeyh Ahmed, 19 yaşında, Tel Abyadlı bir Suriyeli genç kadın.
 
Yaklaşık altı yıldır Türkiye'de yaÅŸadığını belirtiyor. Åžeyh Ahmed, güvenli bölge kurulursa döneceÄŸini söylüyor:
 
"Döneriz, evlerimiz orada, ablam da orada. Tel Abyad'a ve Resulyan'a dönerim, Rakka'ya dönmem. Rakka'ya gidemeyiz. Rakka'nın da alınmasını istiyoruz. Rakka'da ailelerimiz var. Rejimin olduÄŸu yerde yaÅŸamakta zorlanıyorlar.
 
"Åžu an Rakka'ya dönersek rejim beni kesin tutuklar çünkü Tel Abyadlıyız ve ÖSO'yu destekliyoruz. Biz muhalifiz ve rejimi istemiyoruz."
 
Kendisine "güvenli bölgedeki" hayattan beklentilerini sorduÄŸumuzda ÅŸu cevabı veriyor:
 
"Ä°nÅŸallah iyi ve güvenli bir yer olmasını istiyoruz. Güvenlik olsun, okullar olsun, saÄŸlık imkanları olsun. Çocukların gidebileceÄŸi okullar, hastaneler olsun. En önemlisi güvenlik saÄŸlansın."
 
BaÅŸka bir evde görüÅŸtüÄŸümüz, isminin yazılmasını istemeyen bir genç kadın da yine Tel Abyadlı olduÄŸunu belirtiyor.
 
Suriye'deyken ilkokul öÄŸretmeni olarak çalıştığını, ÅŸimdi ev kadını olduÄŸunu anlatıyor.
 
O da güvenli bölgeye dönmek isteyenlerden. Güvenli bölgeden beklentilerini ise ÅŸu sözlerle anlatıyor:
 
"Tabii ki döneriz. Güvenlik saÄŸlanırsa, hastane ve okul yapılırsa kesinlikle döneriz. Ä°lk önce eÄŸitim isteriz, çünkü bu durumda birçok çocuk eÄŸitim görmedi. Çocukların eÄŸitimlerine devam etmelerini isteriz. Hastanelere ve saÄŸlık merkezlerine özen göstermelerini istiyoruz."
 
"Ülkeme geri dönünce öÄŸretmenlik mesleÄŸime geri döneceÄŸim. Çocuklara yeniden eÄŸitim vermeyi düÅŸünüyorum. Çünkü birçok çocuk bu olaydan dolayı eÄŸitimlerini yarıda bıraktı. Çocuklara yeniden eÄŸitim vermek istiyorum."
 
Akçakale'de son olarak, içinde CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve Osmanlı padiÅŸahlarından 2. Abdülhamid'in resimlerinin yan yana asılı olduÄŸu bir dükkânda esnafla sohbet ediyoruz.
 
Ä°simlerini vermek istemeyen Suriyeliler, bölgenin kurulması durumunda dönme yanlısı.
 
Sonradan içeri giren, düÄŸün ÅŸarkıcısı olduÄŸunu belirten ve bize kendi isteÄŸiyle bir ÅŸarkı söyleyen Mahmud El Ahmed ise Rakka'dan olduÄŸunu, kendisinin Rakka dışındaki bir bölgeye deÄŸil Rakka'ya dönmek istediÄŸini söylüyor:
 
"En önemlisi adalet. Suriye halkı yerine geri dönsün, vatanımız yeniden bizim olsun. Benim kendi memleketim de (Rakka) temizlenirse oraya dönerim."
 
BBC TÜRKÇE

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.