Sosyal Medya

Türkiye uluslararası medyaya 'manipülatif haberlere son verin' çağrısı yaptı

Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Arslan, uluslararası medya kuruluşlarına çağrıda bulunarak, Barış Pınarı Harekatı'na yönelik manipülatif haberlere son verilmesini istedi.



Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sadık Arslan, uluslararası basın mensuplarına çaÄŸrıda bulunarak, Barış Pınarı Harekatı'na yönelik manipülatif haberlere son verilmesini istedi.
 
Ä°sviçre'nin Cenevre kentindeki Daimi Temsilcilik Konutunda Reuters, AP, AFP, EFE, El Cezire, Alman Devlet Televizyonu ARD ve Hintli basın kuruluÅŸları "Business India" ve "The Moderate Voice" muhabirlerini ağırlayan Arslan, Barış Pınarı Harekatı'na iliÅŸkin gazetecilere sunum eÅŸliÄŸinde bilgi verdi.
 
Büyükelçi Arslan, tamamı BirleÅŸmiÅŸ Milletler Cenevre Ofisi'de görev yapan gazetecilere, Barış Pınarı Harekatı'nın, Türkiye'nin güney sınırında oluÅŸturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla baÅŸlatıldığını söyledi.
 
Suriye'deki iç savaşın geçmiÅŸini anlatan Arslan, BeÅŸÅŸar Esed rejiminin kendi halkına kimyasal silahlarla saldırdığını, tüm batılı ülkelerin de rejimin artık meÅŸruiyetini kaybettiÄŸi yönünde açıklamalar yaptığını hatırlattı.
 
Suriye'deki iç savaÅŸta gerek rejimin gerekse terör örgütleri YPG/PKK ve DEAÅž'in etnik temizliÄŸi, baskısı ve zulmünden kaçan milyonlarca sivile Türkiye'nin kapılarını sonuna kadar açtığını ifade eden Arslan, yaklaşık 4 milyon Suriyelinin hayata tutunması ve eÄŸitim giderleri için ÅŸimdiye kadar 40 milyar dolar harcandığını dile getirdi.
 
"Bu tip yorumları şiddetle kınıyoruz"
 
Türk hükümetinin Kürtlerle hiçbir sorunu olmadığını, Türk ve Kürt halklarının bin yıldan fazla süredir bölgede aynı amaç için yaÅŸadığını anlatan Arslan, dünyada en büyük Kürt nüfusunun da Türkiye'de yaÅŸadığına dikkati çekti.
 
Arslan, Saddam Hüseyin'in Kuzey Irak'ta Kürtlere kimyasal silahlarla saldırdığında da yüz binlerce Kürde yine sadece Türkiye'nin kapılarını açtığını anımsatarak, Barış Pınarı Harekatı'nın sadece YPG/PKK'lı eli kanlı teröristlere karşı gerçekleÅŸtirildiÄŸinin altını çizdi.
 
Arslan, Türkiye'nin Kürtlere karşı savaÅŸtığı yönündeki algı operasyonlarına sert tepki gösterdi.
 
Ayn el-Arab'taki Kürtleri DEAÅž teröründen de Türkiye'nin kurtardığına iÅŸaret eden Arslan, "Türkiye'nin Kürtlerden nefret ettiÄŸi, katliam yaptığı iddiaları kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Bu tip yorumları ÅŸiddetle kınıyoruz." diye konuÅŸtu.
 
"Müttefikler en büyük ihaneti Suriye halkına yaptı"
 
BaÅŸta ABD olmak üzere bazı müttefik ülkelerin, Suriye'nin kuzeydoÄŸusunda DEAÅž ile mücadele bahanesiyle bir terör koridoru oluÅŸturulmasına yardımcı olduÄŸunu belirten Arslan, Barış Pınarı Harekatı'nın yegane amacının, bu terör koridorunu ortadan kaldırmak olduÄŸunu söyledi.
 
Arslan, Türkiye'nin müttefiklerinin, Suriye'de YPG/PKK terör örgütüne ülkenin yüzde 30'unu teslim etmek suretiyle bir terör koridoru oluÅŸturduÄŸunu ve bunun bölgedeki Kürt, Arap, Türkmen ve diÄŸer tüm halklara yapılan en büyük ihanet olduÄŸunun altını çizdi.
 
"Yüzlerce saldırı yaptılar"
 
Arslan, YPG/PKK'nın, harekatın başından bu yana Türkiye'deki yerleÅŸim birimlerine yönelik yüzlerce saldırı yaptığını, aralarında 9 aylık bebeÄŸin de olduÄŸu 18 sivilin ÅŸehit olduÄŸunu belirtti.
 
Terör örgütünün kendini gizlemek için sürekli isim deÄŸiÅŸtirdiÄŸini ifade eden Arslan, aslında savaÅŸtıkları terör örgütünün PKK olduÄŸunu, ABD BaÅŸkanı Donald Trump'ın da bu yönde açıklamalar yaptığını dile getirdi.
 
Arslan, YPG/PKK'lı teröristlerin Suriye'de iÅŸgal ettiÄŸi bölgelerde bölücü terör örgütü PKK'nın elebaşının posterlerini astığını video eÅŸliÄŸinde gazetecilere gösterdi.
 
Medyaya tepki
 
Barış Pınarı Harekatı'nın baÅŸlamasından bu yana uluslararası medya kuruluÅŸlarındaki manipülatif ve tek taraflı haberlere tepki gösteren Arslan, Barış Pınarı Harekatı'na yönelik manipülatif haberlere son verilmesini istedi.
 
Arslan, günlerdir YPG/PKK'lı teröristlerin sınırın diÄŸer tarafından keskin niÅŸancılar ve havanlarla gazetecilerde dahil sivilleri hedef aldığını ama bölgede bulunan yabancı medya mensuplarının bunu dahi yansıtmadığını ifade etti.
 
"Çanakkale ruhu geri geldi"
 
Gazetecilerin Türk ordusunun Esed güçleriyle çatışma ihtimaline iliÅŸkin bir sorusuna ise Arslan, "Türkiye'de harekat ile birlikte Çanakkale ruhu tekrar geri geldi. Çanakkale'de de dünyanın tüm süper güçleri bize karşı birleÅŸmiÅŸti ama geldikleri gibi gittiler. Dolayısıyla Suriye'de terör koridorlarına ve terör örgütlerine pabuç bırakacak halimiz yok. Artık sözün bittiÄŸi yerdeyiz." diye konuÅŸtu.
 
Arslan, yaklaşık iki saat süren toplantıda, Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüÄŸünden yana olduÄŸunu her fırsatta dile getirdiÄŸini belirterek, "Suriye halkını korumak ve kendi güvenliÄŸimizi de saÄŸlamak için Suriye'deyiz." dedi.
 
Bazı batılı ülkelerin Türkiye'ye yönelik silah ambargosu tehditleriyle ilgili sorulara da cevap veren Arslan, "Zaten son yıllarda Avrupa'daki bazı müttefiklerimiz fiili bir ambargo uyguluyor. Åžimdi bunu duyurmaları bir ÅŸaka olmalı. Türkiye bunları (ithal ettiÄŸi silahları) daha iyi sistemlerimizle ikame edecek kadar endüstriyel bir temel ve altyapıya sahiptir." karşılığını verdi.
 
Büyükelçi Arslan, Cenevre'de 30 Ekim'de baÅŸlayacak Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının Suriye'nin geleceÄŸini belirlenmesinde belirleyici rol oynayacağını sözlerine ekledi. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.