Sosyal Medya

Güncel

Barış Pınarı Harekatı'na Destek İçin Cailerde Fetih Suresi Okunacak

Diyanet İşleri Başkanlığınca, Barış Pınarı Harekatı'nın zaferle sonuçlanması için, yarın sabah namazında yurt genelindeki bütün camilerde Fetih Suresi okunacağı ve dua edileceği açıklandı.



Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Twitter hesabından Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin paylaşımda bulundu.
 
Harekata katılan ÅŸanlı Türk ordusuna baÅŸarılar dileyen ErbaÅŸ, "Vatanımızın güvenliÄŸi, milletimizin huzuru, bölgemizde barış ve selametin temini için baÅŸlatılan Barış Pınarı Harekatı'nın zaferle sonuçlanması için yarın tüm camilerimizde sabah namazında Fetih Suresi okunacak, ÅŸanlı ordumuza dua edilecektir. Tüm kardeÅŸlerimizi bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
 
 
FETÄ°H SURESÄ° TÜRKÇE MEALÄ°
 
1 - DoÄŸrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik.
 
2 - Böylece Allah senin geçmiÅŸ ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doÄŸru yola iletir.
 
3 - Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder.
 
4 - Ä°manlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, herÅŸeyi hikmetle yapandır.
 
5 - Mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. Ä°ÅŸte bu, Allah katında büyük bir kurtuluÅŸtur.
 
6 - Ve o Allah hakkında kötü zanda bulunan münâfık erkeklere ve münâfık kadınlara, Allah'a ortak koÅŸan erkeklere ve ortak koÅŸan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük onların baÅŸlarına gelmiÅŸtir. Allah onlara gazap etmiÅŸ, lânetlemiÅŸ ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir.
 
7 - Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
 
8 - Åžüphesiz biz seni, ÅŸâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
 
9 - Ki, Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akÅŸam O'nu tesbih edesiniz.
 
10 - Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuÅŸ olur. Kim de Allah'a verdiÄŸi ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.
 
11 - Yakında a'râbilerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki, "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karşı kimin bir ÅŸeye gücü yetebilir? Hayır! Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
 
12 - Aslında siz Peygamber ve müminlerin, ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiÅŸ bir topluluk oldunuz.
 
13 - Kim Allah'a ve Resulü'ne iman etmezse ÅŸüphesiz biz, kâfirler için çılgın bir ateÅŸ hazırlamışızdır.
 
14 - Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediÄŸini bağışlar dilediÄŸini azaplandırır. Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.
 
15 - Siz ganimetleri almak için gittiÄŸinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düÅŸelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü deÄŸiÅŸtirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuÅŸtur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.
 
16 - A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaÅŸmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. EÄŸer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüÄŸünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uÄŸratır.
 
17 - Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Allah'a ve peygamberine itâat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uÄŸratır.
 
18 - Andolsun o aÄŸacın altında (Hudeybiye'de) sana bey'at ederlerken Allah, müminlerden razı olmuÅŸtur. Kalplerinde olanı bilmiÅŸ onlara güven indirmiÅŸ ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.
 
19 - Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. 20 - Allah size, elde edeceÄŸiniz birçok ganimetler vaad etmiÅŸtir. Bunu size hemen vermiÅŸ ve insanların ellerini sizden çekmiÅŸtir ki bu, müminlere bir iÅŸaret olsun ve Allah sizi doÄŸru yola iletsin.
 
21 - Bundan baÅŸka sizin güç yetiremediÄŸiniz, ama Allah'ın sizin için kuÅŸattığı ganimetler de vardır. Allah herÅŸeye kâdirdir.
 
22 - EÄŸer kâfirler sizinle savaÅŸsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
 
23 - Allah'ın öteden beri gelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir deÄŸiÅŸiklik bulamazsın.
 
24 - O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke'nin göbeÄŸinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir.
 
25 - Onlar inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaÅŸmasını men edenlerdir. EÄŸer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. EÄŸer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.
 
26 - O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhiliyet taassubunu yerleÅŸtirmiÅŸlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu. Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Allah herÅŸeyi bilendir.
 
27 - Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doÄŸru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde baÅŸlarınızı tıraÅŸ etmiÅŸ ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediÄŸinzi bilir. Ä°ÅŸte bundan önce size yakın bir fetih verdi.
 
28 - Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Åžahit olarak Allah yeter.
 
29 - Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden niÅŸanları vardır. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. Ä°ncil'deki vasıfları da ÅŸöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaÅŸmış, gövdesi üzerine dikilmiÅŸ bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoÅŸuna gider. Allah böylece onları çoÄŸaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi iÅŸler yapanlara maÄŸfiret ve büyük bir mükâfat vadetmiÅŸtir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.