Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Alev Alatlı: Ölüm bir mühendislik problemi is Tanrı ne?

Kaynak: www.alevalatli.com.tr



Bart Kosko’dan
 
“’Ölüm bir mühendislik problemi’ ise neden ‘yaratan’ diye bir ÅŸey yok deÄŸil de var?  Bu soruya dinin verdiÄŸi eski cevap,  ‘Allah dünyayı yarattı, onun için Allah diye bir ÅŸey var.’  Bu hükümden sonra geri çekilme harekatı baÅŸlıyor: Allah’ın kendisi bir ÅŸey mi, bir ÅŸey deÄŸil mi?  EÄŸer Allah bir ÅŸey /duyularla kavranabilen cisimsel nesne/yada O ÅŸey /gerçek olan, bilincin dışında, kendi başına var olan tek nesne-ens reala/ise, onu kim yarattı?”
 
Bart Kosko, “Yunan flozofları bu düÅŸüncelerle oynadılar,” diye sürdürüyor,  “KuÅŸkusuz,  Yunandan önceki antik toplumlar da bu düÅŸüncelerle oynadılar.  Tüm düÅŸünceler Allah fikrine saplanır.  Allah fikrinin dışında kalan  pek az cevap vardır.  Bu cevaplardan çoÄŸu da kısır döngüdür: biz burada olduÄŸumuza birÅŸey var. Neden-sonuç zinciri, birinci nedeni destekler ve birinci neden hiçbir ÅŸey olmaksızın olamaz. Soru soruyu getirir,  bu defa da neden bir ÅŸey var diye sorarız, sonra da neden olmayan  bir ÅŸeyden, olan birÅŸey türeyemez?”
 
Yeni Fizik, bu soruya kendi cevabını insani (humanist) ilke doÄŸrultusunda verir. Neden sorusunu ‘ben’ cevabıyla karşılar.  Stephen Hawking ÅŸöyle anlatır:  “Biz Kainatı  olduÄŸu gibi  görüyoruz, çünkü  eÄŸer  bizim gözlemlediÄŸimizden  farklı  birÅŸey olsaydı, biz burada olup onu gözlemleyemezdik.”  Kainat, biz burada olalım diye böyle. Farklı bir ÅŸey olsaydı, biz burada olamazdık.  Hiçbir ÅŸey  bizim gözlemlediÄŸimizden farklı deÄŸil.  Bizim soru soruyor olmamız, bizim varlığımız, Kainatı burada olduÄŸu gibi yapıyor.  O öyle olduÄŸu için biz biziz.
 
Kosko, “Bu cevap da kısır döngü ile flört ediyor,” diyor. Fizikçilerin  konu hakkında konuÅŸmayı reddeden felsefecileri bir kenara bırakıp konuÅŸtuklarını görmek eÄŸlenceli oluyor ama yine de verdikleri cevap zayıf, çünkü Kainatta az rastlanır bir olguya dayanıyor: niçin sorusunu sorma yeteneÄŸi olan bizlerin varlığına.
 
Kainat önümüzde bir halı gibi açılsa bile, biz/insanlar/ burada çok yeniyiz – biz ortaya çıkalı  bir milyon yıl ancak oldu.  Oysa Kainat onbeÅŸ milyardır burada; onbeÅŸ milyar önce Bing Bang’le ortaya çıktı.  Ya biz ortaya çıkmadan önce aptal bir ÅŸey, aptal bir yaratık veya  geliÅŸgüzel bir atom ya da yıldız grubu aynı soruyu, “Neden bir ÅŸey var?” sorusunu, sormuÅŸ olsaydı ne olacaktı?  Belki de Kainat bizim için deÄŸil, daha henüz evrimleÅŸmemiÅŸ akıllı birileri için açılacak. Hasılı, humanist  cevabın,  Kâinat’ın trilyon, katriliyon dallı  evrim aÄŸacıyla başı dertte!..Çünkü kainat pek çok biçimde açılabilir.  Bir dal ya da bir yol bize Big Bang’den dünyayı getirdi.  BaÅŸka dallar bizimki gibi hayat biçimleri ile sonuçlanabilir.  DiÄŸer baÅŸkaları öyle baÅŸka hayat biçimleri, öyle akıllı hayat biçimleri ile sonuçlanabilir ki, bu akıllı yaratıkları biz görsek de duysak da tanıyamayabiliriz.  Åžu anda bile bize bağırıyor olabilirler.
 
GeniÅŸleyen Kainatta hayat tavlı zengin toprakta biten otlar gibi bitebilir. Hayat  geniÅŸleyen Kainatın ilk aÅŸamasından ibaret de olabilir.  Gençlikten yaÅŸlılığa geçerken yıldızların çoÄŸu üzerlerinde su tutabildikleri bir kaç milyar yıllık bir  “su penceresi” aÅŸamasından geçerler.  Kaldı ki, matematik bize çok büyük sayıda Kainatların olabileceÄŸini, olduÄŸunu ya da olmuÅŸ olduÄŸunu söylemektedir.  Bunların pek çoÄŸunda niye-birÅŸey var sorusunu soracak akıllı bir ÅŸey ya da yaratık olabilir ve soruyu insancı/humanist ilke doÄŸrultusunda cevaplayabilir.  Bu soru tıpkı bizim Kainatımızı var ettiÄŸi gibi, Onların kainatlarını da vareder.  Böyle bir dünya var: bizimkine eÅŸit bir Kainat ama içindeki insan sayısı hatta molekül  sayısı bizimkinden bir tane daha az.  Niye tek bir dünya olsun? Niye biz bu kadar ÅŸanslı olalım?
 
Belki de o kadar ÅŸanslı deÄŸiliz.  Belki de bizim Kainatımız trilliyonlarcasıyla birlikte bir meta-kainatın içinde yer alıyor ve diÄŸerlerinde de akıllı-ÅŸeyler var, vardı ya da olacak.  Bence humanist ilke buna götürüyor. Humanist ilke 2001; A Space Odyssey filmdeki uzun siyah anıt gibi,  akıllı olanlara açılan, aptal olanlara kapanan bir kapı.  Her bir dünya çizgisi ya da patikasının içinde akıll bir ÅŸey ya da yaratık var, veya yok.  Ä°çinde zeki yaratık olan dünyalar oluÅŸuyor, diÄŸerleri oluÅŸmuyor.  Humanist ilke dünya hasatlarını filtre ediyor veya buduyor,  aptal yaratıkların tepe filizlerini koparıyor; tek bir dünyayı açıklamaya çalışırken içi akıllı dünyalarla dolu bir Pandora’nın kutusunu açıyor. Ve  neden bir soru sormanın veya beyin sahibi olmanın ya da beyine benzer ÅŸeylerin dünya çizgisi bulduÄŸunu  daha hala anlatmıyor.  Dünya çizgisini  seçmenin ya da ahmakları budamanın mekanizmasını vermiyor.  Bu durumda Kainat burada çünkü bu kaya ya da bu yıldız burada da diyebiliriz, çünkü Kainat onun burada olacağı ÅŸekilde açılmasaydı o burada olmazdı.  Åžu halde humanist ilke iddiasının geçerli olması için akıllı nesnelere gerek yok.  BirÅŸeyler olsun yeter.  Dünya tek bir ÅŸey için açılabilir.  Niye bir ÅŸey için açılır? Bizim için açıldığı gibi açılır. Peki neden o öyle? Çünkü biz buradayız.  Ve saire.
 
Bir fuzzy cevap :  Hiçbir varsayımda bulunmayın.
 
Kosko, “Benim neden bir ÅŸey yok deÄŸil de var sorusuna fuzzy bir cevabım var,” diye sürdürüyor, “Cevap ÅŸu: EÄŸer hiç bir ÅŸey yoksa matematik patlar.Bu cevap derin olabilir ya da basit matematik olabilir. Her iki durumda da irdelemek istediÄŸim bir dünya görüÅŸü kurar. Enformasyonu açıklar, entropi ile fuzzy entropi ile halleÅŸir. ”
 
Kosko’nun cevabı fuzzy entropi matematiÄŸinden gelir. Kainat ne kadar saçaklıdır ÅŸeklinde, katıksız saçaklı bir soru sorduÄŸumuz zaman gelir.  Bu sorunun cevabı %100 ile %0’ın arasında bir yerdedir.  Saçaklılık bir derece meselesidir. Asıl soru, Kainatın bir saçaklı küme olup olmadığıdır. EÄŸer saçaklı deÄŸilse, o zaman Kainat sadece bir kümedir ve %0 saçaklıdır.  EÄŸer saçaklı ise bu deÄŸer %0dan fazla olacaktır. ÇoÄŸumuz Kainatın saçaklı olmadığını düÅŸünürüz: %0.  Kainattaki her ÅŸey %100 kainata aittir.  Kainata ait olmayan ÅŸeylerin oranı %0dır.  Åžey ya vardır ya da yoktur.  Arada bir ÅŸey yoktur.  Varolmanın gri tonları yoktur.
 
Kainat ona dair objelerin, ona dair nesnelerin kümesidir. Dahası: Kainat, Kainatın  tüm alt kümelerinin kümesidir.  Her ÅŸeyi içeriyorsa,  her ÅŸeyin setlerini de içeriyordur. Ve biz bu parçaların siyah ya da beyaz olduklarını düÅŸünürüz.  Kalın bir ÅŸey parçası, Kainata ya iattir ya da deÄŸildir.  Åžey kümelerinin ya hepsi dahildir ya da hiçbiri dahil deÄŸildir.  Belki.  Ama bu sonuca mantık yürüterek varmayız.  Test etmek gerekir. Soru verili ya da ampriktir.  Åžey kümeleri Kainata pekala da bir dereceye kadar ait olabilirler.  “Bence bir ‘elektron’ ya da elektron bulutu, Kâinat’ın belirli bir bölgesine sadece bir dereceye kadar aittir.  Ama mesele bu deÄŸil. Bir ÅŸeyin var olup olmadığını anlamak için Kainatın saçaklı olup olmadığını bilmek zorunda deÄŸilsiniz.  Saçaklı olup olmadığını sormanız yeter. ….
 
Åžöyle bir düÅŸünce:  farzedelim ki hiç bir ÅŸey yok.  Tek bir ÅŸey bile yok.  Bu durumla nasıl halleÅŸeceksiniz? EÄŸer sadece kelimelerle çalışacaksanız,  eski Yunanlıların yaptıkları gibi, hiçbirÅŸeyden oluÅŸan birÅŸeygibisinden muÄŸlak fikirlere saplanırsınız.  “Ben küme anlamında hiçbir ÅŸey farzetmedim.  Hiçbir ÅŸey olmayan bir küme nasıl bir kümedir?  Biz buna boÅŸ set ya da null set deriz ve 0 diye yazarız.  Peki öyleyse hiçbir ÅŸey ne?  Ben neyin hiçbir ÅŸey olduÄŸunu düÅŸündüm? Dünyanın. Kainatın. Her ÅŸeyin !uzay1ının.  Bunu X diye yazalım.  HiçbirÅŸeyin olmadığını varsaymak, X’in boÅŸ set olduÄŸunu söylemektir.  X=0. Bu matematik dili.  Bu formun nereye gidebileceÄŸini görebiliyordum. Bu form matematik patlamasına gidiyordu.
 
Fuzzy entropi teoremi: Kainatın entropisi ya da saçaklılığı  ya da muÄŸlaklığı sıfır bölü sıfırdır, 0/0.  0/0, sıfıra eÅŸit deÄŸildir. Ve iki sıfır birbirlerini götürüp bir yapmazlar. Bu terim tanımsızdır. Sıfırla bölünmez, bölünürse matematik görülmedik ÅŸekilde patlar. Patlamaya neden olan faraziye, hiçbirÅŸeyin olmadığı faraziyesidir.  Öyleye bu faraziyeyi reddetmek durumundayız. O halde bir ÅŸey var. “Benim cevabım bu,” diyor Kosko.  MatematiÄŸi de basittir. Hiçbir ÅŸey yoksa, matematik patlar.  “Bunun ne kadar ciddi olduÄŸunu bilmiyorum. Ama teorik olarak test edebiliriz.  Yapacağımız ÅŸey, tüm maddeyi ÅŸey kainattan boÅŸaltmaktır. Nasıl yapacağımızı ya da boÅŸalttıklarımızı nereye koyacağımızı ya da bu testi yaparken kendimizi nereye yerleÅŸtireceÄŸimizi bilmiyoruz.  Bu bir  düÅŸünce deneyi:   son atom ya da foton ya da madde topu, boÅŸlukta asılı kalır ve sonra kaybolur veya hiç oluncaya kadar büzülür.  Belki bir solucan deliÄŸine kaçar ve ihtiyar Kainatı bomboÅŸ bırakır.  Bunu daha önce duymuÅŸ olmalısınız:  Yerçekimi çöküntüsü.
 
Ä°ddiayı kainatın yerçekimsel çöküntüsü iddiayı test edebilir.  Diyelim ki kainatın içinde Big Bang’den bu yana yavaÅŸlamış, geniÅŸlemesini durdurmuÅŸ, kendi üstüne yığılan ve Big Crunch’a sıkışan  yeteri kadar karanlık madde ya da neutron ya da herhangi türden parçacık ya da dalga var. Bu tamamiyle mümkündür.  Pek çoÄŸumuz hesabını bunun üzerine kuruyor.  Kainatın geniÅŸlemeye devam etmesini ve sıcak ölümle yokolmasını istemiyoruz.  Kainatın çökmesi için her bir metre küp uzaya üç elektron gerekir.  Kütlesi olmayan yada minicik kütleli ve pek pek az elektrik yüklü hayalet benzeri yaklaşık 100 neutrino yeter.  Kainat Big Cruch’a yönelirse ne olur, kimse bilmiyor.  O müstesna durumda fizik kanunları iÅŸlemiyor.  Dolayısıyla ÅŸimdi  bilim-dışı  konuÅŸuyoruz.
 
Gidip-gelen/sallanan Kainat düÅŸüncesi de var.  Big Crunch yerini yeni bir Big Bang’e bırakabilir ya da Bing Bang’in kendisi olabilir – büyür ve yeniden kendi üstüne çöker.  Ya da Kainat topu, kendi Kara DeliÄŸine çekilebilir.  O kadar küçülebilir ki, bir solucan deliÄŸinin boynundan baÅŸka bir Kainata geçer, orada beyaz delik olarak pırtlar ya da büyük veya küçük bir bang ya da baÅŸka garip bir olay yaratır.  Bu durumda eski Kainat en azından son anında birÅŸeyden hiçbir ÅŸeye geçecektir.  Ben bunu bir deney sayarım.  Fizikçiler hali hazırdaki geniÅŸlemenin on milyar yıl daha süreceÄŸini iddia ediyorlar.  Bundan sonra Big Crunch’a çöküÅŸ bir on milyar yıl daha sürecek.  Demek ki, iddiamın test edilebilmesi 20 milyar yıl  sonraya kalıyor.
 
Mamafih, vakum testi de yapılabilir.  Vakum, ‘boÅŸ’ deÄŸildir. Vakum aktiftir ve Kuantum olanaklarıyla doludur.  Belki onun bir parçanı  temizleyip, etrafını duvar çevirebilir, kapalı bir hiçlik bölgesi yaratabiliriz.  Balki bir kara deliÄŸin etrafını çevirebilir bir kaç bin yıl süreyle onu olmayan maddeyle doldurabiliriz. Kim bilir?
 
Mesele, bildiÄŸimiz matematiÄŸin olmaması durumunun nasıl bir ÅŸey olacağı meselesidir. Toplama ya da çarpma yapamazsınız.  2 sayısı, 3 sayısına eÅŸit olabilir.  Rakam fikri kaybolabilir.  Fizikçiler,  fizik kanunlarının  Big Crunch ya da Kara Delikde iÅŸlemeyebileceÄŸini söylüyorlar.  Fuzzy iddia, Big Crunch ya da Kara Delik durumlarında  matematiÄŸin de iÅŸlemeyebileceÄŸini söylüyor.  Bu tuhaf bir iddiadır. Ve daha da tuhaf  bir ÅŸey söyler.  Åžöyle ki, belki de mantık, veriden/olgudan  farklı deÄŸildir.  Belki ikisi baÄŸlantılıdır.  AraÅŸtırmak istediÄŸim nokta bu.  Mantık ve olgu;   matematik ve ÅŸeyler birbirlerinden bağımsız deÄŸil.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.