Sosyal Medya

Burhaneddin Duran: Sorunlarımızın çözümü için ise yeni bir siyaset yaklaşımına duyulan güçlü ihtiyaçtır

Yaz aylarında hız kesmeyen parti siyaseti, Meclis'in açılmasıyla daha da renkleniyor.



Ä°yi Parti'den "HDP ile ittifak olursa, biz yokuz" açıklaması, yüzde 40+1 tartışması ve yeni oluÅŸumlar gündemin ana konuları. Parti siyasetinin bu denli canlı olmasını parlamenter sistem döneminin alışkanlığıyla hareket edenler erken seçim beklentisine baÄŸlıyor.
23 Haziran Ä°stanbul seçimlerinin sonucundan cesaret alarak bazıları da her hafta yeni anketlerle seçim havası üretmeye çalışıyor.
Bunları nafile çabalar olarak görüyorum.
Bu çabaların tek anlamı, dinamik bir siyasi hayatımız olduÄŸudur.
Aktörlerin özgüvenlerinin ve hırslarının arttığıdır.
Sorunlarımızın çözümü için ise yeni bir siyaset yaklaşımına duyulan güçlü ihtiyaçtır.
 
***
 
2020 baharında kongrelerini tamamlamayı hedefleyen iki büyük partimiz, bu haftasonu kampa giriyor. AK Parti Kızılcahamam'da cumhurbaÅŸkanlığı sisteminin bir yıllık performansını deÄŸerlendirecek. CHP, Abant'ta etkin bir muhalefetin nasıl olacağını, yeni dönem stratejilerini ve ekonomik geliÅŸmeleri tartışacak.
Aslında her ikisi de erken seçime deÄŸil, yeni dönemdeki rekabeti yüksek, sürprizleri bol siyasi hareketliliÄŸe hazırlanıyor. Cumhur Ä°ttifakı önünde dört yıllık icraat dönemi varken seçime gitmez. CHP de yeni aldığı büyükÅŸehir belediyelerinde hiç bir baÅŸarı hikayesi yakalamadan sandığı görmek istemez. Ekonomik türbülanstan hızlı bir çıkışın iÅŸaretleri göründüÄŸüne göre, iktidarın eli de giderek rahatlayacak.
Yine de siyasi aktivitesi, polemiÄŸi ve kulisi bol bir dönem yaÅŸayacağımız aÅŸikar. Bunun da temel sebebi, hem iktidar ve hem muhalefetin yenilenme zorunluluÄŸudur. Yeni sistemde, yeni bir siyaset oluÅŸturmanın kaçınılmazlığıdır.
***
 
İktidar, 17 yıllık icraatın maliyetlerini hafifletecek yeni bir yaklaşım bulmak ihtiyacında.
Bu, 2002 ruhuna dönmek olamaz. 2019'daki dünyanın ve Türkiye'nin ÅŸartlarına uygun bir yenilenme olmak durumunda. Belirsizliklerin, tehditlerin ve kendi başının çaresine bakma gerçekliÄŸinin yoÄŸunlaÅŸtığı bir dünyada, 2002 söylemi artık eskidir. Bugün sadece özgürlüklerden, serbest piyasadan ve Batı ile iyi geçinme idealinden bahsetmek yeterli deÄŸil.
Yükselen ekonomik korumacı eÄŸilimin ve milli devleti tahkim eden trendin zıddına düÅŸer. Bu itibarla, yeni oluÅŸumların ucunu gösterdiÄŸi bu söylem en az CHP'nin "tek adam rejimi" eleÅŸtirisi kadar eski.
***
 
Yeni dönemde ülkemizi taşıyacak siyasi yaklaşım AK Parti'nin içerde ve dışardaki "muktedir olma" tecrübesini göz ardı edemez. Sanki yaÅŸanmamış gibi yapamaz.
15 Temmuz darbe giriÅŸiminden sonra ortaya çıkan "devlet iradesi" realitesini ıskalayamaz.
Bölgemizde otonom olma direncini gösteren iki, üç devletten birisi olduÄŸumuz unutulmamalı. Bu sebeple, Türkiye, son altı yıldır mücadele ederek geldiÄŸi uluslararası konumunu "herkes ile barışıyorum diyerek" taşıyamaz. DoÄŸu Akdeniz ve PKKYPG'den mültecilere ve AB ile iliÅŸkilere kadar hiçbir sorunumuz bu yaklaşımla çözülemez.
Mücadele ile reformu, açılımı sentezleyen bir siyasete ihtiyaç var. Ben, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Meclisin açılışında verdiÄŸi mesajları böyle okudum. ErdoÄŸan, cumhurbaÅŸkanlığı sisteminin sürekli güncellenerek ve geliÅŸtirilerek yeni nesillere aktarılacağını vurgulamakla kalmadı. Daha önce bahsettiÄŸi Türkiye ittifakı kavramının içini doldurdu.
"Terörle ve ÅŸiddetle arasına mesafe koyan tüm kesimleri, milli meselelerde aynı ortak paydada buluÅŸmaya" ve "birlikte hareket etmeye" davet etti. Bu davet hem bir "kucaklama" hem de "vatanseverlik temelinde mücadeleye" çaÄŸrıdır. Ä°ÅŸte hangi aktör bu yeni siyasetin gerekleriyle kendini yenileyebilirse 2023'te ipi göÄŸüsleyecek.
Bu zamana kadar da hayli renkli çabalara ve manevralara ÅŸahit olacağız.
 
SABAH

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.