Sosyal Medya

Yıldıray Oğur 'Greta' efsanesini yazdı: Türkiye’deki komplocular yalnız değiller

Yönetmen bir dedenin torunu, aktör bir babanın ve opera sanatçısı bir annenin kızı olarak 2003 yılında dünyanın en refah ülkesi İsveç’in Stockholm şehrinde doğdu Greta. Nobel Kimya Ödülü kazanmış isimlerin çıktığı, eğitimli, varlıklı, meşhur bir aile içinde büyüdü.



İlk kez sekiz yaşında iklim değişikliği meselesinden haberi olmuş.
 
11 yaşında ise yemek yemeyi, konuÅŸmayı kesip vücudu uyuÅŸmaya baÅŸlayınca ailesi doktora götürmüÅŸ. 
 
BaÅŸlangıç düzeyinde bir otizm olan asperger teÅŸhisi konmuÅŸ.  Aynı zamanda obsesif-kompulsif bozukluk, seçici mutizm gibi sorunları da çıkmış. 
 
Zaman zaman konuÅŸurken yaÅŸadığı zorluklar, duygularını kontrol edememesi, aşırı tutkulu ve öfkeli halleri, yüzünde beliren ifadeler, utangaçlığı, asosyalliÄŸi bu yüzden.
 
Ama iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi mücadelesine tutkuyla baÄŸlanması, “yönlendiriliyor herhalde yoksa o yaÅŸtaki çocuk bunları nereden bilecek” gibi dedikodulara neden olan üstün zekası da yine bu yüzden.
 
Fedakarlığın ve adanmışlığın ÅŸüpheli bulunduÄŸu bir dünyada, konfor ve lüks içinde yaÅŸayabilecek Ä°sveçli bir kız, 13 yaşındayken dünyadaki karbon ayak izini küçültmek için veganlığı seçmiÅŸ, uçakla seyahati bırakmış, bütün hayatlarını uçarak kazanan sanatçı ailesini de buna zorlamış. 
 
Sonra 2018 yılında 15 yaşındayken cuma günleri okulu kırıp Stockholm’de elinde “Ä°klim için okul boykotu” pankartıyla tek başına Ä°sveç Parlamentosu önünde oturma eylemine baÅŸlamış. Kışın bütün ÅŸehir karlar altındayken bile o parlamento duvarının önünde oturmaya devam etmiÅŸ. 
 
Tabii ki haliyle küçük bir kızın bu kararlı eylemi medyanın ilgisini çekmiÅŸ. 
 
Åžimdi “kesin proje bu” diyenlerin anlamadığı hikaye böyle baÅŸlıyor.
 
2018 yılında son 200 yılın en sıcak yazını yaÅŸamış Ä°sveç’te, hükümetten imzaladığı Paris AnlaÅŸması’nın gereÄŸini yapmasını isteyen Greta’nın talebi kimseye lüks ya da çocuksu gelmemiÅŸti.
 
Önce Ä°sveçli yaşıtları, sonra Avrupa ve ABD’deki yaşıtları iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi için benzer okula boykotlarına baÅŸladılar. 200 ÅŸehirde, 40 bin çocuk bu eylemlere katıldı. 
 
Ama Greta hiç bir zaman çevre için mücadele eden Ä°sveçli ÅŸirin bir akitivist kız olmadı, tam tersine öfkeyle, bağırarak, aÄŸlamaklı konuÅŸmalar yaparak hatta bazen “geleceÄŸimin içine sı..yorsunuz” gibi sert ifadeler kullanarak derdini anlatmasıyla  dikkat çekti. Özel durumu onun mesajını güçlendirdi. 
 
Sanki Allah ya da doÄŸa hangisine inanıyorsanız, insanlığı uyarmak için, doÄŸanın içinden çıkmış gibi duran, konuÅŸmaları,  üslubu rahatsız edici bu kızı göndermiÅŸ gibiydi.
 
Aynı üslupla Polonya’daki iklim zirvesinde dünya liderlerini, Davos’ta dünyanın zenginlerini, Ä°ngiliz Parlamentosu’nda lordları, Avrupa BirliÄŸi liderlerini azarladı. Küçük bir sarışın Ä°skandinav kızın çevre için eline tutuÅŸturulan tatlı bir konuÅŸmayı okumasını bekleyenleri her seferinde rahatsız etmeyi baÅŸardı. 
 
En son da karbon emisyonunu artırdığı için uçmayı reddettiÄŸinden, 15 günlük zorlu bir seyahati göze alıp tekneyle okyanusu aÅŸarak New York’a gitti ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler Zirvesi’nde dünya liderlerine epeyce epik, sert, öfkeli bir üslupla “BoÅŸ sözlerinizle benim rüyalarımı, çocukluÄŸumu çaldınız. Buna ne hakkınız var” diye seslendi.
 
Dünden beri bu konuÅŸması yüzünden Türkiye’de ve baÅŸka ülkelerde yerden yere vuruluyor.
 
16 yaşında asperger bir kıza, elinde olmayan mimikleri, kontrol edemediÄŸi duyguları, tutkulu hali yüzünden “oynuyor” “samimiyetsiz” deniyor, baÅŸka güçlerin “projesi” olduÄŸu iddia ediliyor.
 
Halbuki sosyal medya profiline asperger olduÄŸunu yazacak kadar özgüvenli Greta. Çünkü bunun bir hastalık deÄŸil, kendisine bahÅŸedilmiÅŸ doÄŸa üstü bir güç olduÄŸunu söylüyor. 
 
Ama önceki gün bu Twitter profilini deÄŸiÅŸtirdi. Yeni profilinde artık Trump’ın onunla dalga geçmek için attığı “aydınlık ve harika bir geleceÄŸe doÄŸru bakan mutlu bir genç kız” ifadesi var.
 
Tabii ki Trump kötücüllükte yalnız deÄŸil. Onunla aynı dünya algısına sahip bir insan nesli var artık dünyada. 
 
Küresel ısınmanın bir liberal ve solcu uydurması olduÄŸunu inanan aşırı saÄŸcılar da küçük kızı aÅŸağılamak için birbirileriyle yarıştılar. 
 
MeÅŸhur aşırı saÄŸcı yorumculardan biri Greta gibi sarışın aryan kızları propagandalarında kullanan Goebbels’e kadar komplonun ucunu uzattı, solcuların de aynı yöntemleri taklit ederek propaganda yaptığını iddia etti.
 
Rus troller Greta’yı Batı dışı ekonomileri çökertmek isteyen küreselcilerin kullandığını yazdılar. 
 
MeÅŸhur Fransız sosyolog Raymond Aron’un 80 yaşındaki ulusalcı sosyolog kızı, Fransız radyosunda Greta’nın proje olduÄŸunu söyledi. 
 
Yani Türkiye’deki komplocular yalnız deÄŸiller.
 
Zaten Türkiye’de, öne çıkan, dikkat çeken, sesi duyulan bir küresel figürün, “proje”, “birilerinin piyonu” olmadığına büyük kitleleri ikna etmek zor. 
 
En son Ä°srail’in hapse attığı 17 yaşındaki Filistinli Ahed, Ä°srail projesi ilan edilmiÅŸti.
 
Bir de üzerine söz konusu olan Ä°sveçli, Batılı, sarışın küçük bir kız olduÄŸunda atmosferdeki nefret salınımı daha da arttı. 
 
Dün bütün gün koskoca adamlar/kadınlar, küçük bir kızın BM’de dünya liderlerine öfkeyle söylediÄŸi “Hayallerimi, çocukluÄŸu çaldınız, buna ne hakkınız var” sözlerine cevap yetiÅŸtirmek için birbirleriyle yarıştı.
 
Bir Ä°sveçli kızın ne zoru olabilirmiÅŸ, dünyada baÅŸka mesele yok muymuÅŸ deyip iklim deÄŸiÅŸikliÄŸini neredeyse şımarıklık olarak görenler, Afrikalı, Suriyeli çocuklarla kıyaslara giriÅŸenler...
 
Dünyada bir sürü mesele var. Çocuklar ölüyor, göç ediyor, insanlar açlık çekiyor. 
 
Ama 16 yaşında bir kız bunlardan sorumlu deÄŸil. 
 
O küresel ısınmayı kendine dert etmiÅŸ ve bunun için sesini çıkarıyor. 
 
Küresel ısınma da canı sıkılan şımarık batılı zenginlerin aktivizm oyuncağı deÄŸil. Ülkelerin kalkınma tutkusuyla, zenginlerin fabrikalarıyla, madenlerle, uçaklarla mücadeleyi etmeyi gerektiren, çok ciddi, konfor bozan, dünyayı tehdit eden, artık Batılı ülkelerde siyasetin bir parçası haline gelmiÅŸ hayati ve gerçek bir mesele.
 
Ama Türkiye’deki Batı karşıtlığı sporu, Ä°sveçli asperger küçük bir kızın kendince büyük fedakarlıklar göstererek yürüttüÄŸü bir mücadeleyi bile zalimce eleÅŸtirmeyi meÅŸrulaÅŸtırabiliyor.
 
Soldan saÄŸa, muhafazakarından laiÄŸine bu zenofobik kliÅŸe argümanlar deÄŸiÅŸmiyor. 19’uncu yüzyıl emperyalizmin hıncını, dünyaya zarar vermemek için uçaÄŸa bile binmeyen bir küçük kızdan çıkarmaya çalışan bu taÅŸralı tepkiler yetmezmiÅŸ gibi 
 
bir de üstüne Greta ve 15 arkadaşı Türkiye, Almanya, Fransa, Arjantin, Brezilya’yı karbon salınımını azaltmak için yeterli adım atmadıkları için BM’ye ÅŸikayet etmesin mi?
 
Tabii bu ÅŸikayetin ne olduÄŸu, bu beÅŸ ülkenin neden seçildiÄŸini hiç sorgulamadan 15-16 yaşındaki çocuklar tetikçilikle, Türkiye düÅŸmanlığıyla, Amerikan kuklalığıyla suçlandı.
 
Halbuki, bu beÅŸ ülkenin seçilmesinin bir sebebi var. 
 
Türkiye 1989’de BM Çocuk Hakları SözleÅŸmesi’ni imzaladı. 2011’de bu sözleÅŸme kapsamında ek bir sözleÅŸme daha imzaya açıldı. Bu sözleÅŸme çocuklara çocuk haklarını ihlal eden ülkeleri  BM’ye ÅŸikayet etme hakkı veriyor. Çocuklara uluslararası sistemde verilmiÅŸ sembolik deÄŸeri yüksek bir hak bu. Türkiye, gurur duyacağımız bir ÅŸekilde bu sözleÅŸmeyi de imzalamış 44 ülkeden biri. Bu sözleÅŸmeyi G-20 ülkeleri içinde Türkiye dışında Fransa, Almanya, Arjantin ve Brezilya da imzalamış.
 
Dünyayı en çok kirleten ABD, Çin, Rusya, Ä°ngiltere imzalamamış. 
 
Greta ve arkadaÅŸları, BM yıllık toplantılarına katılmışken, 2011 tarihli bu sözleÅŸmenin tarafı olan geliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan beÅŸ ülkeyi karbon emisyon oranlarını düÅŸürmeyerek çocuk haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle BM’ye ÅŸikayet ettiler. SözleÅŸmeden doÄŸan bir hakkı kullandılar. Tabii ki sembolik, yaptırımı olmayan bir ÅŸikayet bu.
 
Ama 15 tane çocuÄŸun, karbon emisyon oranları meselesiyle ilgili haklı ve sembolik bir eleÅŸtirisinden bile Türkiye düÅŸmanlığı, uluslararası komplo alınganlığı çıkarmak hrhalde eziklikten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil.
 
Ama sadece eziklik de denemez buna.
 
Maalesef Türkiye’de insanlık ailesinin bir parçası olduÄŸumuz fikrinin müÅŸterisi hiçbir zaman fazla olmadı. 
 
O yüzden Tevfik Fikret bundan 100 yıl önce “milletim nev-i beÅŸerdir, vatanım ruy-i zemin” (milletim insanlık, vatanım dünya) dediÄŸi için yalnız kalmıştı.
 
Bugün içinde yaÅŸadığımız dünya, milletlerin içine doÄŸru büzüÅŸtüÄŸü, duvarların yükseldiÄŸi bir dünya.
 
BirleÅŸmiÅŸ Milletler’e öncülük eden, ev sahipliÄŸi yapan ABD’nin baÅŸkanının bile BM yıllık genel kurulundaki konuÅŸmasında “Akıllı liderler her zaman kendi halklarının iyiliÄŸini, kendi ülkelerini öne koyar. Gelecek küreselcilerin deÄŸil, gelecek vatanseverlerin olacak” dediÄŸi bir dünya bu.
 
Bu dünyada  Tevfik Fikret’inki artık uzak hayaller. Ama en azından insanlığın mutluluÄŸu için mücadele eden baÅŸka iyi insanlar olduÄŸunu kabul edebiliriz. Mesela 16 yaşında dünyanın iklim krizine dikkat çekmeye çalışan, bu uÄŸurda küçük yaşında fedakarlıklar yapan küçük bir kızdan nefret etmeyebiliriz.
 
Özellikle de hayatında dünyanın hiçbir sorununa çözüm için 16 yaşındaki Greta kadar kendinden fedakarlıkta bulunmamış olanlar en azından bunu yapabilir.
 
O kadar zor deÄŸil. 
 
KARAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.