Sosyal Medya

Yalan haberler ve Suriyeliler: Onlarla ilgili her habere inanmalı mısınız?

"Suriyeliler devletten maaş alıyor", "Suriyeliler istediği üniversiteye sınavsız giriyor", "TOKİ evleri Suriyelilere bedava verilecek"... Sosyal medyada Suriyelilerle ilgili gördüğünüz her habere inanmalı mısınız?



"Suriyeliler devletten maaÅŸ alıyor", "Suriyeliler istediÄŸi üniversiteye sınavsız giriyor", "TOKÄ° evleri Suriyelilere bedava verilecek"...

Türkiye’de sosyal medyayı takip eden, Twitter’da, Facebook’ta bir hesabı olan, eÅŸiyle dostuyla WhatsApp üzerinden haberleÅŸen milyonlarca insandan biriyseniz son sekiz yıl içerisinde yukarıdaki cümlelerden en az biriyle karşılaÅŸmış olmanız büyük ihtimal.

Peki tıklanma, paylaÅŸma garantili, neredeyse herkesi ikna edecek kadar inandırıcı bir fotoÄŸrafla ve hatta bazen videoyla sunulan bu haberler veya içerikler doÄŸru mu? Sosyal medyada Suriyelilerle ilgili gördüÄŸünüz her habere inanmalı mısınız? Bu sorunun yanıtı “kesinlikle hayır”.

Türkiye sahte habere en çok maruz kalan ülke

Bütün dünyanın gündeminde olan yalan haber veya yalan içerik furyasını en güçlü hisseden ülkelerden biri Türkiye. Öyle ki, Reuters’ın 2018 Dijital Haber Raporu’na göre Türkiyeli kullanıcıların yaklaşık yarısı bir önceki hafta yalan habere maruz kaldıklarını söylemiÅŸler. Bu veri de Türkiye’yi rapora konu olan 37 ülke arasında sahte habere en çok maruz kalan ülke konumuna taşıyor.

Bu veriye göre Türkiyeli haber takipçilerini genel olarak yalan habere ve dolaylı olarak da Suriyelilerle ilgili yalan habere daha çok maruz bırakıyor.

Zombi içerikler ne?

Dünyanın geneliyle birlikte Türkiye’yi de içine alan bu yalan haber ve içerik öyle bir hal aldı ki bu içeriklerin panzehiri mahiyetinde yeni bir meslek grubu ortaya çıktı: doÄŸrulayıcılar veya teyitçiler.

Türkiye’de bunun öncüsü olan teyit.org isimli internet sitesi, internette veya sosyal medyada dolaÅŸan, yaygınlaÅŸan iddiaların bir kısmını araÅŸtırıyor ve sonuca ulaÅŸabildiÄŸi içerikleri kamuoyu ile paylaşıyor. Peki Suriyelilerle ilgili gerçek dışı paylaşımlar ne kadar yaygın?

Teyit.org ‘da özellikle Suriyelilerle ilgili iddiaları inceleyen Gülin ÇavuÅŸ “Toplumsal ayrışmayı hedefleyen paylaşımlar arasında Suriyelilerle ilgili haberler ön sırada” diyor ve devam ediyor:

“Ä°nternette gördüÄŸümüz sadece Suriyelilerle ilgili deÄŸil hiçbir ÅŸeye körü körüne inanmamalıyız. Suriyeliler meselesinde bu ayrıca önemli. Çünkü içinde ayrımcılığı barındırması ve toplumsal nefreti doÄŸurabilecek konu baÅŸlıklarından biri olması bakımından çok hassas. O yüzden bu tür haberler görüldüÄŸünde inanmadan ve paylaÅŸmadan önce bir iki kere düÅŸünmek gerekiyor.”

Gülin ÇavuÅŸ, Suriyelilerle ilgili bazı haberlerin veya iddiaların doÄŸru olup olmadığını resmi kurumlara baÅŸvurarak, bazen fotoÄŸraf veya videoların orijinallerine ulaÅŸarak çürütse de, “zombi içerik” diye tarif ettikleri bazı gönderi veya haberlerin varlığından bahsediyor. Peki nedir bu zombi içerik? Bilgisayar oyunlarına benzeterek, “Vursak da öldüremedeÄŸimiz içerik” diye tarif ediyor ÇavuÅŸ bunu ve ekliyor:

"ÖrneÄŸin devletin Suriyelilere 1,200 TL maaÅŸ verdiÄŸine inanıyor. Biz bunun yanlış olduÄŸunu ne kadar yazarsak yazalım bunun yayılmasının önüne geçemiyoruz. Kızılay kartla ilgili veya Suriyelilerin bankamatik önünde rastgele bir fotoÄŸrafı çekiliyor ve "bakın maaÅŸ alıyorlar gördünüz mü" diye paylaşılıyor. Facebook veya Twitter’dan yayılan bir video öyle bir viral hale geliyor ki, onlara kendi aramızda zombi içerikler diyoruz; yani vuruyoruz vuruyoruz ama öldüremiyoruz."

Basın İlan Kurumu Suriyelilerle ilgili sayfa hazırladı

Özellikle Suriyelilerle ilgili haberlerin toplumsal barış üzerindeki olumsuz etkisinin farkına varan resmi kurumlar da bu tür haberlerle mücadele etmeye baÅŸlamış gibi görünüyor.

Basın Ä°lan Kurumu bu yılın başında kendi internet sitesinde Suriyelilerle ilgili yanlış bilinenleri incelediÄŸi ve bazı iddiaları çürüttüÄŸü bir sayfayı yayına koydu.

Sayfada açıklık getirilen, yanlış bilinen örneklerden biri de Suriyelilerin maaÅŸ aldıkları yönündeki iddia. Basın Ä°lan Kurumu bununla ilgili resmi kurumlardan aldığı bilgiyi ÅŸöyle aktarıyor:

"Suriyelilerin devletten maaÅŸ aldığı iddialarını desteklemek için bu maaşı almak için KIZILAYKART kullanıldığına dair görseller sıkça kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi durumunda yapılan yardımlarda kullanılan KIZILAYKART üzerinde Sosyal Uyum Yardımı (SUY) destek programı kapsamında dört ortağın logoları görülmektedir. […] SUY programı kapsamında tüm maliyetler Avrupa BirliÄŸi üyelerine aittir. Programın tüm maliyeti 348 milyon euro olarak hesaplanmış ve para Türkiye’ye aktarılmıştır."

Yalan içerikleri kim, nasıl yayıyor?

Sorunun bir kısmını Post Hakikat Çağında Sosyal Medyada Yalan Haber ve Suriyeli Mülteciler Sorunu baÅŸlıklı bir makale kaleme alan akademisyenler TuÄŸba TaÅŸ ve OÄŸuzhan TaÅŸ veriyor.

“Sosyal medyada yalan haberlerin yaygınlaÅŸmasında sadece profesyonel medya kuruluÅŸları deÄŸil, aynı zamanda gerçek haber sitelerini taklit eden web siteleri; ciddi ve güvenilir haber kuruluÅŸu havası yaratan kullanıcı hesapları ve yetkili bir kuruluÅŸ görünümü verilen web siteleri etkili. Ayrıca bilgisayar yazılımı tarafından kontrol edilen ve otomatik mesaj üretebilen ‘sosyal botlar’ ile insan ve bot arası bir tür olan cyborg hesaplar yalan haberlerin yaygınlaÅŸmasında önemli rol oynar.”

Gülin ÇavuÅŸ ise sorunun bir baÅŸka boyutuna deÄŸiniyor: “Bu içerikleri paylaÅŸanların sayfasının beÄŸenilmesi, paylaÅŸtığı içeriÄŸin baÅŸkaları tarafından paylaşılması, buradan bir gelir elde etme motivasyonlarının olması göz önünde bulundurulması gereken ÅŸeylerden biri.”

Peki bu noktada sosyal medya kullanıcıları veya haberleri internetten farklı kaynaklardan takip eden okuyucular kendilerini gerçek olmayan içerikten nasıl koruyabilir?

Burada en etkili yöntem özellikle Suriyeliler gibi konularda Avrupa BirliÄŸi ve hükümet gibi kurumların yapılan yardımlar, tanınan haklar konusunda bilgileri ÅŸeffaflıkla ve sıklıkla paylaÅŸması olarak görünüyor.

"Hakikat bir coğrafya bulamıyor"

Zira yalan haberlerin veya içeriklerin yarattığı sosyal ortam, Türkiye’nin geleceÄŸini de yakından ilgilendiriyor.

Sekiz yıl önce ülkelerinde baÅŸlayan savaÅŸtan kaçan, Türkiye’nin de kapılarını açtığı Suriyelilerin sayısı yaklaşık 3,5 milyonun üzerinde. 18 yaşının altında ise 1,6 milyon Suriyeli bulunuyor. Peki bu yalan haberler veya doÄŸru olmayan içerikler Türkiye’de ancak “geçici koruma statüsüyle” bulunan, dolayısıyla uluslararası hukukun mülteciler veya sığınmacılar için tanıdığı bazı haklardan mahrum olan Suriyelilerin ruh halini nasıl etkiliyor?

Psikolog Cemal Dindar bu soruyu yanıtlarken “günümüzde 'yalanın efendiliÄŸi' yüzünden hakikat bir coÄŸrafya bulamıyor” diyor ve ekliyor:

"Yalan haberler sanırım toplum ruhsallığının barometreleri gibi... GeldiÄŸi yerde örselenmiÅŸ, yolda örselenmiÅŸ, bir de gittiÄŸi yerde örselenen kiÅŸilerin her hangi bir hakikatin bu dünyada mümkün olacağına dair inançları çöküyor. Bu büyük çaresizlik ve çıkışsızlık duyguları yaratıyor olmalı. Sünni bir Suriyeli mülteciden duymuÅŸtum, ‘Allah'ın haÅŸa artık Alevi olduÄŸunu düÅŸünüyorum’ demiÅŸti. Yemen'de Sünni olduÄŸuna inanan epey insan vardır herhalde..."

Sadece Türkiye’nin deÄŸil bütün dünyanın panzehirini üretmeye çalıştığı yalan içerikler, sadece Türkiye’nin deÄŸil bütün dünyada yükselen mülteci veya göçmen karşıtlığı bir olgu.

Özellikle yalan haberden beslenen göçmen karşıtlığı ise Avrupa’dan Amerika’ya kadar kıtaları etkisi altına almış durumda. Böyle bir çaÄŸda ÅŸu söz haklı olarak çok daha sık akıllara geliyor:

"Gerçek, ayakkabılarını giymeden yalan dünyayı üç kez dolaşır."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.