Sosyal Medya

Güncel

Sezai Karakoç'tan Muhammed Mursi açıklaması

Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı şair ve müteffekir Sezai Karakoç, şehit olan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye ilişkin bir açıklama yayınladı



Mısır CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi, Mısır zindanlarındaki direniÅŸinin ardından geçtiÄŸimiz günlerde mahkeme salonunda ÅŸehadete eriÅŸmiÅŸti. Yüce DiriliÅŸ Partisi Genel BaÅŸkanı ÅŸair ve müteffekir Sezai Karakoç, Mısır zindanlarındaki tavizsiz duruÅŸuyla Müslümanların gurur kaynağı olan Mursi'nin ÅŸehadetine iliÅŸkin bir açıklama yayınladı.

Mısır CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi'yi 'Ä°slâm yolunda ÅŸehit olmuÅŸ bir kahraman' olarak nitelendiren Karakoç, "Ne yazık ki, Ä°slâm Âlemi, bir kere daha, tarih önünde sınavı kaybetmiÅŸtir. Bunda da, sorumlu olan, halklar deÄŸil, yöneticiler ve aydınlardır." dedi.

Yüce DiriliÅŸ Partisi Genel BaÅŸkanı ÅŸair ve müteffekir Sezai Karakoç'un açıklaması ÅŸöyle:

Mısır’da, Ä°hvan-ı Müslimin’in liderlerinden, seçim kazanarak bir süre cumhurbaÅŸkanlığı da yapmış olan ve idamla yargılanan Muhammed Mursi’nin, bilindiÄŸi gibi, mahkeme esnasında hayatını kaybettiÄŸi açıklandı. Daha önce yaptığımız konuÅŸmalarda ve son Ramazan Bayramı konuÅŸmamızda da belirttiÄŸimiz gibi, Ä°hvan-ı Müslimin yani Müslüman KardeÅŸler TeÅŸkilâtı seçime bir tereddütten sonra katılmıştı. Biz, o seçimin bir “oyun” olduÄŸunu, onda bir tuzak bulunduÄŸunu, o zaman da, daha sonra da söylemiÅŸtik. Ve eÄŸer Partimiz yeterince geliÅŸip büyüseydi, Mısır’da temsilciliÄŸimiz olacaktı ve biz de onları o seçime girmemeleri yönünde uyarmış olacaktık. Nasır zamanında, Enver Sâdat zamanında, Hüsnü Mübarek zamanında, bu son yönetim zamanında, Müslüman KardeÅŸler, sanki hür ve normal siyasî ortam varmışcasına meydana çıkmış ve sonunda suçluymuÅŸlar gibi büyük bedel ödemiÅŸlerdir. Bir ‘‘oyun’’a gelerek, kurulan tuzaklara düÅŸerek, üzücü bir duruma gelmiÅŸ olsalar da, Muhammed Mursi, gerçek bir müslüman lider olma tavrını göstermiÅŸ, asla tâviz vermemiÅŸ, dâvası uÄŸruna hayatını feda etmekten kaçınmamıştır.

Bu sebeple, O’na Allah’tan rahmet dilerken, islâm yolunda ÅŸehit olmuÅŸ bir kahraman olduÄŸunu söylemek hakkı teslim etmek olacaktır. O, kendini kurtarmıştır. Fakat ne yazık ki, Ä°slâm Âlemi, bir kere daha, tarih önünde sınavı kaybetmiÅŸtir. Bunda da, sorumlu olan, halklar deÄŸil, yöneticiler ve aydınlardır.

Bir ülkede olan bir hâdiseye diÄŸer ülkeler bir ÅŸekilde ilgi gösterip sonuçta etkili olabilirler. Ä°slâm Âlemi, meselâ, elli yedi islâm ülkesinin organizasyonu olan Ä°slâm Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilâtı ve benzeri organizasyonlar, zamanında ve ciddi bir ÅŸekilde giriÅŸimde bulunsaydı, en azından idamlar önlenebilirdi. Oysa, gerek organizasyonlar ve gerekse yöneticiler tarafından, neredeyse, kınamadan öte, ciddi bir hareket görülmedi. O kadar zaman geçti, bir tek kiÅŸinin bile kendi başına yapacağı kınamadan daha fazla bir ÅŸey yapmadılar. Åžimdi ise, Mursi’nin ölümü üzerine, hepsi beyanat üstüne beyanat vererek, kınama yoluna gitmiÅŸler, sanki merhum Muhammed Mursi’ye ve dâvaya sahip çıkıyorlarmış gibi bir görüntü vermeye, günün moda tâbiriyle ‘’hâmaset’’ ya da popülizm yapma yarışına girmiÅŸlerdir. Samimi olarak seslerini yükselten yazarlar, kiÅŸiler, gençler, milletimizin uyanışının ve diriliÅŸinin bir iÅŸareti olarak umut vericidir ama, iktidarı ve muhalefetiyle siyaset sahasında boy gösterenler, zamanında yapılması gerekenleri yerine getirmeyip, ÅŸimdi, ve daha çok da ÅŸu seçim ortamında, içerde, takdir devÅŸirmeye yeltenenler bizce olumlu bir harekette bulunmamışlardır.

Son büyük islâm devleti olan devletimiz Osmanlı Devleti’nin son döneminde, âdeta, otuz yıl önden giderek, devletin parçalanması sonucunu doÄŸuran batıcılık ve ayrımcılık teÅŸebbüslerinde başı çeken Mısır, Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduktan sonra, bu sefer, otuz yıl geriden gelerek, bizde olan büyük kırılma ve dönüÅŸümlerin yaklaşık benzerlerini yaÅŸamıştır. Nasır zamanında, Cumhuriyeti ilân etmiÅŸ, kral ailesini kovmuÅŸlar, müslüman liderlerden de altı kiÅŸiyi asmışlardı. 60’lı 70’li yıllarda da bizde olan darbelerin benzerleri orda da meydana geldi. Åžimdiki yönetim de, bir nevi, bizim, 12 Eylül darbesine paralel bir konumda gibi. Batının büyük baskısı altında bunalmış bir yönetim olarak, iÅŸte bu gibi, hepimizi üzen, telâfisi mümkün olmayan davranışlarda bulunmaktadır. Bu hâl, bu durum ve bu tutum, yalnız Mısır’a özgü deÄŸil, yer yer, zaman zaman, her müslüman ülkesinde yaÅŸanan dram ve trajedilerin asıl kaynağı olan islâm âlemine musallat olmuÅŸ bir psikolojinin, dışa teslimiyet psikolojisinin sonucudur. Devletimiz Osmanlı Devleti’nin batışından bu yana geçen ÅŸu yüz yıl içinde, Ä°slâm Âlemi, bu trajedileri fazlasıyla ve acımasızca yaÅŸamıştır. Åžu anda da, Ä°slâm Âlemi, iÅŸgal ve istilâ hareketleriyle karşı karşıya kalmakta ve savaşıp durmaktadır.

Çözüm, altmış yıldan beri yazdığımız ve söylediÄŸimiz gibi, müslüman aydınların uyanıp Ä°slâm Âleminin tümünde etkili olacak ÅŸekilde bir varlık ve güç göstermeleridir. Bunu, sadece, yöneticilerden beklemek, bugüne kadar görüldüÄŸü gibi bir yarar saÄŸlamamıştır. Çünkü: yöneticiler, genellikle, Batı, DoÄŸu, Kuzey’deki büyük devletlerin etkisi altındadırlar. Formasyonları, geliÅŸleri ve geçmiÅŸten gelen bağımlılıklar yüzünden, gerek kiÅŸisel ve gerekse birlikte hareketleri çok sınırlı ve kontrol altındadır. Beklenen kurtuluÅŸu saÄŸlamaktan uzak durumdadırlar. Umut, aydınlardadır. Aydınların uyanmasındadır. Halklarımız, zaten bunu bekliyor. Bir “hareket” büyür, bütün Ä°slâm Âleminde varlığını hissettirirse, yöneticiler de bu harekete uymak zorunda kalırlar. Åžimdiye kadar islâm ülkelerinde bir takım “hareketler” görülmüÅŸse de bütünleÅŸmeden ya tasfiye olmuÅŸlar ya da yerel kalmışlardır. Biz, DiriliÅŸ Hareketi’nin büyüyüp o hareketleri de içine alarak, Ä°slâm Âleminin diriliÅŸini ve kurtuluÅŸunu saÄŸlamasını, bunu da, Ä°slâm Medeniyetini tekrar bütün gücüyle ve açılımıyla yaÅŸantımızın temeli yaparak ve yeni büyük bir Ä°slâm Devletini veya Devletler BirliÄŸini kurarak gerçekleÅŸtirmesini istiyoruz. Bütün çabamız bilindiÄŸi gibi bunun içindir. Zaten kurtuluÅŸ burada.

Mursi’ye, idam edilen gençlere ve ÅŸu son yüzyıllık fetret döneminde bu ÅŸekilde ÅŸehit düÅŸen, maÄŸdur olan ÅŸuurlu, inançlı diriliÅŸ önderlerine, bir kere daha rahmet dilerken, Ä°slâm Âleminin uyanmasını ve gelecekte de bunların yaÅŸanmaması için gereken köklü deÄŸiÅŸim ve diriliÅŸin gerçekleÅŸmesini Allah’tan diliyoruz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.