Sosyal Medya

Şeyh Ahmed Yasin'in mektubu: Bırakın savaşçı onuruyla ölelim

Filistin direnişinin sembol isimlerinden olan Şeyh Ahmed Yasin, şehadetinin 15. sene-i devriyesinde rahmet ve minnetle anılıyor.



Filistin davasının unutulmaz isimlerinden olan Åžeyh Ahmed Yasin'in ÅŸehadetinin üzerinden 15 sene geçti. Åžeyh Ahmed Yasin, ÅŸehadetinin sene-i devriyesinde rahmet ve minnetle yad ediliyor.
 
Siyonist Ä°srail Rejimi'ne karşı büyük bir direniÅŸ örneÄŸi gösteren ve iÅŸgalcilerin korkulu rüyası haline gelen Åžeyh Ahmed Yasin, "Bizler direndik, ileri atıldık ve kaçmadık!" ifadeleriyle adeta yaÅŸamış olduÄŸu izzetli hayatı anlatıyordu.
 
Ä°ÅŸgalci Ä°srail Rejimi'ne karşı baÅŸlatılan ilk intifadanın mimarı olan Åžeyh Ahmed Yasin, 22 Mart 2004 sabahı Gazze ÅŸeridindeki Hay El Sabur'da bulunan bir camiden çıkarken Ä°srail iÅŸgal rejimi BaÅŸbakanı Ariel Åžaron'un talimatıyla apaçi helikopterlerinden bırakılan üç bombayla ÅŸehit oldu.
 
Ä°zzetli bir yaÅŸamın ardından Rabbine kavuÅŸan Åžeyh Ahmed Yasin, son nefesini vermeden bir yıl önce dünya Müslümanlarının Gazze'de ve Filistin'de yaÅŸananlara karşı sessiz kalmasından sitemkâr olmuÅŸtu.
 
Åžeyh Ahmed Yasin'in ümmete yazdığı mektup ÅŸu ÅŸekilde:
 
"Bırakın savaÅŸçı onuruyla ölelim!
Allah'ım! Ümmetin suskunluÄŸunu sana ÅŸikâyet ediyorum!
Ben ki kocamış bir yaÅŸlıyım. KurumuÅŸ iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah! Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de deÄŸilim! Ben ki saçları aÄŸarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiÄŸi biriyim! Tek isteÄŸim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!
Siz ey Müslümanlar!
Suskun ve aciz, helâk olmuÅŸ ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Åžerefli direniÅŸçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, ÅŸerefi çiÄŸnenirken? Omuzlarımıza el verecek ve gözyaÅŸlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teÅŸkilâtları ve bariz ÅŸahsiyetleri, Allah için kızmaz mı?
Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye; "Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!" diye çağıramaz mı? Buna da mı gücünüz yetmiyor?
Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda ÅŸu yazılacak:
"Bizler direndik! Ä°leri atıldık ve kaçmadık!"
Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaÅŸlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız! Bizden teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz bunu yapsak da öleceÄŸimizi biliyoruz. Bırakın savaÅŸçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiÄŸince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın! Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz, Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız!
Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın!
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları! Allah'ım, sana ÅŸikâyette bulunuyorum..!
Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliÄŸini ve insanlara karşı zaafımı sana ÅŸikâyet ediyorum. Sen mustazafların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin... Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düÅŸmana mı?
Allah'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiÄŸnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oÄŸlunu yitirmiÅŸ anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiÅŸ ekinler aÅŸkına sana ÅŸikâyette bulunuyorum, sana ÅŸikâyette bulunuyorum!
Gücümüz dağıldı... BirliÄŸimiz bozuldu... Yollarımız ayrıldı...Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düÅŸmanı yenmedeki aczini sana ÅŸikâyet ediyoruz!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.