Sosyal Medya

Kürsü

Taha Kılınç: Fotoğraf Suriye’deki siyasal sürecin İran’ın planladığı biçimde ilerlediğini gösteriyor

Taha Kılınç- Yeni Şafak



Suriye Devlet BaÅŸkanı BeÅŸÅŸar Esed, önceki gün Ä°ran’ın baÅŸkenti Tahran’a sürpriz bir ziyaret gerçekleÅŸtirdi. Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney ve CumhurbaÅŸkanı Hasan Ruhani tarafından ayrı ayrı kabul edilen Esed, kelimenin tam anlamıyla bağırlara basıldı. Esed’le Hamaney’in -olabilecek en yakın ÅŸekilde- kucaklaÅŸtıkları poz, bunun açık teyidi durumundaydı. Ä°ran yönetimi dünyaya Esed’den vazgeçmediÄŸini ve vazgeçmeyeceÄŸini böylece duyururken, Esed de ülkesindeki bütün yıkıma raÄŸmen Ä°ran’ın kucağına koÅŸmaktan duyduÄŸu sevinci gizlemiyordu.
 
Tahran’daki sürpriz buluÅŸmalar, son haftalarda Åžam’daki diplomatik temsilciliklerini yeniden aktif hale getiren ve bu politika deÄŸiÅŸikliÄŸini “Esed’i Ä°ran’ın tesirinden kurtarmak” hedefiyle açıklayan bazı Arap ülkelerine yönelik bir mesaj da içeriyordu elbette. BirleÅŸik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn Åžam’daki büyükelçiliklerini 8 yıl sonra tekrar tam kapasite hizmete açmış, Suudi Arabistan da “kısa zaman içinde” aynı adımı atacağının sinyallerini vermiÅŸti. Esed yönetiminin Tahran’la baÄŸlarının eskisinden de saÄŸlam bir ÅŸekilde ortaya konması, bu ülkeleri çok ÅŸaşırtmış mıdır? Muhtemelen hayır. Özellikle BAE’nin Ä°ran’la kapalı kapılar ardında temasları başından beri sürdürdüÄŸü malum. Suudiler de mevcut ÅŸartlar üzerinden yeni politikalar geliÅŸtirmenin yoluna bakacaklardır. Mısır, zaten Esed yönetimiyle birlikte hareket ettiÄŸini hiç saklamıyor.
 
Resmi açıklamalarda “2011’den bu yana ilk kez” biçimde ifade edilse de, BeÅŸÅŸar Esed’in geçtiÄŸimiz yıllarda Tahran’ı en az iki kere daha gizlice ziyaret ettiÄŸi ve yetkililerle görüÅŸmeler yaptığı biliniyor. Bu ziyaretlerin, bilhassa Suriye’de savaşın ÅŸiddetlendiÄŸi 2015-17 diliminde gerçekleÅŸtiÄŸi düÅŸünülüyor. Esed’in bu defa “zafer kazanmış bir komutan” edasıyla Tahran’da boy göstermesi, en üst düzey protokolle ağırlanması ve fotoÄŸrafların dünyaya servis edilmesi ise, Suriye’deki siyasal sürecin büyük ölçüde Ä°ran’ın planladığı biçimde ilerlediÄŸini gösteriyor. Kısacası, oynadıkları at, satranç tahtasının üzerinde devrilmiÅŸ yatan çok sayıda taşın arasında, yerli yerinde duruyor.
 
Dünya BeÅŸÅŸar Esed’in ziyaretine odaklanmışken, aynı anda Ä°ran’dan gelen bir baÅŸka haber daha büyük ÅŸaÅŸkınlık uyandırdı. DışiÅŸleri Bakanı Cevad Zarif, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, görevinden istifa ettiÄŸini duyurdu. Hizmete devam edemeyeceÄŸi için ve görevi sırasındaki noksanları nedeniyle samimi özürlerini bildiren Zarif, ertesi gün yaptığı açıklamada, “Ä°ran diplomasisi, ülke içindeki parti ve fraksiyon kavgaları yüzünden zehirlenmiÅŸtir” diyerek, istifasının sebebini de dile getirmiÅŸ oldu. Ayrıca, Ä°ran basınında yer alan haberlere göre, BeÅŸÅŸar Esed’in Tahran ziyareti Cevad Zarif’in bilgisi dışında planlanmış ve gerçekleÅŸmiÅŸti.
 
Gerçekten de Esed’in hem Hamaney’le hem de Ruhani ile görüÅŸmesine dair fotoÄŸraf ve video kayıtlarında Cevad Zarif’in bulunmaması dikkat çekiciydi. Onun yerine karelerde bir isim öne çıkıyordu: Kasım Süleymani. Ä°ran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı olan Süleymani, Ayetullah Hamaney’in saÄŸ kolu olarak biliniyor. Esed-Ruhani görüÅŸmesi sırasında Süleymani’nin ikiliye doÄŸru başını uzatarak verdiÄŸi teftiÅŸ ve tecessüs dolu poz da, adeta bu durumun teyidi mahiyetinde.
 
1998’den bu yana görevini sürdüren Kasım Süleymani, Ä°ran devlet aygıtının sahadaki aktif gücü ve uygulayıcı yumruÄŸu olarak ün kazandı. Suriye ve Irak’ta savaÅŸan nizami ve gayrinizami Ä°ran güçlerini denetlemek ve askerlere moral vermek için sıklıkla cephelere inen Süleymani, Tahran’daki seçilmiÅŸ hükümetin resmi politikasının dışında “gölge cumhurbaÅŸkanı, gölge genelkurmay baÅŸkanı ve gölge dışiÅŸleri bakanı” pozisyonlarını tek başına elinde tutuyor. 6 yıldır dışiÅŸleri bakanlığı görevini yürüten ve “Ä°ran’ın Batı’ya bakan modern yüzü” unvanıyla ÅŸöhret bulan Cevad Zarif’in, söz konusu iki baÅŸlılıktan ÅŸikâyetçi olması da oldukça normal.
 
Bu yazının yazıldığı saatlerde, Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Hasan Ruhani, Zarif’in istifasını henüz resmen kabul etmemiÅŸti. Ä°ran Parlamentosu’ndan çok sayıda milletvekili de Zarif’in tekrar kabineye dönüÅŸü için imza toplamaya baÅŸlamıştı. Uzun yıllardır Ä°ran devletinin üst kademelerinde yer alan ve Batı’da da geniÅŸ ölçüde kabul gören Zarif’in siyasi akıbeti ne olursa olsun, istifa açıklaması, Ä°ran yönetimindeki iç çatışma ve kavgayı ortaya koyan en keskin iÅŸaretlerden biri olarak kayıtlara geçti.
 
Bu noktada, Ä°ran’da Ayetullah Ali Hamaney’in etrafında öbeklenen ÅŸahinlerle CumhurbaÅŸkanı Hasan Ruhani’nin temsil ettiÄŸi “güvercinler”in neyin kavgasını verdiÄŸini de sorgulamak gerekiyor. Aslına bakılırsa, “reformistler ve muhafazakârlar” ÅŸeklinde de ifade edilen bu fraksiyon çatışmasının tarafları, Ä°ran devlet aklını oluÅŸturan temel parametreler konusunda herhangi bir görüÅŸ ayrılığına sahip deÄŸiller. ÖrneÄŸin, Ä°ran’ın kadim Arap baÅŸkentleri üzerinde oluÅŸturduÄŸu baskının sürdürülmesi veya ÅžiîliÄŸin yayılmasının dış politikanın ana hedeflerinden biri olması konusunda, taraflar arasında herhangi bir ihtilaf yok. Ayrışma, ortadaki ganimet ve rantın nasıl ve kimler tarafından bölüÅŸüleceÄŸi noktasında düÄŸümleniyor daha çok. Ä°ran’da bir rejim deÄŸiÅŸimi arzulayanların bütün umutlarını muhafazakâr kanada baÄŸlaması ve onlar iktidara gelirse bambaÅŸka bir Ä°ran’ın ortaya çıkıvereceÄŸini zannetmesi, iÅŸte bu yüzden büyük bir yanılgı anlamına geliyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.