Sosyal Medya

Kürsü

Hüseyin Akın: Haydi çocuklar şiire

Hüseyin Akın- Milli Gazete



Şiir Derneği Metin Celal ve Adnan Özer’in omuzlarında sesini duyurmaya çalışan bir dernek. Tünel’de mütevazı bürosunda üç beş insan bir araya gelip şiir okuyarak edebiyattan bahsederlerse ne âlâ. Şiirin derneği de olur muymuş demeyin. Farkındalık yolları her geçen gün değişip artıyor. Gürültüyle baş etmenin yolu sükûneti sağlamak ya da susmak değil, şiiri hâkim kılmaktır. Zira şiir sadece söz değil aynı zamanda sestir. Şiir Derneği fırsat buldukça içeriden ve dışarıdan şairleri toplayıp bir hafta boyunca edebiyat konuşturup şiir okutuyor. En çok da öğrenciler yararlanıyor bundan. Dünyanın dört bir yanından şairleri bir arada görebilmek insana kırk yılda bir nasip olabilir. Bu sene bir yenisini gerçekleştiriyor Şiir Derneği bu geleneksel şiir festivallerinin: 11. Uluslararası Şiir Festivali. Geçtiğimiz Salı günü akşamı itibariyle Beyoğlu Pera Müzesi’nde festival açılışı şiir okumalarıyla birlikte başladı. Festivalin ilk akşamı Filistin’den Asmaa Azaizeh, Macaristan’dan Krisztına Toth, Arnavutluk’tan Ermir Nika, Venezuela’dan Dannybal Reyes Umbria gibi Türkiye dışından iştirak eden şairlerin yanı sıra Türk şairler de şiirlerini okudular. Festival etkinlikleri şiir okumaları, panel, söyleşi ve konferanslarla Cumartesi gününe kadar sürecek. Cumartesi günü Eminönü’nden kalkacak Şiir Hatları Vapuru’nda bütün katılımcı şairler boğazı gezerek şiirler okuyacaklar. Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi, Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi, İKVS salonu, İnsan Kitabevi, Şerefiye Sarnıcı ve Sultanbeyli Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi-Mustafa Kutlu Kütüphanesi’nde farklı katılımcılarla devam edecek şiir etkinliklerinin bu seneki konusu, “Çocuk ve çocuk şiirleri”. Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde şayet gönlünüzü birazcık ısıtmak istiyorsanız soluğu bu mekânlarda almanızı tavsiye ederim. Unutmayın şiir bölmez, birleştirir; tefrik etmez eşleştirir. İnanmıyorsanız bir de yerinde görün.
 
FARKINDA MISINIZ?
 
Farkında mısınız edebiyat dünyasında o kadar kıyametler komasına rağmen bir yazar iki üç sayı bir yerlerde gözükmeyip kenara çekildiğinde neredeyse gündemden düşüyor. Böyle bir tehlikeyi sezdiği için kimi yazarlar işi abartarak unutulmamak için 24 saat online yaşamaya çalışıyor. İstiyor ki herkes her zaman onu konuşsun, onu okusun ve onu hafızasına kazısın. Bu ne derece mümkün, takdir edersiniz. Her şeyin ve herkesin anlık zamanlarda bile eskidiği bir dünyada bir yazarın kendini hep gündemde tutması pek mümkün gözükmüyor. Sağlam şair, kaliteli yazar dediklerimiz bile kıyasıya eleştirdiğimiz popülariteden nasibini az da olsa aldığı ölçüde dikkate alınıyor. Ne kadar aksini söylersek söyleyelim, yazarların markalaşması diye vakıa söz konusu bugün. Markalaşmaktan kaçtığınızda piyasaya sürecek hiçbir şeyinizin olmaması gerekiyor. İster istemez isminizi bold ya da italik yapacak çalışmalara girmek zorunda kalıyorsunuz. Şartlar ve ortamlar sizi kendinizle çelişecek aralıkta bırakıyor. Reddettiklerinizi onları kabullenerek özür dileyecek raddeye gelerek kutsamaya başlıyorsunuz. Şartları kutsama ayini diye bir şey var artık. “Ne yapalım, hayat böyle”, “ne yaparsın zaman bu” gibi savunma cümleleriyle arkasından konuşup eleştirdiğiniz dünyanın bir parçası haline geliveriyorsunuz. Edebiyat dünyasında birbirini insafsızca yok sayıp kıyasıya eleştirenler muhataplarını bu şekilde eşit aralıklı darbelerle yok ederek, onlardan kalan boşluğa yerleşecekleri umuduyla yaşarlar. Bugün için yazarın kalıcılığı düne göre daha bir zor. Şair ise büsbütün uçucu bir zeminde eteklerini şişirmekle meşguldür. Zaman önce şairleri silip süpürecektir. Düz yazının egemenliğine karşı muhkem bir savunma sistemi geliştirememişlerdir çünkü. İmzası ve ismi zamanla silinen şairlerin kalıcılığı birkaç aydan ibarettir. Kitaplar da artık sahiplerinin beka sorununu umursamıyorlar. Bir ay içerisinde dergilerde ve birtakım mecralarda yayınlanan şiirler boşluğa doğru akarak bir yerden sonra gündelik hayatın kirli ırmağına karışıveriyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.