Sosyal Medya

Güncel

Araştırma görevlisinden dikkat çeken sözler: Kendilerine 'Çankaya Ülkücüleri' diyen Rektörlük destekli grup herkesi tehdit ediyordu

Öğrencisi tarafından öldürülen Ceren Damar'ın çalıştığı Çankaya Üniversitesi'nden 2 yıl önce tehdit ve yönetimin sessizliği yüzünden ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen araştırma görevlisi Ekin Barış Şah, cinayetin göz göre göre yaşandığını söyledi. Şah, kendilerine 'Çankaya Ülkücüleri' diyen grubun Rektörlük seviyesinde destek gördüğünü öne sürdü.Ceren Damar'ın öldürüldüğü üniversitede çalışırken okuldan ayrılan Araştırma Görevlisi Ekin Barış Şah, ‘Sorumlu, önlem almayan yönetimdir' dedi.



ÖÄŸrencisi tarafından öldürülen Ceren Damar’ın çalıştığı Çankaya Üniversitesi'nden iki yıl önce ayrılan ve Norveç'e giden AraÅŸtırma Görevlisi Ekin Barış Åžah, kendisine yönelik tehditlere yönetimin sessiz kaldığını, dekana gönderdiÄŸi dilekçenin bile sosyal medyada “istifa etti” denilerek kutlandığını anlattı. Åžah, “Ölüm tehditleri alırken üniversiteden destek almayı beklemiyordum. Lakin üniversitenin beni hedef gösterenlere, alenen tehdit edenlere deÄŸil de bana soruÅŸturma açacağı aklımın ucundan geçmemiÅŸti” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

AraÅŸtırma Görevlisi Ekin Barış Åžah


Çankaya Üniversitesi’nde AraÅŸtırma Görevlisi Ceren Damar’ın öldürülmesinin yankıları sürüyor. Evrensel'den Buse Vurdu'nun haberine göre Üniversite yönetimi cinayete iliÅŸkin net bir açıklama yapmazken, saldırganın üniversiteye silahla nasıl girebildiÄŸi ve bir araÅŸtırma görevlisinin ölümüne yol açabildiÄŸi hâlâ yanıtlanmış deÄŸil. AraÅŸtırma Görevlisi Ekin Barış Åžah'ın anlattıkları böyle bir cinayetin göz göre göre geldiÄŸini gözler önüne seriyor. 2015-2017 yılları arasında Çankaya Üniversitesi Bankacılık ve Finans bölümünde araÅŸtırma görevlisi olarak çalışan Åžah, Ceren Damar’ın ölümünün kendisini derinden yaraladığını belirterek “Olayı haber aldığımdan beri bir akademisyen ve hukukçunun bu ÅŸekilde öldüÄŸüne inanmak istemiyorum. Ceren hocanın gözümüzün önünde yitip gitmesine engel olamadık ancak sorumluların hesap vermesi için ÅŸu anda elimizden geleni yapmamız lazım” dedi. Åžah, Ceren Damar’ın ölümünden üniversitenin önceki ve mevcut yöneticilerinin sorumlu olduÄŸunu vurgulayarak, üniversite yönetimi tarafından yapılan açıklamada “toplumların ÅŸiddet eÄŸilimi” ve “eÄŸitim ÅŸehidi” gibi konunun üstünü örtmeye yönelik ifadeler kullanılmasına da tepki gösterdi.

ÇETELEÅžMEYE GÖZ YUMULDU’

2015 yılında göreve baÅŸladığında okulda kendilerine ülkücü diyen bir grubun etkinlikleri dışında hiçbir siyasal etkinliÄŸin, hatta duyurunun bile bulunmadığını belirten Åžah, bu grubun farklı görüÅŸlerdeki öÄŸrencileri sürekli tehdit ettiÄŸini ve en ufak bir kültür-sanat etkinliÄŸine bile engel olduÄŸunu dile getirdi. Åžah, Atatürk Ä°lkeleri, Tarih, AraÅŸtırma ve Kültür TopluluÄŸu (ATAK) adlı resmi toplulukta örgütlenen ve kendilerine “Çankaya Ülkücüleri” diyen grubun Rektörlük seviyesinde destek gördüÄŸünü, bu nedenle son derece rahat bir ÅŸekilde etkinlikleri engelleyip insanları tehdit edebildiklerini ifade etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

TEHDÄ°T EDENLERE DEĞİL, ARAÅžTIRMA GÖREVLÄ°SÄ°NE SORUÅžTURMA

2017 yılının Temmuz ayında kapalı bir Facebook grubunda yaptığı yorumların, baÄŸlamından koparılarak sosyal medyaya servis edildiÄŸini ve hakkında linç kampanyasının baÅŸlatıldığını anlatan Åžah, “Kampanyayı baÅŸlatan Çankaya Üniversitesi Mezunlar DerneÄŸi yönetim kurulu üyesi ‘Çankaya Ülkücüleri’nden bir avukattı. Bu derneÄŸin yönetim kurulunu incelerseniz tamamı 'Çankaya Ülkücüleri'nden oluÅŸan, üniversitenin gazetesinde haberlerine yer verilen ve Çankaya Üniversitesi yönetimiyle sıkı iliÅŸkiler içinde olan bir grup olduÄŸunu görürsünüz. Ülkü Ocakları’nın baÅŸarılı bir linç kampanyasıyla ‘Çankaya Üniversitesi’ndeki hain’ etiketiyle sosyal medyada gündemin üst sıralarına yerleÅŸtim. Sosyal medya hesaplarımdan ve Çankaya Üniversitesi resmi e-posta adresimden ölüm tehditleri alırken üniversiteden destek almayı beklemiyordum. Lakin üniversitenin beni hedef gösterenlere, alenen tehdit edenlere deÄŸil de bana soruÅŸturma açacağı aklımın ucundan geçmemiÅŸti. SoruÅŸturmanın gerekçesi ise Türk büyüklerine hakaret, Türk büyüklerinden kasıtları Fırat ÇakıroÄŸlu…” dedi.

KAPISI YUMRUKLANDI, DEKANLAR SESSÄ°Z KALDI

Bu süreçte linç kampanyası yürüten grup tarafından her gün odasına gelinerek kapısının yumruklandığını anlatan Åžah, “Ancak bölüm baÅŸkanı, fakülte dekanı gözlerinin önünde gerçekleÅŸen bu olaya sessiz kaldı, bir önlem alma gereÄŸi duymadı. Çankaya Üniversitesi Ä°ktisadi Ä°dari Bilimler Fakültesi (Ä°Ä°BF) Dekanlığına can güvenliÄŸim olmadığı için iÅŸe gelemediÄŸimi, bu halde istifa etmekten baÅŸka çare kalmadığını, bu iÅŸin sorumlusunun bütün bu yaÅŸananlar karşısında hiçbir tedbir almayan okul yönetimi olduÄŸunu belirten bir e-posta yolladım” dedi. Åžah, Ä°Ä°BF Dekanlığı'nın yanıt vermediÄŸi e-postanın linç kampanyası yürüten grubun eline ulaÅŸtırıldığını ve akabinde Twitter’da ‘istifasının’ kutlandığını belirterek “Bu e-postayı bu çetecilere kim ulaÅŸtırmıştı?” diye sordu.

TAZMÄ°NAT Ä°STEYÄ°NCE Ä°STÄ°FASI KABUL EDÄ°LMEDÄ°

Artan baskılar sonucu iÅŸinden ayrılmak durumunda bırakıldığını anlatan Åžah, “Sonunda ülkücülüÄŸüyle bilinen baÅŸka bir bölümün bölüm baÅŸkanıyla, çalıştığım üniversiteden daha güvenli, “tarafsız” bir pastanede buluÅŸtuk. Ben zaten AÄŸustos ayında Norveç’e gideceÄŸim için istifa dilekçemi verdim ancak dilekçede “kıdem tazminatı dahil tüm haklarımı” ÅŸart koÅŸtuÄŸum için dilekçe iÅŸleme konulmadı. Birkaç hafta sonra ben Norveç’teyken gelen bir e-postayla ‘iÅŸe gelmediÄŸim için’ iÅŸten atıldığımı öÄŸrendim” dedi.

KOPYADAN BAÅžKA TEHDÄ°T EDÄ°LENLER DE VAR

Çankaya Üniversitesi’nde araÅŸtırma görevlilerin yalnızca siyasi nedenlerle tehdit edilmediÄŸini belirten Åžah, “Çankaya Üniversitesi’nde kopya çekerken yakaladıkları öÄŸrenciler tarafından tehdit edilen birçok araÅŸtırma görevlisi var. Ancak imzaladıkları sözleÅŸmelere göre çalışanlar Çankaya Üniversitesi hakkında olumsuz yorum yapamazlar. EÄŸitimin bu kadar piyasalaÅŸtığı bir dönemde akademisyenlerin bu ÅŸekilde reklam yıldızı muamelesi görmesi normaldir” dedi.

‘MÜDÜR TELEFONDAN DERSLERÄ° SAYDIRTTI’

Ceren Damar’ın ölümünün nedenlerinden birinin de piyasacı mantıkla iÅŸleyen üniversiteler olduÄŸunu anlatan Åžah, çalıştığı bölüme iki yıllık Meslek Yüksek Okulundan (MYO) geçiÅŸ yapan öÄŸrencilerin önceki derslerden muafiyet istemesiyle ilgili sorunlar yaÅŸadıklarını söyledi. ÖÄŸrencilerin, MYO’da alınmayan derslerden bile muaf olmayı beklediklerini anlatan Åžah, “Bir gün muafiyet derslerinin ilan edilmesi sonrası bir öÄŸrenci hesap soran bir tavırla odama geldi, ‘Bana bütün derslerin saydırılacak demiÅŸlerdi’ dedi ve ben bu öÄŸrenciyi gerekli açıklamaları yaparak nazikçe odadan gönderdim. Bir süre sonra MYO müdürü aradı ve ‘Ekin hocam tüm dersleri sayalım’ dedi, tabii saydık... Bu ÅŸartlar altında öÄŸrencinin gözünde benim bir araÅŸtırma görevlisi olarak saygınlık kazanmam mümkün deÄŸil. Bu durum daha çarpıcı örnekleriyle ülkedeki bütün vakıf üniversitelerinde yaÅŸanmaktadır” dedi.

Ceren Damar'ı öldüren öÄŸrencinin, hakkında kopyadan iÅŸlem yapılmasını kabul edememesinin bu anlayıştan kaynaklandığını belirten Åžah, “Yatay geçiÅŸle gelen bu ÅŸahıs ifadesinde ‘Ä°kinci sınıf olacaktım birinci sınıftan baÅŸlattılar, haksızlığa uÄŸradım’ demiÅŸ, oysa 'müÅŸteri her zaman haklıdır'… Çankaya Üniversitesi bu ayrıcalıklı mafya özentilerinin açıklamasını yapmak zorundadır. ÖÄŸrenciye sunulan “parayı ver diplomayı al” servisinin hesabını vermek zorundadır” diye konuÅŸtu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.