Haber Türk yazarı: Nihat Genç’i galiba kaybettik!

Eskilerin sözlerine bayılırım.

Çünkü bir kitap dolusu yazsanız anlatamayacağınız bir ÅŸeyi onlar bir cümle ile özetleyivermiÅŸler.

Tıpkı, “Bir deli bir kuyuya taÅŸ atmış, 40 akıllı çıkaramamış!” sözünde olduÄŸu gibi.

Ülkenin ulusalcı kesiminde en deÄŸer verilen kalemlerin başında gelen Nihat Genç’in son günlerde yazıp çizdiklerini tahlil etmek için klavyemin başına geçtiÄŸimde de aklıma iÅŸte bu söz geldi.

Tabii ki öncelikle kendisine geçmiÅŸ olsun diyorum.

Allah ÅŸifa versin.

Birkaç zamandır bir tuhaflık vardı zaten.

Son dönem yazdıkları, söyledikleri beni epeyce endiÅŸelendiriyordu.

Ancak önceki gün Ankara’da gerçekleÅŸen hızlı tren kazası sonrası Twitter hesabından yazdıklarını görünce bilim insanlarının, “Akıl saÄŸlığı pamuk ipliÄŸine baÄŸlı” diye boÅŸa demediÄŸini anladım bir kez daha.

Ne oldu, nasıl bir ÅŸey yaÅŸadı bilmiyorum Nihat Genç ama görünen o ki gerçekten sıyırmış durumda.

Show TV’nin “Çarpışma” dizisinin ilk bölümünden sonra akla ziyan ÅŸeyler yazmıştı biliyorsunuz.

O bölümdeki canlı bomba sahnesi ve araçların plakalarından hareketle dizinin FETÖ ile iltisaklı olduÄŸunu söyleyip bir sürü ÅŸey zırvalamıştı.

Ä°ÅŸte önceki gün zırvada tavana vurdu Nihat AÄŸabeyimiz…

Ona göre tren kazası bir suikast. Ve bu suikastın emareleri de “Çarpışma” dizisinin ikinci bölümünde verilmiÅŸ.

Bir kısmını alıntılıyorum Nihat Genç’in Çarpışma dizisi ve tren kazasıyla kurduÄŸu illiyet bağına dair yazdıklarını…

”Çarpışma dizisinde 03.02.2008 rakamlarına (on) sayı ile 10 ilave edin! 13.12.2018’i bulacaksınız. Yani olacak iÅŸ mi kamera radar var, kırk tane teknisyen var. Yolun ortasında üç kamyon büyüklüÄŸünde klavuz tren duruyor ve kimse oralı olmuyor! Bu kaza kesinlikle suikast ve aslında umdukları beklenen ölü sayısı 100’ün üzerinde olacaktı!”

Ve muhterem tüm bu zırvalıklarının üzerine de ÅŸöyle bir uyarıda bulunuyor sonunda: “Bu tweetleri fazla okumayın! Bize lazımsınız, FETÖ’nün rakamları ve ÅŸifreleri sizleri de delirtmesin. Bu ÅŸifre yorumlarından da rahatsız olmayın. Åžifreli konuÅŸanlara ÅŸifreyle cevap vereceksiniz!”

Bilmiyorum Çarpışma’nın dün gece yayınlanan dördüncü bölümünden ne bulup çıkaracak FETÖ’nün ÅŸifreli mesajlarına dair Nihat Genç ama söyleyeyim ona, bence son bölümde en dikkat çekici sahne Kıvanç TatlıtuÄŸ yani Kadir Adalı’yla, Elçin Sangu’nun yani Zeyneb’in evinin mutfağındaki ÅŸu “menemen” tartışmasıydı.

“SoÄŸanlı mı olsun, soÄŸansız mı olsun” sahnesinde benim de acayip midem bulandı deÄŸerli okurlarım.

Mesela Nihat Genç bu sahneye dair nasıl bir hikaye döÅŸenecek çok meraktayım.

Velhasıl…

Gülüyorum tabii size bu satırları yazarken…

Hem de kahkahalarla ama aslında karşımızda çok acıklı, aÄŸlanacak bir durum var.

Yıllarca sinsice devletin en kritik yerlerini ele geçirip, ahtapot gibi sarıp kendi devletini yaratan alçak ve hain FETÖ denilen örgütle mücadele bu ÅŸekil olmamalı.

Böyle sulandırılmamalı.

Adam ne yaptığını bilmez bir halde olduÄŸu için farkında olmayabilir ama onun bu zırvalıklarını alıp haber diye okuruna sunan, paylaÅŸan herkes bilmeli ki; FETÖ ile mücadeleyi Nihat Genç ve onun gibilerin yaptığı ÅŸekilde karikatürize etmek ancak FETÖ’yü sevindirir.

Ki, sosyal medyada takip ettiÄŸim kadarıyla adamın tüm bu zırvalıklarını en çok paylaÅŸan ve en çok üzerinde tepinenler FETÖ’ye açıktan ya da gizliden baÄŸlı örgüt mensupları.

Bu arada samimiyetle de son olarak ÅŸunu da söylemeliyim…

Belli ki Nihat Genç’in psikolojisi iyi deÄŸil.

Kesinlikle bir an evvel önlem alınmalı.

Allah korusun ama biraz daha geç kalınırsa iÅŸ baÅŸka bir ÅŸeye dönüÅŸebilir.

Mesela kendine ya da etrafına zarar verebilir.

Bence bunun olmaması için sevenlerinin, yakınlarının yapması gereken tek ÅŸey Nihat Genç’i acilen bir Bimarhane’ye* sevk ettirmek olmalı.

Tekrar acil ÅŸifalar diliyorum kendisine…

*Bimarhane: Osmanlıca da Akıl Hastanesi demektir!