Sosyal Medya

Kürsü

Ahmet Taşgetiren- Bölgede alt-üst yuvarlama

Ahmet TaÅŸgetiren- Karar



Yazılarımı devamlı okuyan okuyucularım hatırlayacaklardır:
 
Epeyce önce ÅŸöyle yazmıştım: “OrtadoÄŸu'da alt alta üst üste oluÅŸlar cereyan ediyor, öyle ki bir silah patlayacak, gerçekte kimin vurulduÄŸunu epey sonra bir kiÅŸi cansız düÅŸtüÄŸünde anlayacağız.”
 
- Araplar nereye gidiyor, bizim onlarla iliÅŸkimiz nereye gidiyor?
 
- Kürtler nereye gidiyor, bizim onlarla iliÅŸkimiz nereye gidiyor?
 
- Ä°ran nereye gidiyor, bizim onlarla iliÅŸkimiz nereye gidiyor?
 
- Amerika nereye gidiyor, bizim onunla iliÅŸkimiz nereye gidiyor?
 
- Rusya nereye gidiyor, bizim onunla iliÅŸkimiz nereye gidiyor?
 
***
 
Bu sorulara Avrupa'yı, Avrupa'da Almanya'yı, Ä°ngiltere'yi, Fransa'yı ekleyebiliriz, Çin'i, Japonya'yı, Asya'daki Türk Cumhuriyetlerini ekleyebiliriz.
 
- Dünyadaki Müslüman topluluklar da stratejik gidiÅŸat içinde göreceli bir deÄŸer olarak ele alınabilir.
 
- Buna Türkiye'nin siyasal-toplumsal akışının nereye doÄŸru evrildiÄŸi sorusunu da ekleyebiliriz.
 
Yukarıda sıraladığım sorulardan en az üçü-beÅŸi bizimle 900 kilometrelik sınırı bulunan iki ülke, Irak-Suriye denkleminde Türkiye'nin geleceÄŸini ilgilendiriyor. Daha net ifadesiyle “ülkenin beka sorunu”nu oluÅŸturuyor.
 
Burada belki "Sürece hakim miyiz?" sorusunu sorabiliriz ülkenin stratejik planlamasını belirleyenler adına.
 
Sıkışık bir durum olduÄŸu açık.
 
Amerika ile problemliyiz. Bütün OrtadoÄŸu politikalarında problemliyiz, çünkü Amerika Suud'larla, Mısır'la, BAE ile, Ä°srail'le sonuçta Türkiye karşıtı diye nitelenebilecek bir oyun kuruyor.
 
Suriye'de çok daha yakıcı ÅŸekilde problemliyiz. Esed'in iktidarda kalmasına göz yumdu, ÅŸimdi de PKK terör örgütünün Suriye ayağının, Rusya'nın tanımı ile “Devlet gibi örgütlenmesine zemin hazırlıyor”  Bu noktada ABD, bizim bütün öfkeli hassasiyet ilanlarımıza raÄŸmen, deyim yerindeyse Nuh diyor Peygamber demiyor.
 
Rusya ile bir noktaya kadar iliÅŸkileri iyi götürdüÄŸümüzü düÅŸünmek istiyoruz. Ama sanki orada da ne zaman ısıracağı belli olmayan bir güvensiz iliÅŸki söz konusu. Rus Genelkurmay BaÅŸkanı General Valery Gerasimov, bir yandan yukarıda verdiÄŸimiz ÅŸekilde ABD'yi Türkiye'ye jurnallerken diÄŸer yandan da “Fırat’ın doÄŸusundan Türkiye ve Irak’a petrol taşıyan tankerler DAEÅž’in ihtiyaç duyduÄŸu finansmanı saÄŸlıyor. Türkiye dolaylı da olsa DAEÅž’e yardım ediyor” diyerek, Türkiye'ye dirsek gösteriyor. Kaldı ki “Kürt kartı” denen stratejik araç, ABD kadar Rusya'nın da saklı tuttuÄŸu bir malzeme. Kaldı ki Rusya ile dostluÄŸumuz(!)un Kırım'da ödettiÄŸi suskunluk bedeli de bir baÅŸka sıkıntılı durum.
 
Bu iki odak, bizim coÄŸrafyamızın dışından gelip, oyun kuran güçler ve hayat alanımızı daraltan bir rolün içindeler.
 
***
 
Bizim coğrafyamızın doğal alanlarına geldiğimizde...
 
Arap dünyasında sokakta varız, demek mümkün. Ama yönetimler çoktan baÅŸka iklimlere savrulmuÅŸ durumda. Belli baÅŸlı birçok Arap baÅŸkentinde Türkiye ile ilgili iyi ÅŸeyler kotarılmıyor.
 
Kürtlerle iliÅŸkimiz en azından Ak Parti iktidarlarının baÅŸlangıç günlerindeki sıcaklıktan çok farklı. Meselede “terörle mücadele” gündemi çok baskın. Seçim dönemlerinde Kürtler'in “Dindarlık” hüviyeti, iletiÅŸim imkanını saÄŸlıyor. Ama o alanda taa Osmanlı dönemine uzanan, Lozan'da püskürtülen bir kimlik hassasiyeti süreci bölgeye oynayan odakların yumuÅŸak karın olarak kullandığı bir nokta olarak duruyor.
 
Ä°ran, bizim coÄŸrafyamızın bir baÅŸka problemli iliÅŸkiler odağı. “Birlikte ne kadar yürünebilir?” sorusu belki en çok Ä°ran'la iliÅŸkiler için sorulabilir.
 
Avrupa ile iliÅŸkiler saÄŸlıklı olabilseydi, belki OrtadoÄŸu'da daha etkin rol oynanabilirdi. Ama Avrupa kendi sancısını aÅŸamadı, bizimle iliÅŸkilerde de “dostane” bir noktaya gelmedi.
 
Böyle bir dünya mı istiyorduk? Herhalde deÄŸil. Türkiye'ye de, Ä°slam dünyasına da, kendi kendilerini yeniden inÅŸa edebilmek için uzun barış dönemleri gerekiyordu. Bu ortamı buldurmadılar, bulamadık. Ä°slam dünyasının oyuncuları olarak payımıza düÅŸen ağır sorumluluklar var.
 
Böyle bir süreçte CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan dün “Fırat’ın doÄŸusundaki harekata birkaç gün içinde baÅŸlayacağız” dedi. “Hedefimiz asla Amerikan askerleri deÄŸildir” diye ÅŸerh düÅŸtü. Belli ki bu hassasiyet noktası. Bakalım bu hassasiyet ABD tarafından da anlaşılacak mı? Alt-üst yuvarlanma farklı boyutlarda sürüyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.