Sosyal Medya

Kürsü

Abdurrahman Dilipak- Dünya nereye gidiyor?

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



1. dünya savaşının 100. yılında olacaklara hazır mısınız?!. Dünya ve bölgemiz ÅŸiddetli bir türbülansın eÅŸiÄŸinde. Türkiye olarak, karanlık bir gecede, çalkantılı bir denizde, doÄŸru yönde ileri doÄŸru yol almaya çalışıyoruz.

Bu kriz kapitalizmin krizidir. Kapitalizm bütün kavramları ve kurumları ile birlikte çöküyor. Dünya tarihi bir kavÅŸak noktasında. Gelecek geçmiÅŸten çok farklı olacak. Bu süreçte, din, tarih, gelenek, ekonomi, siyaset, aile her ÅŸey deÄŸiÅŸecek. EÄŸitim, saÄŸlık, gıda, haberleÅŸme, STK’lar, hayat tarzı, neredeyse deÄŸiÅŸmedik hiçbir ÅŸey kalmayacak. Para deÄŸiÅŸecek, ev, iÅŸ, yol, ulaşım araçları her ÅŸey.. Tarım, sanayi, hizmet sektörü deÄŸil sadece, yasama, yürütme, yargı, yerel yönetimler, meslek örgütleri, özgürlük anlayışı, demokrasi.. Hümanoidler geliyor. Uzaylılardan önce onlar iÅŸgal etmeye baÅŸladı bile dünyayı. Genom hayatın özüne dokunacak. Siborglar aramızda artık. “Ä°nsanımsı canlılar” için çok beklemeyecek insanlar. Bilgi guruları, bilgi aristokratları yeni egemen sınıfı oluÅŸturacaklar.

Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında dönüp dolaÅŸtıracak ve zenginlik coÄŸrafya ve halklar olarak el deÄŸiÅŸtirecek.

Göz göre göre yeni bir dünya savaşına doÄŸru sürükleniyoruz. Çok insan ölecek. Ä°nsanlık çok acı çekecek. Bir meteor saÄŸanağı gibi bir cinayetler saÄŸanağına giriyoruz sanki. Avrupa, ABD de dahil buna. Biz faili meçhuller dönemini yaÅŸadık daha önce. Kaşıkçı olayı da Suudi versiyonu bunun. Kaşıkçı ne ilk ve ne de son örnek.

3. dünya savaşı belki de baÅŸladı. EÄŸer baÅŸlamadı ise, kimse savaÅŸ sonrasını göremediÄŸi ve kendi geleceÄŸinden emin olamadığı içindir. “DehÅŸet dengesi” birilerinin gözünü korkutuyor. Bu anlamda en zenginlerle en fakirler arasında çok fazla bir fark kalmadı. Çok basit bir ÅŸekilde ve çok kısa sürede, çok düÅŸük bir maliyetle üretilecek biyolojik, kimyasal silahlar, elektronik manipülasyonlar ve EMT’lerle güçlü, zengin, büyük ülkelerin altı üstüne getirilebilir.. Birilerinin Atom bombası ile birilerine verdiÄŸi zarardan daha fazlası o ülke halkının diÄŸer ülkelerdeki bakiyeleri tarafından hedef ülkelere verilebilir.

Birbirimize dünyayı cehennem etmek hiç de zor deÄŸil. Yeni bir dünya savaşı, kazananı olmayan bir savaÅŸ olabilir. Sonunda biri daha ÅŸanslı gibi gözükse de tarafların ödeyeceÄŸi bedel çok büyük olacaktır.

Bugün savunma ve silah açısından ÅŸöyle bir “asimetrik denge” var: ABD tek başına dünyayı cehenneme çevirecek bir güce sahip, ama aynı zamanda, birilerinin kaybedecek fazla bir ÅŸeyleri yok. Ä°ÅŸte onlar, o kaybedecek çok ÅŸeyleri olanlara onların hayal bile demeyecekleri zararları verebilirler. Onları kendi silahları ile vurabilirler.. Ölen ölür belki ama, o zafer kazandıklarını zanneden kalanlar içinde korku dolu bir gelecek, acılarla dolu bir dünya miras kalabilir..

Åžunu görelim, anlayalım artık: Böyle bir dünya sürdürülemez.  Evet “Dünya 5’ten büyüktür”. Ama tek gerçek bu deÄŸil. 1. ve 2. Dünya savaşından sonra kurulan düzen adil deÄŸil. Dünya gelirinin yaklaşık yarısı doÄŸrudan ve dolaylı olarak ABD’ye gidiyor. Geri kalan yarısının yarısı Avrupa’ya, geri kalanın yarısının yarısı Çin, Japonya ve Kore’ye. Geri kalanı tüm dünyaya! Böyle bir dünya sürdürülemez.

Toprak olarak, yaklaşık dünyada yaÅŸayan dört insandan birinin, üç Müslümandan birinin yaÅŸadığı Hindistan’ın sahip olduÄŸu toprak, Dünyada yaÅŸayan dört insandan birinin yaÅŸadığı Çin’in sahip olduÄŸu toprağın yarısı deÄŸil. 

Öte yandan; dünya nüfusunun yaklaşık yarısının yaÅŸadığı bu iki ülkenin sahip olduÄŸu toprak, 170 milyonluk Rusya’nın sahip olduÄŸu toprağın yarısı kadar deÄŸil..

Grönland 3 milyon km. kare, görsel olarak dünya haritasında, Avustralya’nın iki katı gibi gözüküyor. Ama Grönland 7 milyon km. kare. Kanada, Kazakistan.. hangisini sayalım ki. Afrika’da kaç kiÅŸi yaşıyor, onu bile bilmiyoruz. Rakamlar kilise raporlarından damıtılmış.

ABD’deki bombalı paketler, Avrupa’daki arkası arkasına patlak veren suikast giriÅŸimleri durduk yerde olmuyor. ABD ve AB ülkelerinde yeni bir terör dalgası ile faili meçhul cinayetler hiç de sürpriz olmayacaktır. Ya da yeni 11 Eylül’ler.

2019 kolay geçmeyecek gibi. Öncü sarsıntıları bugünden baÅŸlayarak hissedecek ve göreceksiniz.

Ä°nsanlar aslında depremi hisseden kediler, kuÅŸlar gibi, “geliyorum” diyen felaketi hissediyorlar ama anlamlandıramıyorlar sanki. Ekonomik ve siyasi krizden daha vahim bir kriz dalgası geliyor.. Bunun tedirginliÄŸini aile ve gençlerin agresifliklerinde, beklenmedik tepkilerinde görebiliyoruz. Deizm gibi akımlar, Hedonizm, Agnostizm, tatto, piercing, LBGT, uyuÅŸturucu ve alkol kullanımındaki artışlar, genel olarak daha asabi tepkiler vermemiz, biraz biyolojik, biraz psikolojik, biraz da ÅŸuuraltımızdaki tepkiler olsa gerek.. 

DüÅŸünsenize ABD’de her yıl 50.000 küsur insan intihar ediyor. Bu sayı giderek artıyor. Bunlar baÅŸarılan intihar sayısı, baÅŸarılamayan-kurtarılanların sayısı çok daha fazla. Bir de bunlar doÄŸrudan ve açık bir ÅŸekilde “intihar” olarak tanımlanan, raporlanan vakalar. Yoksa, kiÅŸiyi intihara sürükleyen ÅŸartların sebeb olduÄŸu ve ölümle sonuçlanan daha birçok vaka var. Aşırı alkol ve uyuÅŸturucu alıp, otomobile biniyor. Ölüm sebebi trafik kazası olarak kaydediliyor. Ya da alkol alan biri bir kavgaya karışıyor ve çıkan çatışmada yaralanıyor, sakat kalıyor ya da ölüyor. Kayıtlara öyle geçiyor.  Yoksa yılda 15.000 de silahlı saldırı sonucu ölüm vakası yaÅŸanıyor. ÇoÄŸu yaralanıyor ve sakat kalıyor. ABD’nin nüfusu Türkiye’nin dört katı gibi bir ÅŸey. Yani Türkiye’ye kıyaslarsak 12.500 intihar, 3.500-4000 silahlı saldırı sonucu ölüm olması gerek yılda. Batı cephesinde durum bu ve bu durum giderek daha da kötüleÅŸiyor. Bu intiharların ve saldıranların, saldırıya uÄŸrayanların büyük bir bölümü, sınır ötesinde görev yapan askerlerden oluÅŸuyor..

DeÄŸiÅŸim istiyorduk deÄŸil mi? Evet, bir yandan deÄŸiÅŸim kaçınılmaz, öte yandan bu deÄŸiÅŸim sürecinin dünyaya çok ağır bir bedeli olacak. Asırlar süren bir yaÄŸma öyle bir anda sonra ermeyecek, yıkılışı kolay olmayacağı gibi yerine yeni bir nizam inÅŸa etmek de öyle çok kolay olamayacak.

Hep söylüyorum, Batıda intihardan ölen insan sayısı DoÄŸuda terör ve savaÅŸta ölen insan sayısından fazla. Batıda aşırı beslenmenin sebeb olduÄŸu obeziteye dayalı hastalıklardan ölen insan sayısı, Afrika’da acından ölen insan sayısından fazla..

Tekrar söylüyorum; bir yerlere doÄŸru sürükleniyoruz. Ä°nsanların çoÄŸu bu kötü gidiÅŸin farkında deÄŸil.. Bunu söylerken sizi korkutmak ve umutsuzluÄŸa sevk etmek de istemiyorum. Åžüphesiz ki, geleceÄŸi yalnız Allah bilir. Ben görünen köyün hikayesini anlatıyorum. Mekerallah, Allah tuzak kazanları görüyor ve O, tuzak kazanların tuzaklarını baÅŸlarına geçirecek olandır ve Allah hafızdır. Kendi dinine hizmet edenleri muhafaza eder. DeÄŸil mi ki, bizim bir kaderimiz, rızgımız ve ecelimiz var ve onu Allah’tan baÅŸka kimse deÄŸiÅŸtiremez. O zaman ne gam! Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.