Sosyal Medya

İlber Ortaylı: Oy endişesiyle işin suyunu çıkardılar

Özel bir okulda düzenlenen 'Dünden Yarına Tarih Konuşmaları'nın konuğu olan Ortaylı, öğrencilere bol kitap okumalarını, müzik dinlemelerini ve müzeye gitmelerini tavsiye ederek erken cumhuriyet döneminde yaşanan gelişmeleri anlattı.



Ä°stanbul'da 3 binden fazla özel ve resmi olmak üzere ortaöÄŸretim kurumunun varlığından bahseden ve aralarında büyük eÅŸitsizlik olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Ortaylı, "Bu eÅŸitsizlik hoÅŸ bir ÅŸey deÄŸil. Kutu doldurup üniversite kazanmanın ötesinde bir ÅŸeyler öÄŸrenmeye gayret etmeniz gerekir. Bol kitap okumanız, müzik dinlemeniz lazım. Resim ve eski eserlere bakmanız ve müze gezmeniz gerekiyor" diye konuÅŸtu.
 
'OY ENDÄ°ÅžESÄ°YLE SUYUNU ÇIKARDILAR'
 
Atatürk döneminde Türkiye'nin çok ciddi bir maarif devrimine giriÅŸtiÄŸini aktaran Prof. Dr. Ortaylı, "Ondan sonra gelenler özellikle 1946 yılından itibaren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokrat Parti (DP) dâhil arkasından Adalet Partisi (AP) ve tekrar CHP dâhil bu arkadaÅŸlar Atatürkçü, Kemalist maarif kalkınmasını ve ciddi devrimi oy endiÅŸesiyle suyunu çıkardılar. Olur, olmaz okullar açtılar, iÅŸin cılkını çıkardılar" ifadelerini kullandı.
 
O dönemlerde 'Bir mühür bir müdür' sloganıyla her yerde yetersiz liseler açıldığını söyleyen Prof. Dr. Ortaylı, "Zavallı Anadolu çocukları okuduÄŸunu ve okutulduÄŸunu zannederek oralardan diploma aldı. Bu çocukların bazıları diplomaların iÅŸe yaramadığını gördüler bazıları bir ÅŸekilde her ÅŸeyi bildiÄŸine inandı. Her köÅŸeden tarihçi, siyasetçi, dış politika uzmanı çıktı. Bunlar böyle saçma sapan ÅŸeyler konuÅŸmaya baÅŸladı. Mesele herif diyor ki 'Ä°smet PaÅŸa Lozan'da 12 adaları sattı'. 12 adalar elimizden çıktığında daha Ä°smet PaÅŸa yarbaydı. Hiçbir ÅŸekilde de yapacak bir ÅŸey yoktu. Lozan'da da 12 adalar konuÅŸulmadı. Bir ÅŸeyi okuduÄŸunuz zaman dip notu takip etme ve sorma alışkanlığı edinmelisiniz. Bunu öÄŸretmenlerinizin öÄŸretmesi gerekiyor" dedi.
 
'KULAKTAN DOLMA LAFLARLA HAREKET ETMEYÄ°N'
 
Her yerin bünyesinin aynı olmadığının toplumların standart olarak gitmeyeceÄŸini belirten Prof. Dr. Ortaylı, ÅŸunları söyledi:
 
"Türkiye doÄŸu memleketleri içinde son derece atılım yapan bir memleket, bu çok açıktır. Penisilin ve sülfamitler bulunmadan önce bu memlekette frengi gibi yaygın hastalığın önü epeyce durdurulmuÅŸ. Adolf Hitler'den kaçan tıp profesörlerin 1934 yılında yaptığı tarama bunu ortaya koyuyor. Verem ve cüzam konusunda ilerleme kaydedilmiÅŸ. DüÅŸünün yan memleketlerde Yunanistan'da, Ä°spanya'da cüzamlıları ayrı hapishanelere, adalara kapatıyorlardı. Türkiye'de o safhanın çok önüne geçilmiÅŸ, bunlar önemli çünkü cumhuriyetin saÄŸlık ordusu vardı. Başında da Ä°brahim Refik Saydam gibi gayet kıymetli bir adam vardı."
 
"Bu döneminin üzerinde hiçbir ÅŸekilde mesnetsiz bir deÄŸerlendirme yapamazsınız" diyen Prof. Dr. Ortaylı, "Tabii ki her devir analize tabi tutulur ileride daha da dikkat edeceksiniz dipnotsuz, kaynaksız, kulaktan dolma laflarla hareket etmeyin. Tarih ilmi bir ilim deÄŸil, ilmin üstünde sanattır. Kendine göre bir mahsuru vardır. Deliler ve cahiller de sızabiliyor. Onu anlayabilmek için okuyucunun ve etrafın çok geliÅŸmiÅŸ olması lazım" dedi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.