Sosyal Medya

Demirören Medya'da yaprak dökümü! Bir ayrılık daha...

Gökçer Tahincioğlu, Milliyet gazetesinden ayrıldı. Tahincioğlu Twitter'dan yaptığı açıklamada "Kendi isteğimle ayrılıyorum" ifadesini kullandı. Tahincioğlu’nun dün MHP’nin TBMM’ye sunduğu af teklifiyle ilgili olarak kaleme aldığı yazı, sosyal medyada gündem olmuştu.



TahincioÄŸlu yazısında, daha önce hiç paylaÅŸmadığı bir olaydan bahsetmiÅŸti. TahincioÄŸlu, ablasının 58 yerinden bıçaklanarak, 3 aylık bebeÄŸinin yanında, üç beÅŸ tane çeyrek altın için hırsızlar tarafından öldürülmesini anlatmıştı.

"AFFETMÄ°YORUM"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a, hükümete ve muhalefete seslenen TahincioÄŸlu, "Yüksek siyaset gereÄŸi, 'tartıştığınız' 'ceza indirimi' ya da 'af'"ın acı ve adaletsizlik hissi verdiÄŸini ifade ettmiÅŸti.

"'Kader mahkûmu' dediÄŸiniz insanlar yanlışlıkla suç iÅŸlemiÅŸ deÄŸiller" diyen TahincioÄŸlu, "Bu kiÅŸiler yeni suçlar iÅŸlemeleri için yeniden salınacaklar" dedi. TahincioÄŸlu, "Cezaevleri çok mu dolu? Bir slogan, imza, mesaj, itiraz, açıklama nedeniyle hapsedilenleri bırakın. DüÅŸüncesi nedeniyle tutuklananları" diye de eklemiÅŸti. TahincioÄŸlu'nun yazısı sosyal medyada büyük ilgi görümüÅŸtü

AYRILIÄžI BU SABAH DUYURDU

GOKCER

"Milliyetteki 21 yıllık yolculuÄŸum bitti. Ä°kinci evim ve ailem olan gazeteden kendi isteÄŸimle ayrılıyorum. Merak eden dostlar için ÅŸuraya küçük bir veda koydum." ifadelerini kullanan TahincioÄŸlu, blog'unda "Dört küçük basamak" baÅŸlığıyla bir yazı kaleme aldı; "Benim için yolculuÄŸun bu kısmı bitti. Kalan kısmı umarım iyi geçer" diyen TahincioÄŸlu ÅŸunları kaydetti:

Milliyet'in birkaç ay önce yeri deÄŸiÅŸen Ankara bürosuna 1997'de adım attığımda 22 yılımın burada geçeceÄŸini elbette bilmiyordum.

Ä°flah olmaz bir Abdi Ä°pekçi ve Milliyet tutkunu olan babamın kucağında, gazetenin manÅŸetinden okumayı sökmeye çalıştığım zamandan itibaren benim için gazete demek, Milliyet demekti.
Ve 19 yaşından itibaren dört küçük basamaktan çıkılarak girilen AÅŸağı Ayrancı'daki o binada, büyük bir hayat yaÅŸadım. O basamaklar beni bazen büyük bir neÅŸeye, bazen büyük bir özleme, bazen büyük bir tutkuya götürdü.

DeÄŸerli aÄŸabeyim ve meslek büyüÄŸüm, bütün meslek yaÅŸamım boyunca çok ÅŸey görüp öÄŸrendiÄŸim
Fikret Bila'nın gözüne girmeye çalışarak ve galiba biraz da baÅŸararak stajyer olarak baÅŸladığım Milliyet'teki yolculuÄŸumun sonuna geldim. Kendi isteÄŸimle gazeteden ayrılıyorum.

O binada 13 yıl -adliye-yargı muhabirliÄŸi, 3 yıl, hem meslek büyüÄŸüm hem de dostum olarak çok ÅŸey öÄŸrendiÄŸim ve paylaÅŸtığım Haber Müdürü Serpil Çevikcan'ın yardımcılığını yaptım. Sonrasında da
beÅŸ yılı aÅŸkın bir süre haber müdürü olarak çalıştım.

StajyerliÄŸim daha bitmeden hakkımda ilk dava açıldı. O davayı onlarca dava izledi meslek hayatım boyunca. DGM, özel yetkili mahkeme, asliye ceza. Hepsinden beraat ettim. Haber, Türkiye'de hep yargılanma nedeniydi.

O bina, bizim ikinci evimizdi.

Orada neredeyse tamamı stajyer olarak Milliyet'te baÅŸlayıp, büyüdükçe Türkiye'nin en iyi gazetecileri arasına giren onlarca arkadaşımla birlikte birçok zorluÄŸu göÄŸüsledik. Hemen hepsi ailemin birer parçası olmaya devam edecekler.

Milliyet'teki haberlerimle; ÇGD Rafet Genç Haber Ödülü, ÇGD Ä°zzet Kezer FotoÄŸraf Ödülü, Metin Göktepe Yılın Gazetecisi, Musa Anter Yılın Haberi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yılın Haberi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın ÖzgürlüÄŸü Özel Ödülü ve Abdi Ä°pekçi Yılın Haberi-Gazetecisi ödüllerini kazandım. Her birini büyük onurla saklıyorum.

MesleÄŸe en sıkıldığım anda devam etmemi saÄŸlayan en büyük ödülüm ise haksız biçimde tutuklanan çocuklarının haberim sayesinde tahliye olduÄŸunu söyleyerek, benim için turÅŸu yaptığını söylemeye gelen gelen teyzenin sözleriydi.

Hayata DönüÅŸ katliamından, Ulucanlar katliamına, Birtan AltınbaÅŸ'ın iÅŸkencede öldürülmesi haberlerinden, deÄŸerli aÄŸabeyim ve meslek büyüÄŸüm Tolga Åžardan'la birlikte yazdığımız MÄ°T-Alaattin Çakıcı-Yargıtay BaÅŸkanı iliÅŸkisini gösteren haberlere, Ergenekon soruÅŸturması baÅŸlarken, o dönem Vatan gazetesinde çalışan Kemal GöktaÅŸ'la aynı gün yazdığımız "Bütün Türkiye izleniyor" haberinden , Engin Huylu'nun cezaevinde öldürülmesine kadar, büyük bölümü Milliyet'in manÅŸetinden verilen, gurur duyduÄŸum haberler yazdım.

"YüzleÅŸme" köÅŸesini yazmaya baÅŸladığım andan itibaren de hep yapmaya çalıştığım gibi duyulmayan seslere aracılık etmeye gayret ettim. Ne kadar baÅŸarabildim bilmiyorum ama samimiyetle yapmaya çalıştım.

Gazeteden kendi isteÄŸimle ayrılıyorum. Soranlar için belirteyim, bu ayrılığın dün yayımlanan, "Ben affetmiyorum" yazısıyla en ufak bir baÄŸlantısı yok. Ayrılık önceden kesinleÅŸmiÅŸti ve benim için çok önemli bu yazıyı, ayrılığım kesinleÅŸmesine raÄŸmen yazmama izin verdikleri için teÅŸekkür ederim.

Dört küçük basamağı her gün umutla tırmanarak girdiÄŸim binadan ayrılmamızdan çok önceden baÅŸlayarak, sektöre ve bulunduÄŸum yere iliÅŸkin iyimser umutlarım da orada bulunmanın anlamı da yavaÅŸ yavaÅŸ kaybolmuÅŸtu benim için. Kalbimin "git" diyen sesini dinlemek istedim. Bugün, yıllarca omuz omuza çalıştığımız Türker Karapınar da gazeteden kendi isteÄŸiyle ayrılıyor. Binadan birlikte çıkıyor olmak güç veriyor bana.

Bu güzel yolculukta bana okumayı sevdiren babam, geceler boyu yolumu bekleyen annem, kardeÅŸim Gökhan, yeÄŸenim Kerem, onlarca dostum da vardı. Zamanlarından çok çaldığım, bütün meslek hayatım boyunca en az benim kadar yorulan ve yoldaÅŸlık eden eÅŸim Nevin ile daha 4-5 yaşındayken "gazeteyi kapat da gel artık" diye defalarca beni arayan oÄŸlum UlaÅŸ DoÄŸu'ya ayrıca teÅŸekkür ederim. BiriktirebildiÄŸim ne varsa, onların emeÄŸi de benimki kadardır.

Üzerimde emeÄŸi olanlara, destek verenlere, yoldaÅŸlık edenlere de binlerce kez teÅŸekkür ederim.
Kırdığım, üzdüÄŸüm, bilmeden canını acıttığım kim varsa özür diliyorum.

Milliyet benim için "hayat" demekti ve burada çok deÄŸerli gazeteciler, büyük bir emekle çalışmaya devam ediyor.

Benim için yolculuÄŸun bu kısmı bitti. Kalan kısmı umarım iyi geçer.

Umarım geçilen durakları ve ışıkları hüzünle izlediklerimizden deÄŸil, kentleri bütün sokaklarına kadar içimize çekebildiÄŸimiz, ÅŸimdi olduÄŸu gibi, daha bittiÄŸi an özlediÄŸimiz yolculuklardan olur.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.