Sosyal Medya

Güncel

Barış isteyen savaşı göze almalıdır...

Hürriyet yazarı Musa Dede bölgemizde artan savaş sesleri sonrası Savaş Sanatı kitabı ile bilinen Sun Zi(Tzi)'nin görüşlerini köşesine taşıdı.



Yakın çevremizde savaş tamtamlarının sesi yükselirken insanlar, tarafların olacaklara dair tutarsız gözüken açıklamaları karşısında şaşırıyor.

Halbuki “Sun Zi”nin, Song Hanedanı(Çin) döneminde yazılmış olup da bütün askeri klasiklerin atası olarak bilinen ve Batı’da da en önemli strateji eserlerinden biri olarak üzerinde birçok çalışma yapılan “SavaÅŸ Sanatı”na göre;

“SavaÅŸ kandırmacalı bir iÅŸtir. Bu nedenle vurabilecekken vurmayacakmış gibi, saldıracakken saldırmayacakmış gibi, yaklaşırken uzaklaşıyormuÅŸ gibi, uzaklaşıyorken yaklaşıyormuÅŸ gibi göstermek gerekir.. Yemle ve kandır, kargaÅŸa çıkart ve ele geçir, dirençliyse ona göre hazırlan, güçlüyse ondan sakın, sinirliyse onu kızdır, tevazu göster ki gerçek sanıp maÄŸrurlaÅŸsın, dinleniyorsa rahatsız et, aralarında birlik varsa ayır, ona hazırlanma fırsatı vermeden saldır, beklemediÄŸi anda ortaya çık. Bunlar savaÅŸ erbabının baÅŸarı sırlarıdır, önceden kestirilemez”…

Dolayısıyla sıcak savaÅŸ bölgesine yakınlığımız sebebiyle yapılacak ÅŸey öncelikle agah olmak ve hesabını iyi yapmak olsa gerektir. Bu konular daha su kaldırıra benzer. Bize de gücümüz, kabiliyetimiz oranında olabileceklere hazırlıklı olmak düşer. Ki filler tepiÅŸirken arada ezilen çimler olmanın ötesinde bir mevcudiyet sergileyebilelim birlik bütünlük içerisinde. Barışı istemekle birlikte, “barış isteyen savaşı göze almalıdır” bilinciyle.. Belli mi olur türlü kılıktaki ganimetperestlerin bir sonraki adımlarının nereye atılacağı? Oyunun kurallarını iyi okumalı…

Bu vesileyle “Sun Zi(Tzu)’nin SavaÅŸ Sanatı”ndan bazı paylaşımlar yapmak istiyorum bu hafta. Ä°lk bölüm “hesaplama”;

“SavaÅŸ bir ülkenin baÅŸ sorunu, ölüm kalım yeri, var olma ya da yok olma yoludur; muhasebesiz olmaz. Bu nedenle beÅŸ noktayı hesaba katıp ona göre durum deÄŸerlendirmesi yapmak gerekir:

1) ‘Yol’ denen ÅŸey, halkı yöneticisi ile aynı düşünceyi paylaÅŸtırır. Ancak bu takdirde birlikte ölebilirler, birlikte yaÅŸayabilirler ve halk kendini feda etmekten korkmaz.

2) ‘Gök’ denen ÅŸey, karanlık/aydınlık, soÄŸuk/sıcak, zaman-mevsimdir.

3) ‘Yer’ denen ÅŸey, uzaklık/yakınlık, tehlikelilik/güvenlilik, geniÅŸlik/darlık, kurtuluÅŸsuzluk/kurtuluÅŸluluktur.

4) ‘Komutan’ denen ÅŸey, erdemlilik, güvenirlilik, insancıllık, cesaret, ciddiyettir.

5) ‘Kural’ denen ÅŸey, askeri birliklerin örgütlenme biçimi, subayların rütbelendirilmesi, ikmal yolları ve askeri harcamalardır.

Bunları bilen kazanır, bilmeyen kazanamaz”… (Dumanlar ufku karartsa da ÅŸimdilik bu hususlarda rakiplerimize oranla avantajımızın arttığı bir gidiÅŸat üzere olunduÄŸu kanaatindeyim)

 

Böylesi kapsamlı bir konu için yerimiz dar ancak Sun Zi’nin savaÅŸ(iÅŸ idaresi ve kiÅŸisel geliÅŸim alanlarında da faydalanılan) stratejilerine dair -kimi günümüze uyarlanması gereken- temel birkaç nasihatıyla devam edelim:

* Hükümdar ile komutan birbirine yakınsa o ülke güçlü olur, ilişkileri zayıfsa o ülke mutlaka zayıf düşer.

* Askerlikten anlayan biri düşman askerine savaşmadan baş eğdirir, düşman kentini saldırmadan ele geçirir, düşman devletini oyalanmadan devirir. Mutlaka mükemmel bir zafer peşinde koşar.

* Savaş bir karışıklıktır, kavga dövüştür ve gelişigüzel olmaz. Bir kargaşadır, top olmuş ve hakkından gelinemeyen.. Kargaşa düzenden doğar, zayıflık güçten doğar. Düzen/düzensizlik örgütlenmededir(sayıdadır). Cesaret/korkaklık tavırdadır. Güçlülük/güçsüzlük görünümdedir.

* Hücum etmesini bilen karşısında düşman neresini savunacağını bilemez, savunmasını bilen karşısında düşman neresine saldıracağını bilemez.

* Baş edilemezlik kendimize, baş edilebilirlik düşmana bağlıdır.

* Askerlikte kural; ‘on katıysan kuÅŸat, beÅŸ katıysan saldır, bir katıysan dağıt, denksen hakkından gelebil, azsan çekilebil, zayıfsan kapışmaktan kaçın’dır.

* Hızın rüzgar gibi, yavaşlığın orman gibi olmalı. Ateş gibi saldırıp, dağ gibi kıpırdamaz olmalı. Karanlıklar gibi bilinmez, hareketin yıldırımlar gibi, şimşekler gibi olmalı.

* Dağınık arazide savaşa girme, sınır arazide asla duraklama, çekişmeli araziye (senden önce) ulaşan düşmana saldırma, açık arazide ordunun iletişiminin kesilmesine izin verme, merkezi arazide yerel unsurlarla güç birliği yap, önemli arazide (düşmanın) iaşesini yağmala, zor araziden hızla uzaklaşmaya çalış, kuşatılmış araziden çıkmak için strateji geliştir, çaresiz arazide bütün gücünle savaş.

* Komutanı bekleyen beş tehlikeli hatası olabilir; Ölümüne savaşırsa düşman tarafından yok edilebilir, korkaklık tutsak olmak demektir, paniğe kapılıp kaçmak aşağılanmak demektir, çok mağrur olur kendine güvenirse sonunda utanç duyacak bir duruma düşebilir, adamlarına fazla düşkün olursa zor durumda kalabilir.

* SavaÅŸta zaman kaybetmek bir ülkeye yararı olacak iÅŸ deÄŸildir.. EÄŸer askerler yorgun düşer, ÅŸevkleri kırılır, güçleri tükenir, ekonomi iflas ederse yerel beyler içine düşülen krizden yararlanıp ayaklanırlar, erdemli ve ileriyi gören adamlar bulunsa bile bir ÅŸey yapamazlar. Bu nedenle savaşın getireceÄŸi zararı bilmeyen kiÅŸiler, getireceÄŸi yararı da bilemezler…

 

Halkına zulüm etmede çoktan beri haddi aÅŸmış bulunan Åžam yönetimine karşı bölgede emperyal çıkarları peÅŸinde giden ülkeler tarafından -görünen o ki bu sefer askeri hedeflerle kısıtlı kalan- bir hava saldırısı düzenlendi. Bölgemiz için kaygı verici sonuçlar doÄŸurabilir. Biz de arada, kanımca tam anlamıyla haklının olmadığı bir ortamda, imkanlarımızı gözeterek kötünün iyisinin ne olduÄŸu noktasında bekamız uÄŸruna saÄŸlam ve doÄŸru bir duruÅŸ sergilemeye çabalıyoruz. Zor bir süreç. SaÄŸa sola savrulmadan birlik-beraberlik içinde olmamız ve bizi pasifize etmeye yönelik türlü fitne ve dezenformasyon konusunda da uyanık olmamız gerek(zira savaşın bir cephesi de bilgi paylaşımı/iletiÅŸim alanında). Gönül isterdi ki bu birlik beraberlik Ä°slam ümmeti, barışa inananlar ve insanlığın yücelmesine taraf olanlar bakımından da gerçekleÅŸsin. Velhasıl Allah sonumuzu hayr’etsin. Mübarek “Mirac Kandili” gecesinde atılan bu tehlikeli adımlar dilerim ki nihayetinde Hakk’tan taraf olanları birleÅŸtirsin, kuvvetlendirsin. Lakin bu sene zarfınca da “barışa istekli fakat savaÅŸa hazır” olunacak zamandayız anlaşılan. Necat senden “Ya Selam”… Hu

Yazının devamı için

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.