Sosyal Medya

Güncel

Dünya bu konuşmayla birden 1950 koşullarına geri dönmüştü

Haber Türk yazarı Serdar Turgut tartışmaların odağındaki casusluk savaşını köşesinde değerlendirdi.



Serdar Turgut ABD - Rusya arasında artan gerilimin kendisini istihbarat alanında savaş düzeyine eriştiğini belirterek liderlerin söylemleri dünya dengelerini 1950'li yıllara doğru sürüklediğini iddia etti.

Yazının  Ä°lgili Bölümü

CASUSLAR dünyasının ciddi biçimde karışacağı ve bazı sert karşılıklı giriÅŸimlerin olacağı, Putin’in yeni nükleer silahını tanıttığı konuÅŸmasını yaptığı gün belli olmuÅŸtu.

Trump yönetimi bir süredir Amerika’nın tüm nükleer silah sistemini yeniliyor, çok daha etkili hale getirme çalışması yürütüyor.

Putin aslında o konuÅŸmasında, “Sizin restinizi görüyorum. Sizde varsa bizde daha iyisi var” diyordu.

Dünya bu konuşmayla birden 1950 koşullarına geri dönmüştü.

Rusya ile Amerika arasında yine bir MAD dengesi kurulmuştu.

MAD, gündelik kullanımda “deli” anlamına gelir, ama aynı zamanda “Mutually Assured Destruction” (karşılıklı kesin yok olma) cümlesinin kısaltılmışıdır.

MAD dünyasında (deli denge dünyası) süper güçlerin her biri, eğer bir nükleer savaş başlatacak olursa kendisinin de yok olacağını bildiğinden buna girişmez.

MAD dünyasında nükleer silahlar kullanılmaz, karşılıklı tehdit olarak elde tutulurlar ve süper güç rekabeti sıcak savaşlarla değil soğuk savaşla yürütülür.

Bu global denge kurulunca, ilk darbeyi yiyen de casuslar olur.

Çünkü devletler birbirlerine karşı güçlerini casuslar üzerinden göstermeye başlarlar.

Bu dünyada aniden kirli oyunlar, suikastlar, sınır dışı edilmeler, ikili ajanların yakalanmaları hadiseleri yaşanmaya başlar.

SÃœPER CASUSLAR ZÄ°RVESÄ°

Yani anlayacağınız, günümüz dünyasında Amerika’nın casus oldukları iddiasıyla Rusları sınır dışı eden ülkeler kervanına etkili biçimde katılması aslında sürpriz deÄŸil.

Bu beklenen ve olması gereken bir ÅŸeydi, ancak Trump yönetiminin bunu yapmasını tuhaf kılan bazı yönler tabii ki var.

Ä°ki ay kadar önce Washington’da bir süper casuslar zirvesi olmuÅŸtu.

CIA BaÅŸkanı Pompeo’nun bizzat koordine ettiÄŸi bir operasyonla Rus istihbaratının 3 zirvedeki ismi, yani KGB’nin devamı olan SVR’nin başı Sergey NariÅŸkin, iç istihbarat örgütü FSB’nin başı Aleksander Bortnikovve askeri istihbaratın başı, ülkeye girmeleri yasak olduÄŸu halde Washington’a gelip CIA BaÅŸkanı ile saatler süren görüşmeler yapmışlardı.

O toplantıda, son yaşanan olayların meydana gelmemesi için karşılıklı bir anlaşma sağlandığını bu işleri bilen kaynaklar ifade ediyorlar.

Ondan sonra baÅŸka ÅŸeyler de oldu. Trump, tüm danışmanlarının “Sakın ha telefon etme” demesine raÄŸmen bir hafta kadar önce Putin’i arayıp seçilmesinden dolayı tebrik etti.

“Bu geliÅŸmeler yaÅŸanırken Amerika neden 60 casusu sınırdışı etme yoluna gitti?” diye sorabiliriz.

“Suriye’de sorunlar yaÅŸarken Ä°ngiltere’yle dayanışmasını göstermek zorunda hissetmiÅŸtir kendini” dersek bu mantıki bir açıklama olur.

ÖZEL SAVCI FAKTÖRÜ

Ama unutmamamız gereken bir baÅŸka ÅŸey daha var. Yönetimin Rusya’yla baÄŸlantılarını soruÅŸturan özel savcı Mueller, yönetim üzerinde baskısını iyice artırmış durumda.

Trump’ın bu konuya bakan avukatı, bilinmeyen nedenlerle istifa etti.Mueller’in savcıları, incelemek için Trump’ın özel iÅŸ belgelerini de talep ediyorlar.

Bu konu Amerikan yönetimi üzerinde sürekli baskı oluşturuyor.

 

Trump tam bu ortamda 60 Rus’u sınırdışı ederek özel savcıya karşı bir ÅŸov yapıp “Bak sen ‘BaÄŸlantılar var’ diyorsun, ben ise onları sınırdışı ediyorum” demiÅŸ olabilir.

YAZININ TAMAMI İÇİN HABER TÜRK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.