Sosyal Medya

Güncel

'İstanbul bu zebanilerden kurtulacak mı?'

'Erdoğan’ın yaptığı itiraf güzel. Ancak bu öz eleştiri bizi İstanbul’un iki yakasına dikilmiş zebanilerden kurtaracak mı?'



Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan'ın "Ä°stanbul'a ihanet ettik; bundan ben de sorumluyum" sözlerini itiraf olarak deÄŸerlendirerek, "ErdoÄŸan’ın yaptığı itiraf güzel" dedi. Karaca, "Bu özeleÅŸtiri bizi Ä°stanbul’un iki yakasına dikilmiÅŸ zebanilerden kurtaracak mı?diye sordu.

Karaca'nın "Özeleştiri güzel ama tek başına kurtarmaz" başlığıyla (29 Ekim 2017) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:

“Kadim ÅŸehirlerin en önemli güzelliÄŸi, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoÄŸurmasıdır. Ä°stanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir ÅŸehirdir. Ama biz bu ÅŸehrin kıymetini bilmedik, biz bu ÅŸehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ‘’Uluslararası Åžehir ve Sivil Toplum KuruluÅŸları Zirvesi”nde bu cümleleri sarf ettiÄŸinde çarşı karıştı. Kimi bakanla, “Evet biz de zarar verdik” yarışına girip ErdoÄŸan’ın özeleÅŸtirisinin ucuna eklenmeye çalışırken, bir kısmı “Ne münasebet, bir hain varsa o da CHP’dir” sularına seÄŸirtti. Peki CHP ne yaptı? “Hainsen o koltuktan kalkacaksın” gibi bir karşılık vererek bu ülkede özeleÅŸtiri yapmanın ne kadar imkânsız olduÄŸunu kanıtlamış oldu.

Bu ÅŸehirde ErdoÄŸan Ã¶ncesini bilecek kadar çok yaÅŸamış herkes,ErdoÄŸan’ın bu ÅŸehre yaptığı katkıları bilir ve minnetle anar. Çünkü ErdoÄŸan Ã¶ncesi Ä°stanbul’da çöp patlıyor, sular akmıyordu. Cami musluklarından doldurduÄŸum bidonlarla Fatih’te 3. katta bulunan evime su çıkardığım günleri iyi hatırlıyorum. Yol yapım ve inÅŸaatlarının en az 5 yıl sürdüğünü de. Haliç’in yanından geçmenin cesaret istediÄŸini, BoÄŸaz’ın yakınlarındaki semtlerde bile nefes alınamadığını. Hava kirliliÄŸinin insan saÄŸlığını deÄŸil bakın, “hayatını” tehdit ettiÄŸi günleri.

Kangrene dönmüş sorunların hepsi ErdoÄŸan’ın belediye baÅŸkanlığı döneminde çözüldü. ErdoÄŸan’ı BaÅŸbakan yapan ne okuduÄŸu ÅŸiirler ne yaÅŸadığı maÄŸduriyetlerdi, en önemli etken Ä°stanbul baÅŸarısıydı. Bir kere bunu saygılar ve çiçeklerle dolu bir çelenkle beraber alalım ve güzel bir kaidenin üzerine koyalım.

Çünkü devamı var. Çünkü sorumluluÄŸunu açık açık ifade ettiÄŸi kısımda, kent siluetinin çok katlı binalarla tarumar edilmesi bahsinde de haklı. Ä°stanbul’un güzelim siluetinin bozulmasında herkesten çok ErdoÄŸan’ın payı var.

Haber, inÅŸaat veri tabanı konusunda dünyanın sayılı kaynaklarından biri olarak görülen Emporis’ten toplanan veriler gösteriyor ki, 2002 ve öncesi Ä°stanbul’undaki yüksek irtifalı binaların toplam uzunlukları 127 kilometreyken sadece son 14 yılda uzunluÄŸu 83 kilometreyi bulacak yeni bina yapıldı. Dikey yapılaÅŸma 2007’de çoÄŸalmaya baÅŸladı, 2010’larda zirveye vardı. 2010-2015 arasında her sene 100’den fazla çok katlı yapı inÅŸa edildi. Rekor 158 binayla 2013 yılına ait.

Dikey mimariden ÅŸikâyet ve yatay mimariye geçiÅŸ hedefi 2014 yılında AK Parti seçim beyannamesine bile girdi. Hakeza ErdoÄŸan da dikey mimariyi ilk kez eleÅŸtirmiyor. 27 Ocak 2017’de CumhurbaÅŸkanlığı’nda düzenlenen Åžehircilik Şûrası’nda ErdoÄŸan, yatay mimariden yana olduÄŸunu ÅŸu sözlerle savunmuÅŸtu: “Ben dikey mimariden yana deÄŸilim. Ben yatay mimariden yanayım. Ä°nsan, topraktan uzak deÄŸil; topraÄŸa yakın olarak yaÅŸamalıdır. Böyle düşünüyorum. Bugünün Türkiye’si, böyle bir çirkinliÄŸi, böyle bir nobranlığı asla hak etmiyor.”

Ancak BoÄŸaz’ın siluetine vurulan en büyük darbe, son on yılın mühürlerini taşıyor.

AK Parti öncesi dönemde 24 olan gökdelen sayısı 2016 sonunda 121’i buldu. ErdoÄŸan 1994’te Ä°stanbul belediye baÅŸkanlığına baÅŸladığı yıl Ä°stanbul’da sadece 4 adet gökdelen vardı. Åžimdi 121. 2012’de 17, 2013’te 13, 2014’te 21 adet gökdelen inÅŸa edilmiÅŸ. Bunlardan ikisi ErdoÄŸan’ın lise arkadaşı Mesut Toprak tarafından Zeytinburnu’na yapılan 16:9 konutları ki, geçiniz BoÄŸaz’ı, bu kentin gözü gibi bakması gereken tarihi yarımada siluetini mahvetti.

Bugün Selimiye’den bakan herhangi bir kiÅŸi sadece Dolmabahçe Sarayı’nın üzerinden ÅŸehre çökmeye gelmiÅŸ cehennem zebanilerini andıran gökdelenleri görmüyor, Sultanahmet Camii minareleri arasından insan yiyen bitki misali fışkıran 16:9 konutlarını da görüyor ve gördüğüne kahroluyor. ErdoÄŸan bu yüzden Mesut Toprak’a küsmüş ve binaların üst katlarının tıraÅŸlanmasını istemiÅŸti. Lakin basına yansıdığı kadarıyla görüyoruz ki bu kırgınlık Mesut Toprak’ın Fatih’e imam hatip lisesi yapmasıyla giderildi. Mesut Toprak okulun adını Recep Tayyip ErdoÄŸan Ä°mam Hatip Lisesi yaptı ve herhalde bu ÅŸekilde 16:9 katlarını tıraÅŸlanmaktan kurtaracağını düşünmüştü. Ne yazık ki beklediÄŸi gibi de oldu.

Sözün özü: ErdoÄŸan’ın yaptığı itiraf güzel, yiÄŸitçe bir itiraf ama soru belli: Bu özeleÅŸtiri bizi Ä°stanbul’un iki yakasına dikilmiÅŸ zebanilerden kurtaracak mı?

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.