Sosyal Medya

Güncel

Tükeniş ve diriliş arasında Filistin siyaseti: Uzlaşı hükümeti

Hamas, uzlaşı hükümetinin kurulması ile İsrail’in ambargosunu kırmayı, Gazze halkı nezdinde itibarını yeniden kazanmayı ve Tel-Aviv yönetimine bölgesel aktörler üzerinden baskı oluşturmayı amaçlamaktadır. Öte yandan Fetih hareketinin ne kadar Hamas ile paralel bir ajandaya sahip olduğu sorusu ise cevaplandırılmayı beklemektedir.



Yrd. Doç. Dr. İsmail Numan Telci/Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü / STAR
 

Filistin’de geçtiÄŸimiz günlerde yaÅŸanan geliÅŸmeler bölge siyaseti açısından yeni bir dönemin baÅŸlangıcına iÅŸaret etmektedir. Ãœlkede devam eden iki baÅŸlı yapının sonlandırılması adına ÅŸu ana kadar atılan en ciddi adım olan Hamas ve Fetih hareketlerinin uzlaÅŸarak Filistin’de bir uzlaşı hükümeti kurmaya karar vermeleri, Filistin’in Ä°srail ile mücadelesinde tek bir cephe olarak varlık göstermesi adına tarihi bir geliÅŸme olarak görülmektedir. Bu çerçevede Hamas yetkililerinden oluÅŸan üst düzey bir heyetin Eylül ayında 10 gün boyunca Kahire’de temaslarda bulunmasının ardından delegasyona baÅŸkanlık eden hareketin lideri Ä°smail Heniye’nin merkezi Ramallah’ta bulunan uzlaşı hükümetinin Gazze’deki yönetimi kontrolüne alması amacıyla bölgedeki idari komitenin feshedildiÄŸini açıklaması, Filistin meselesinde önemli bir dönüm noktasına iÅŸaret etmiÅŸtir.

Hatırlanacağı üzere Hamas hareketi, 2006 yılında Gazze’de seçimleri kazanmasının ardından Fetih hareketi ile anlaÅŸmazlıklar yaÅŸamış ve 2007’de bölgede siyasi kontrolü ele geçirmiÅŸtir. Hamas’ın Gazze’de iktidara gelmesi harekete ve bölge halkına yönelik özellikle Ä°srail tarafından yoÄŸun bir ambargo uygulanmasına neden olmuÅŸtur. Öyle ki bu ambargonun delinmesi amacıyla Türkiye’nin öncülüğünde bölgeye yardım malzemeleri taşıyan gemilere Ä°srail askerleri müdahale etmiÅŸ ve dokuz Türk vatandaşı öldürülmüştür. Gazze üzerindeki ambargonun devam etmesi ve bölgedeki insani krizin derinleÅŸmesi üzerine Hamas ile Fetih arasında 2014 yılında bir uzlaşı hükümeti kurulmasına karar verilmiÅŸtir. Ancak izleyen dönemde taraflar arasındaki uzlaÅŸmazlıkların devam etmesi üzerine bu hükümet iÅŸlerliÄŸini kısa sürede yitirmiÅŸtir.

Hamas’ın 2017’nin Mart ayında bölgenin yönetimini saÄŸlamak adına kurduÄŸu idari komitenin Fetih tarafından kabul edilmemesi üzerine Gazze yönetimi geri adım atarak uzlaşı hükümetinin yeniden kurulabilmesi için Eylül ayında bu komiteyi feshetme kararı almıştır. 26 Eylül’de Filistin BaÅŸbakanı Rami Hamdallah Gazze’ye gelerek Ulusal Uzlaşı Hükümeti’nin bölgede hükümet görevini teslim almaya baÅŸladığını duyurmuÅŸ ve Hamas ile Fetih arasında 10 yıldan uzun bir süredir devam eden ayrılığın sona erdiÄŸi açıklanmıştır. 3 Ekim’de ise Filistin Bakanlar Kurulu Gazze’de toplanarak bölgedeki siyasi ayrışmayı fiilen sona erdirmiÅŸtir.

Hükümetin geleceği

Hamas ile Fetih arasında varılan uzlaşının bu kez uzun soluklu olma ihtimalinin daha yüksek olacağı beklenmektedir. Nitekim özellikle Hamas yönetiminin bu anlamda geri adım atmayı göze alması ve Gazze’deki idari komitesinin görevine son vermeyi kabul etmesi bu durumun iÅŸaretçisi olarak görülebilir. Bunda son dönemde Gazze’de kötüleÅŸen ekonomik ve insani kriz nedeniyle bölge halkının Hamas liderliÄŸine olan güveninin azalması etkili olmuÅŸtur denilebilir. Bu durum, geçtiÄŸimiz 10 yıl içerisinde üç kez Ä°srail’in saldırılarına uÄŸrayan ve ambargodan dolayı zor durumda olan Gazzelilerin rahat bir nefes almak uÄŸruna her türlü uzlaşıya destek vermeye hazır oluÅŸlarından anlaşılabilir. Öte yandan bölgesel siyasi geliÅŸmeler ve deÄŸiÅŸen konjonktür de Hamas yönetiminin giderek güç kaybetmesine neden olmuÅŸ ve hareketin siyasi istikbali için uzlaşı seçeneÄŸini ciddi biçimde ele almaya zorlamıştır.

Bu çerçevede Mısır’daki askeri darbenin Hamas’ın geri adım atmasında önemli etkisinin olduÄŸu söylenebilir. 2012 yılında Muhammed Mursi döneminde kısa dönemli bir rahatlama sürecine giren Hamas, 2013’ün Temmuz ayında Mısır’da Suudi Arabistan ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nin desteÄŸiyle gerçekleÅŸen askeri darbenin ardından iyice “köşeye sıkışmıştır”. Sisi rejiminin Refah Sınır Kapısı’nı kapatarak Ä°srail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoya fiilen katılması ise bölgedeki durumun Gazzeliler için dayanılmaz bir hale gelmesine yol açmıştır.

Bu noktada Mısır’ın uzlaşı sürecinde önemli rol oynaması da ÅŸaşırtıcı deÄŸildir. Her ne kadar bundan birkaç sene öncesine kadar Hamas ile ciddi problemler yaÅŸamış olsa da Mısır, gerek Sina’daki çatışma ortamının sonlandırılması gerekse de Filistin’deki gruplar üzerinde daha fazla etkiye sahip olma amacı çerçevesinde Hamas’ı masaya oturmaya zorlayan taraf olmuÅŸtur. Nitekim Sina’daki DEAÅž sorununun çözümünde Hamas’ın kilit rol oynayabileceÄŸini düşünen Mısır’ın, Hamas’ın Gazze’de bulunan DEAÅž destekçilerini engellemesi karşılığında Refah Sınır Kapısı’nı açarak bölge üzerindeki Ä°srail ambargosunun hafiflemesine öncülük edebileceÄŸi bilinmektedir. Mısır’ın alacağı böyle bir karar Gazze halkını ciddi anlamda rahatlacağından, bu senaryo Hamas tarafından da bir kazanım olarak Gazze kamuoyuna sunulacaktır. Dolayısıyla Hamas ve Mısır’ın Filistin’de uzlaşı hükümetinin kurulmasında kazan-kazan stratejisi çerçevesinde hareket ettiÄŸi söylenebilir.

Filistinli taraflar arasında kurulan uzlaşıda Mısır baÄŸlamında dikkat çeken bir diÄŸer husus da son dönemde OrtadoÄŸu siyasetine damga vuran aktör olan Muhammed Dahlan’ın pozisyonudur. 2011’de Fetih saflarından uzaklaÅŸtırılan ve daha sonra BirleÅŸik Arap Emirlikleri yönetimi ile yakın iliÅŸkiler kuran Dahlan’ın Mısır istihbaratı ile olan yakınlığının da Hamas ile Mısır arasında yürütülen görüşmelerde etkili olduÄŸu belirtilmektedir. Nitekim Fetih saflarından uzaklaÅŸtırılan Dahlan’ın Hamas’la yakın iliÅŸkiler geliÅŸtirerek birlik hükümetinin liderliÄŸi pozisyonu için çabaladığı bilinmekte ve bu nedenle Hamas liderliÄŸi ile birlikte hareket ettiÄŸi ifade edilmektedir. Bunun yanında Dahlan’ın BAE ile olan iliÅŸkilerini kullanarak Gazze’deki ekonomik krizin aşılmasında finansal kaynak temin ederek, Mısır ve Körfez’deki ülkelerin desteÄŸi ile bölgedeki elektrik krizini çözerek ve Ä°srail ile yapacağı temaslarla Tel-Aviv’in ambargosunu hafifleterek Gazze’de yaÅŸayan halk nezdinde olumlu bir imaj yaratma çabası içerisine gireceÄŸi beklenmektedir.

Dahlan’ın bu giriÅŸimlerinin arkasında önce Gazze siyasetinde etkin bir konuma gelerek Filistinlilerin desteÄŸini kazanmak, daha sonra da Mahmud Abbas’ın yerine Filistin’in liderliÄŸine geçmek hedefi yatmaktadır. Kahire yönetimi ise hem Filistin meselesinde daha büyük rol sahibi olmak hem de bölge siyasetinde daha etkili bir aktör olabilmek adına Gazze yönetimiyle olan sorunlarını gidererek ve bölgede kendisine yakın bir ismin iktidara gelmesini, böylece siyasi nüfuz elde etmeyi hedeflemektedir. Bu giriÅŸimlerin Dahlan’ı Filistin’de liderlik pozisyonuna getirip getirmeyeceÄŸi ise özellikle Filistin’deki taraflar arasındaki dinamiklere ve Mısır ile Körfez ülkeleri baÄŸlamında cereyan eden bölgesel dinamiklere baÄŸlıdır.

Son geliÅŸmeler ışığında ciddi anlamda sorgulanan bir diÄŸer husus da Hamas yönetiminin yakın bir zaman önce keskin biçimde ayrıştığı Sisi rejimiyle tekrar güven tesis edip etmediÄŸidir. Öyle ki çok deÄŸil bundan iki sene önce Hamas’ın askeri kanadı Ä°zzeddin Kassam Tugayları Mısır tarafından terör örgütü ilan edilmiÅŸ, Hamas’ın da terör listesine alınması için iddianame mahkemeye sunulmuÅŸtur. Buna ilaveten Ä°srail’in halihazırdaki ambargosuna Mısır’ın da tüm gücüyle destek olması ve Gazze’deki durumun kötüleÅŸmesi Hamas’a yönelik tepkinin ciddi biçimde artmasına neden olmuÅŸtur.

Bu durumun sürdürülemez olduÄŸunu fark eden Hamas ise geçtiÄŸimiz aylarda yaptığı liderlik deÄŸiÅŸimiyle yeni bir strateji belirlemiÅŸtir. Hatırlanacağı üzere önceki statüsünde Müslüman KardeÅŸler’in bir kolu olduÄŸunu açık biçimde ifade eden Hamas, yeni kabul edilen statüsünde Müslüman KardeÅŸler’e olan atıfları kaldırarak kendisini “bir direniÅŸ hareketi” olarak isimlendirmiÅŸtir. Bu geliÅŸme, Mısır’ın Müslüman KardeÅŸler hareketine yönelik baskıcı politikalarının Hamas’ı geri adım atmaya zorladığı ÅŸeklinde okunabilecektir. Dolayısıyla Mısır, Hamas’ı bir anlamda uzlaÅŸmaya mecbur bırakarak bölgede Müslüman KardeÅŸler eksenli siyasi çizgiye bir darbe daha vurmuÅŸtur.

Bununla birlikte Hamas’ın tam anlamıyla Mısır’a teslim olduÄŸu görüntüsünü vermek istemediÄŸi de gözlemlenmektedir. Bu nedenle hareket, Ä°ran’la iletiÅŸimine de tamamen koparmamakta ısrarlıdır. Bu baÄŸlamda Ä°ranlı yetkililerle görüşmelerine devam eden Hamas, uzlaşı hükümetinin kurulmasına raÄŸmen askeri kanadını nötralize etmeyi ve silahsızlandırmayı kabul etmemektedir. Bu durum da her ne kadar uzlaşı hükümeti kurulmuÅŸ olsa da taraflar arasında güven bunalımının devam ettiÄŸinin göstergesidir.

İsrail rahatsız

Gelinen noktada uzlaşı hükümetinden en fazla rahatsız olan ülkenin Ä°srail olduÄŸu söylenebilir. Bu durum hem BaÅŸbakan Benyamin Netanyahu hem de diÄŸer siyasi partilerin temsilcilerinin yaptıkları açıklamalarda görülmektedir. Netanyahu uzlaşı hükümetinin kurulması sürecinde yaptığı açıklamada uzlaşı hükümeti kurulmuÅŸ olsa da Filistin tarafıyla müzakerelerin devam edilmesi için ÅŸartlarının deÄŸiÅŸmediÄŸini vurgulamıştır. Bu çerçevede Ä°srail BaÅŸbakanı (1) Ä°srail’in bir Yahudi devleti olarak tanınması; (2) Hamas’ın silahsızlandırılması; ve (3) Hamas’ın Ä°ran’la iliÅŸkilerini kesmesi gerektiÄŸini Filistin tarafına hatırlatmıştır. Uzlaşı hükümetinin baÅŸarısız olması ve Filistinli gruplar arasındaki ayrılığın devam etmesini isteyen Ä°srail’in bu çerçevede en önemli motivasyonu ise bağımsız bir Filistin devleti kurulmasının önüne geçmektir.

Hamas, uzlaşı hükümetinin kurulması ile Ä°srail’in ambargosunu kırmayı, Gazze’nin son dönemde yaÅŸadığı kronik sorunları çözmeyi ve Gazze halkı nezdinde itibarını yeniden kazanmayı hedeflemekte, bir taraftan da Filistin mücadelesinde Tel-Aviv yönetimine bölgesel aktörler üzerinden baskı oluÅŸturmayı amaçlamaktadır. Öte yandan Fetih hareketinin ne kadar Hamas’la paralel bir ajandaya sahip olduÄŸu sorusu ise cevaplandırılmayı beklemektedir. Dolayısıyla, bölgesel aktörlerin siyasi baskısı altında kurulan bir Filistin uzlaşı hükümetinin hangi motivasyonlarla Ä°srail’e yönelik politikalarını ÅŸekillendireceÄŸi bir süre daha belirsizliÄŸini koruyacaktır.

Kaynak: Star

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.