Sosyal Medya

Güncel

4 Koruyucu anne anlattı: Annelik kalpte başlar

Filiz Süyür, Nihal Üstündeniz, Aslı Örs ve Selma Sönmez. Birbirinden çok farklı hayatları, hikayeleri olan dört kadın. Onlar anne. Kendi ifadelerine göre 'kalben hamile' kaldılar, 'kalbiyolojik çocuklara' sahip oldular. Koruyucu ailelik yapan bu dört kadın bize farklı bir annelik yolculuğunu anlattı.



Ailenize birden katılan bir yabancı düşünün. Yaşıtlarından belki biraz farklı. Bizim çocuklarımız gibi birebir sevgi, ilgi görmemiÅŸ. Her gece yatarken biri ona masal okumamış. BaÅŸarıları tebrik edilmemiÅŸ. Birlikte saklambaç oynanmamış, yemek hazırlanmamış… Deniz kumuna henüz ayak basmamış mesela. Daha önce hiç kendi hakkında bir karar vermemiÅŸ. “Sarı mı, kırmızı mı giymeliyim” diye düşünmemiÅŸ yani. Belki daha da küçük. Biri onu sarsın, sarmalasın, gözlerinin içine baksın istiyor. Tek dileÄŸi belki de onu uyutan ve uyandıran bir anneye sahip olmak. Oyun oynamak, beÅŸikte ilgi beklememek. Bir çocuÄŸun hayatına dokunduÄŸunuzu, o çocuÄŸun da sizin hayatınıza dokunduÄŸunu düşünün. Onu kalben doÄŸurduÄŸunuzu, kalbiyolojik bir baÄŸ kurduÄŸunuzu…Neler deÄŸiÅŸirdi acaba?

SÄ°STEM Ä°YÄ° BÄ°LÄ°NMÄ°YOR

Bir çocuÄŸa huzur ve güven içinde bir hayat saÄŸlamanız için evli olmanız gerekmiyor. ÇocuÄŸunuzun olup olmaması bir avantaj veya dezantaj deÄŸil. Yeter ki isteyin. Siz bu adımı attığınızda o küçük çocuklar da sizin hayatınıza dokunacak. Elbette her ÅŸey çok kolay deÄŸil. Ama aşılamayacak sorunlar, zorluklar yok. Ä°stanbul Koruyucu Aile DerneÄŸi tam da bu amaçla kurulmuÅŸ bir yapı. DerneÄŸin baÅŸkanı Filiz Süyür de bir koruyucu anne. Süyür, koruyucu aileliÄŸin 1960’lı yılllardan bu yana var olduÄŸunu söylüyor. Bakanlık sistemi teÅŸvik edici çalışmalar yapıyor. Ama koruyucu ailelerin sayısının artması 2013 yılını buluyor. Buna raÄŸmen ÅŸu anda Ä°stanbul’da sadece 385 tane koruyucu aile 417 tane çocuk büyütüyor. Süyür, sistemin çok iyi bilinmediÄŸini de söylüyor. Çünkü çoÄŸu kimse çocuÄŸun sürekli ailede kalacağını bilmiyor. Süyür ÅŸunları söylüyor: “Türkiye’de 4 bin 200 civarı koruyucu aile var. Bazıları birden fazla çocuÄŸa baktığı için 5 bin çocuk koruyucu ailede denilebilir. Avrupa ve Amerika’da daha oturmuÅŸ bu sistem. Biz de yüzde 27’lerde koruyucu aile oranı. Evlat edinme daha sistemli bir ÅŸey ama her çocuk açısından bu mümkün olmuyor. Arada kalan çocuklar için en uygun yöntem koruyucu ailelik. Biyolojik çocuÄŸu olup yeni çocuklar almak isteyen ailelerde artış var. Ä°stanbul’da çok sayıda bekar anne var. Koruyucu ailelerin büyük bir kısmı bu bekar insanlar.”

MASAL DÃœNYASINA GÄ°RMÄ°YORSUNUZ

Süyür, koruyucu ailelikte her ÅŸeyin güllük gülistanlık olmadığını da belirtiyor. “Koruyucu aile olduÄŸunuz zaman bir masal dünyasına girmiyorsunuz” diyerek ÅŸunları ifade ediyor: “Sonuçta bir çocuk doÄŸurduÄŸunuzda bile neyle karşılacağınızı bilmiyorsunuz. Ä°lk etapta koruyucu aile olma psikolojisine sahip olmak lazım. Bazen aileler çok yüksek bir beklentiyle bu iÅŸe giriyorlar. Kahramanlık içgüsüyle yaklaşıyorlar olaya. Aslında biz hayat kurtarmıyoruz, hayatlara dokunuyoruz.” Aslında özetle koruyucu ailelik, biyolojik ailesiyle yaÅŸama ÅŸansını kaybetmiÅŸ çocukların, dezavantajlı hallerinden kurtararak bir aile yanına yetiÅŸtirilmesi demek. Çocukların üzerideki devlet koruması devam ettiÄŸi için bir anlamda devletle çocuÄŸu paylaşıyorsunuz. Devletle iÅŸbirliÄŸi halinde oluyorusnuz ama çocuÄŸun velayetini almıyorsunuz. Süyür, Ä°stanbul Koruyucu Aile DerneÄŸi’nin en önemli iki amacının sistemi anlatmak ve farkındalık saÄŸlamak olduÄŸunu söylüyor. Süyür, kendilerine danışan ailelere karşılaÅŸacakları potansiyel tabloyu objektif bir biçimde aktarmaya çalıştıklarını söylüyor. Bunun dışında ailelerle dayanışma ortamı saÄŸlanıyor. Çocuklar için aktivitelerin yanı sıra psikolojik destek de veriliyor.

DENGELER YAVAÅž YAVAÅž OTURUYOR

Süyür, 53 yaşında. Kimya mühendisi ama bankacılıktan emekli olmuÅŸ. Ä°ki çocuÄŸu var. Biri biyolojik diÄŸeri koruyucusu olduÄŸu oÄŸlu. Koruyucu ailelere destek verebilmek için Süyür kendi hikayesini şöyle anlatıyor: “Benim biri biyolojik diÄŸeri koruyucusu olduÄŸum iki oÄŸlum var. Bizimle yaÅŸamaya baÅŸladığında 8 yaşındaydı. DiÄŸer oÄŸlum 11 yaşındaydı. Uyum süreçlerimiz uzun sürdü. Ä°ki erkek çocuÄŸumun da yaÅŸları yakındı. Koruyucu annesi olduÄŸum çocuÄŸun öğrenme güçlüğü vardı. Özel eÄŸitim ve psikolojik destek aldık. Dengeler yavaÅŸ yavaÅŸ oturmaya baÅŸladı. ÇocuÄŸun yaÅŸadıkları konusunda empati kurmamız gerekiyordu. Amca, dayı ve yenge gibi kavramlarla karşılaşıyor. Hepsi onun için bir mücadele alanı. Ä°nanın çok güçlüler. Genellikle bu mücadelden iyi bir ÅŸekilde çıkıyorlar. Benim oÄŸlumun 5 senede geldiÄŸi noktada akademik bir baÅŸarısı var. Ailemize sonradan geldiÄŸi hiç belli deÄŸil. DiÄŸer kardeÅŸiyle diyaloÄŸu çok iyi. Okul takımında basketbol oynuyor. Kendine güveni yüksek bir çocuk. Åžu an 13 yaşında. Ona bakmak için iÅŸimden ayrıldım.”

KALBÄ°YOLOJÄ°K OÄžLUMUZ

Aslı Örs de koruyucu ailelik yapan bir anne. Mimar olan Örs, koruyucu annelik ile ilgili blog yazıyor. “Ä°ki çocuÄŸum biyolojik. Koruyucu ailesi olduÄŸumuz çocuÄŸumuz ise bizim için kalbiyolojik” diyor. Kalbiyolojik oÄŸluyla iki buçuk yıl önce tanışmışlar. Biyolojik çocukları olan ikizleri ise 12 yaşına gelmek üzereler. “Bu yola koyulduÄŸumuzda onlar 9 yaşındaydı. Biri kız, biri erkek. Herkes böyle bir ÅŸeyi neden yaptığımızı soruyor. Biz her zaman kalabalık bir aile olmak istemiÅŸtik” diyor. Örs, bunun illa da biyolojik yollardan olması gerekmiyor diye düşünmüş. Örs ÅŸunları söylüyor: “EÅŸime ‘böyle bir yola girmeye ne dersin?’ dedim ve o da hemen kabul etti. Önemli olan çocuklarımızın bu fikre nasıl bakması idi. 9 aylık bir süreç sonunda Mimu’muzu alabildik. Normalde kurum sizi bilgilendiriyor süreçle ilgili. ‘Tanışmak ister misiniz?’ diye soruyorlar. Biz tanışmaya eÅŸimle beraber gittik. O an çok kolay bir an deÄŸildi. İçinizde bir karar veriyorsunuz ama bunun gerçekleÅŸmiÅŸ olmasına inanamıyorsunuz. Bir kış günüydü. Bizi küçük bir odaya aldılar. Belki bu tecrübeyi bir kez daha yaÅŸamıştı Mimu. Koltukta bizi bekliyorlardı.”

BÄ°R GECEDE ABLA ABÄ°

Örs, Mimu’nun kendisine hemen ısındığını babasına alışmasının ise zaman aldığını belirterek “Çünkü Mimu’nun hayatında bu zamana kadar hiç erkek figürü olmamış.Ä°lk bir hafta yuvaya gidip geldik. Son ziyaretlerde çocuklarımızı da alıp hep birlikte evimize döndük. O gün Mimu için zor bir gündü. Ama babasının kucağında dışarı çıktı. En önemli aÅŸama bize güvenmesi oldu. DiÄŸer kardeÅŸleriyle de diyaloÄŸu ÅŸu an iyi. Hiçbir ÅŸey bir anda olmadı. Kızımız bu fikre çok alışıktı. Büyük oÄŸlum için pek kolay olmadı. Sen zaten bizimle zor ilgileniyorsun onu neden alıyorsun demiÅŸti. Sonra bu durumu kabullendiler. Biz bir gecede anne baba olduk ama onlar da bir gecede abi abla oldular. Sonuçta o bir yabancı ve o çocuÄŸu içselleÅŸtirdiler. Mimu için de kolay olmadı. Bir anda 4 tane yabancıyı hayatına aldı. Her ÅŸeyi akışına bıraktık ve süreci sorunsuz geçirdik.” Küçük oÄŸullarının yeteneklerini keÅŸfettiklerini de söyleyen Örs “Åžimdi Mimu’yla çok güzel oyunlar oynuyoruz. Çok hareketli ve sanata meraklı. Ben biyolojik çocuklarımın da yeteneklerini ortaya çıkarıp o doÄŸrultuda ilerlemesini istiyorum. Ä°lla ÅŸu mesleÄŸi yapmalı diye bakmıyorum. OÄŸlum abi ve ablasına gıpta ile bakıyor. Yuvada geçirdiÄŸi dönemde anne ve babasızlığın getirdiÄŸi dezavantajlı durumu ne kadar atlatabilirse o kadar baÅŸarılı olacağını düşünüyorum.

  • KORUYUCU AÄ°LELÄ°K İÇİN EVLÄ°LÄ°K ÅžART DEĞİL
  • Selma Sönmez, 46 yaşında bekar bir koruyucu anne. Hiç evlenmemiÅŸ. Bekar olarak çocuk alabileceÄŸini bilmiyormuÅŸ. Sönmez, “Çocuk tutkum çok vardı ama evli deÄŸildim. Geçen yıl Ramazan ayında bu fikir kafamda daha çok ÅŸekillendi. Arkadaşım sosyal medyada yuvada beÅŸiÄŸinin arkasına saklanmış bir çocuk fotoÄŸrafı koymuÅŸtu ve ‘Bu çocuklar sizi bekliyor’ diye yazıyordu. Zaten aklımda hep vardı. O yazıyı tekrar okudum ve bunu yapacağım dedim. Kızımı aldığımda 10 aylıktı ÅŸimdi ise 15. aya girdi” diyerek devam ediyor: “Annem ilk etapta bu fikrime karşı çıktı. O, baÅŸkasının çocuÄŸu dedi. Ama meleÄŸim evimize gelir gelmez her ÅŸeyi unuttu. Zaten aile baÄŸlarımız çok kuvvetli. Åžu an annemin en büyük aÅŸkı o. Hatta bir de buna kardeÅŸ lazım, evlat edinelim diyor.” Sönmez, devletin bu konuda yürüttüğü politikadan da hayli memnun olduÄŸunu belirterek “Evlerimizi didik dikik incelediler. Bundan çok çok memnun kaldım. Kızımı 5 ayda alabildim. 2 sene bekleyen insanlar bile varmış. Sonuçta hamile olduÄŸunuzda bile 9 ay bekleyeceksiniz. 5 ay beklemek neden zor olsun diye düşündüm. Çünkü günümüzde insanlar kendi evlatlarına bile neler neler yapıyorlar. Bu noktada devletin bu denli ince eleyip sık dokuması çok önemli” ifadelerini kullanıyor.
  • Bana bir melek getirdiler
  • Kızını alış sürecinde yetkililerin kendisine sürekli kızını neden almak istediÄŸini sorduÄŸunu belirten Selma Sönmez, “Üçüncü görüşmeden sonra, ‘Kendim için istiyorum, anne olmak istiyorum’ dediÄŸimde ‘Tamam iÅŸte, doÄŸru cevabı ÅŸimdi verdin’ dediler. ‘Sosyal hayata düzgün bir çocuk yetiÅŸtirmek, onları iyi ÅŸartlarda yetiÅŸtirmek’ cevabı onları tatmin etmedi. BebeÄŸimizi pırıl pırıl getirdiler. O an bana sanki bir meleÄŸi getirdiler diye hissettim ve aÄŸlamaya baÅŸladım. Bu çocuklar sevgiye, dokunmaya çok muhtaçlar. Siz bir adım atınca onlar on adım geliyor.” Etrafında bekar olup bu fikre ısınan ama cesaret edip harekete geçemeyen arkadaÅŸlarının da olduÄŸunu belirten Sönmez “Umarım onlar da etkilenir. Bir aÄŸaç dikebilirsiniz, bir köpek alabilirsiniz ama bir insan yavrusuna el uzatmak kutsal bir ÅŸey. Ä°nsanlar bana hep sevap iÅŸliyorsun ne güzel diyorlar ama o kısmı Rabbim bilir. Kızımın bana kattığı, yaÅŸattığı duygu nedeniyle ona sevap yazıyordur diye düşünüyorum. Yani bu bebek bana anneliÄŸi yaÅŸatığı için sevap iÅŸliyordur diye düşünüyorum.

 

Adım atmak çok kolay

Koruyucu aile olmak için 25-65 yaÅŸ aralığını olmak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, düzenli bir gelir, en az ilköğretim okulu mezunu olmak, Türkiye’de ikamet etmek gerekiyor. Evli ya da bekar olmak ÅŸartı aranmıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na internet sitesinden veya bizzat baÅŸvuru yapabiliyorsunuz. Resmi iÅŸlemlerde ebeveynlik durumunuza, psikolojik durumunuza bakılıyor. BeÅŸ görüşme yapılıyor. Ev ziyaretleri yapıyorlar. Referanslarla görüşmeler yapıyorlar. Sonra sizinle ilgili bir dosya oluÅŸturuyorlar. Birebir çocuÄŸu kendiniz seçmiyorsunuz. FotoÄŸrafını bile görmüyorsunuz. Ailelerin 3 çocukla görüşme hakkı var. Bir ile birden fazla çocuÄŸun koruyucu ailesi olabilirsiniz. Genelde çocuÄŸun kardeÅŸleri de varsa ayırmamaya çalışıyorlar. Bir aile farklı zamanlarda yerleÅŸtirilmek kaydıyla 3 çocuÄŸun koruyucu ailesi olabilir.

Oğullarıma abla oldu

Kızının farklı bir kültürden geldiÄŸini ve kendilerini görünce biraz ÅŸaşırdığını dile getiren NÄ°hal Ãœstündeniz, “Kendimizi anlattık ve yüzü gülmeye baÅŸladı. KoÅŸarak eve gittik ve eksik malzemeleri toparlamaya baÅŸladık. Kurum tekrar arayıp son kararımızı sordu. Bir hafta sonra haftasonu bizde kalacağını söylediler. Çok çabuk kaynaÅŸtık. Bizimle gelmek istiyordu. Haftasonu aldık kızımızı. Eve geldiÄŸinde yatağının içi gelmemiÅŸti o da ben yerde yatabilirim demiÅŸti. O an çok duygulandım” diyor. Kızının çok anaç bir yapısı olduÄŸunu, oÄŸullarına ablalık yaptını belirten Ãœstündeniz, “Bana anne diye hitap ediyor” diyor. Sözlerine şöyle sürdürüyor: “ErgenliÄŸi de yaklaşıyor. Çekingen hala. OÄŸullarım kadar her ÅŸeyi çok rahat isteyemiyor benden. Kıyafetlerini kendi seçmesini saÄŸlıyorum. Tiyatroya, sinemeya gidiyoruz. Geçen yıl ilk kez denize girdi. Kendi çocuklarınız ne biliyorsa onun da aynı ÅŸeyleri bildiÄŸini sanıyorsunuz ama durum öyle deÄŸil.”

Onu ilk kez ultrasonda görmüş gibiydik

Nihal Ãœstündeniz ve eÅŸi 9 yaşında bir kız çocuÄŸunun koruyucu aileliÄŸini üstlenmiÅŸ. Ãœstündeniz, “Ä°ki biyolojik bir de kalben doÄŸuma sahip olduÄŸum bir kızım var” diyor. Ãœstündeniz hikayesini şöyle anlatıyor: “OÄŸullarım 6 ve 4 yaşında. Kızım, ailemize katılalı 10 ay oldu. Müşteri iliÅŸkileri yöneticisiyim. Koruyucu anne olma fikri bende uzun sürdü. Ben buna bu çocuÄŸumun hamileliÄŸi uzun sürdü diyorum. 16 yaÅŸlarımda hep evlat edinmek istiyordum" diyor. EÅŸini arayarak hemen harekete geçmeye karar veren Ãœstündeniz, “Ä°ÅŸlemleri tamamladıktan sonra onu almaya gittik. Ä°kiye katlanmış bir çocuktu.Omuzlar düşük, kafası öndeydi. Onu ilk kez ultrasında görmüş gibiydik. Çok mahcuptu. O an aÄŸlayasım gelmiÅŸti. Åžimdi onun eÄŸik olan başını kaldırmaya ve kendi ayakları üzerinde durması için çalışıyoruz” diyor.

Kaynak: Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.