Sosyal Medya

Güncel

Bardağın dolu yarısı-Mensur Akgün

16 Nisan referandumu bütün dünyada ilgiyle takip edildi. Türkiye’de olduğu gibi her ülkede herkesin referandum sonuçlarından mutlu olduğunu söylemek tabii ki mümkün değil. Yorumlar, haberler ve açıklamalar bu mutsuzluğu yansıtıyor. AGİT, AK ve AB gibi örgütlerden de gelen tepkiler var. Umuyoruz ki Türkiye bundan sonraki siyasi performansıyla mutsuzluğun ve kaygıların yersiz olduğunu kendisine de dünyanın geri kalanına da gösterecek. Ancak referandumun sonucu konusundaki tercihi farklı olsa da kimse Türkiye’nin egemen iradesiyle kabul ettiği anayasa değişikliğini sorun haline getirmeyi düşünmüyor. Pazarlık kozu olarak kullanabilirler, iç siyasetlerinde araçsallaştırabilirler. Ama belli ki geçiş istikrarlı olduğu, Türkiye ile olan başka mecralardaki ilişkileri yolunda gittiği sürece referandumun sonucunu tartışmaya açmayacaklar.



Almanya ÅŸimdiden zeytin dalını uzattı bile. Merkel ve Gabriel Türkiye ile konuÅŸmak, ortaya çıkan sorunları aÅŸmak istiyor. ABD BaÅŸkanı Trump’ın CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ı telefonla araması da bir baÅŸka önemli gösterge. Türkiye’nin bardağın dolu tarafına bakıp AB ve ABD ile olan iliÅŸkilerindeki pürüzleri gidermek için gayret göstermesinde büyük yarar var. Her ikisi de bizim için önemli.
 
AB ile tam üyelik gündemde olmasa dahi ticaret ve siyaset sürmeli, AB üyesi ülkelerin vatandaÅŸları Türkiye’ye gelip Bodrum’da, Antalya’da tatillerini yapabilmeli. Ayrıca çevremizdeki sorunların bizim çıkarlarımızı korur ÅŸekilde çözülmesi için de AB ve ABD kilit konumda. Ortak bir zeminde buluÅŸup PKK ve IŞİD kaynaklı terör sorununu konuÅŸmak, PYD’yi Türkiye’yi terbiye etmek için kullanmalarının onlara da yarar saÄŸlamayacağını anlatmak zorundayız.
 
AB’nin de artık Türkiye’ye verdiÄŸi sözleri yerine getirmesi gerekiyor. Ãœyelik gündemde olmadığına göre serbest dolaşım ve gümrük birliÄŸinin revizyonu düşünülmeli. Fakat talep için diyalog ÅŸart. Onlardan istediklerimizi ancak konuÅŸarak, ikna gücümüzü kullanarak, hepsinden önemlisi en üst düzeyde pazarlık ederek elde edebiliriz. Fransa ve Almanya seçimleri saÄŸlıklı bir pazarlık imkanını ortadan kaldırıyor olsa da zemin ÅŸimdiden hazırlanabilir.
 
***
 
Türkiye’nin yeni yönetim sistemine geçiÅŸte yapacağı düzenlemelerin gündemini meÅŸgul edeceÄŸine şüphe yok. Fakat bu dönemi dış politikadaki sorunların aşılması, sadece AB ve ABD ile deÄŸil diÄŸer komÅŸularımızla olan iliÅŸkilerdeki pürüzlerin giderilmesi de saÄŸlanabilir. Rusya ile her düzeyde temasların arttırılmasında da sayısız yarar var. Ä°ran ile iÅŸbirliÄŸi deseniz her açından önemli.
 
Mısır ile Türkiye’nin bir modus vivendi yakalaması, Kıbrıs sorununun çözümüne bugüne kadar verdiÄŸimiz katkının sürdüğünün dünyaya gösterilmesi, küresel sorunlar konusunda söyleyecek lafımızın olması için yaratıcı projeler üstünde çalışılması bana Türkiye’nin dünya siyaset sahnesindeki ağırlığını arttıracak çabalar gibi geliyor…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.