Kürsü
Müminlerin Yürekleri Birbirlerine Karşı SU Gibidir / Ali KULUĞ

Su gibi derin ve su gibi serin. Susuz hayat olamayacağını düşünürsek eğer müminler yürekleriyle birbirlerine abı hayat sunmaktadır. İlişkileri kırılganlıktan uzaktır. Asla kalıcı bir kırgınlık söz konusu olamaz aralarında. Çünkü kurulan ilişki samimiyetle örülmüştür.
Kırgınlık olursa şayet bu da tıpkı tas atılınca suyun verdiği tepki gibi bir süre dalgalanır ama yine eski haline döner ve taşı atan ele dahi yine hayat bahsetmeye devam eder. Peygamber iki müminin 3 günden fazla küs kalmasının haram olduğunu ifade ediyor. Bu durum fıtri bir ahlaka tekabül eder müminler için. Yani yaratılış özelliğidir müminlerin ve müminliğin varoluşsal hazinesidir. Biz ilişkilerimizi eşitlik temeli üzerine inşa ederiz, bu yüzden kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Birbirimizle eşitlenmek için, kapitalizmin meydan okumalarına ihtiyaç duymayız. Dahası Marks'ın ürettiği ekonomi politik temelli böyle bir eşitlenmeyi red ederiz, çünkü bu eşitlenme doğasında çatışmayı barındıran bir eşitlenme mantığıdır. Sürekli gözü bir başkasının elde ettiği üründedir çünkü. Söz gelimi bu mantık üstenci bakışa itirazını ‘kimse benden üstün değildir’den yola çıkarak başlatır. Halbuki İslam’da eşitlenmek ‘ben kimseden üstün değilim’ ile baslar, yani eşitlemeye başlarken kendisinden yola çıkar ve ahlaklığı önceleyen bir mantığı bünyesinde barındırır. Eşitlik yoktur, adalet vardır tartışması anlamsız bir tartışmadır ve müminlerde böyle bir tartışma olmaz. Adalet olgusu eşitliği de kuşatır. Üstünlük ölçüsünü ne paranın getirdiği güçte arar ve nede proleter örgütlenmeyi bir Üstünlük sayar. Üstünlük ölçüsünün takvada olduğu bir eşitlenme perspektifi sunar. Ne kadar eşitsen o kadar muttakisindir ve ne kadar takvalıysan o kadar üstün. Müminlerde eşitlenme, sevgi temeline dayanır. Birbirini sevme, imanın dolayısıyla kimliğin gerektirdiği bir zorunluluktur. Bu yüzden sevgisizlik kimliksizliktir. "Birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş sayılmazsınız diyor Allah Rasulü."
Bu hadisin ışığında müminlerin oluşturduğu toplum sevgi toplumudur.
Bu yüzden "refah toplumu" kavramı bizi cezbetmez. Zenginlik arayışımız yoktur bizim, çünkü en büyük zenginliğimizdir ‘kardeşliğimiz’.
Evet Rabbimiz kardeş kılmıştır bizleri, en yakin kan, hatta can bağıyla bağlamıştır birbirimize.
"Müminler ancak kardeştir!" (Hucurat 10)
Henüz yorum yapılmamış.