Sosyal Medya

Güncel

Sizde kültürün tanımı nedir? - Yakup KÖSE

“Kültürü konuşmaya nereden başlasak” diye sorulsa herhalde çoğumuz kitap, sinema, tiyatro vb. kültürel icralardan bahsederiz. Medyadaki “kültür-sanat” adı altında hazırlanan programlar ve sayfalar, ne yazık ki bizi bu minvalde konuşturmaya yönlendirir. Oysaki bir şey hakkında konuşmaya başlamak için ilk önce o şeyi tanımlamak gerek. Yani, bilmek! Evet, kültür nedir? Körlerin fili tanımlaması gibi herkesin kendi zaviyesinden bir “Kültür” tanımı muhakkak vardır. Bu tanımların üzerinde de bir tanımla Kültür: “Birçok şeyi ezberlemek değil, birçok şey öğrenip de onları unuttuktan sonra insanda kalan bilgi hassasıdır!”



Kültür ve Turizm Bakanlığı 3-5 Mart tarihleri arasında “3. Millî Kültür Şûrası” düzenledi. Yazıya yazarken henüz şûranın raporu açıklanmamıştı. Raporun tamamını okuyup üzerine konuÅŸmak gerek lâkin raporu hazırlayacak heyetteki isimlere bakınca az çok raporun mâhiyetini tahmin edebiliyorum.
 
Şûranın ilk gününde, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın yönettiÄŸi oturumlarda yapılan konuÅŸmaların haberlere yansıyanlarını okuyabildim. Meselenin esasına müteallik tespitleri, maalesef göremedim.
 
Sayın Alev Alatlı ‘Cumhuriyet kazanımlarından’ bahsedip ‘Bütünü görmek zorunda olduÄŸumuzu’ söylemiÅŸ. ‘Bütün’den kastı ise, konuÅŸmasının devamındaki ÅŸu cümleler olsa gerek: “Türkiye, düz akımla anlaşılamaz. Hiçbir kültür, boÅŸlukta oluÅŸmaz ve hiçbir kültür yoktur ki dönemin hakim ruhuyla iletiÅŸim ve etkileÅŸim içinde olmasın. Türkiye Cumhuriyeti'ni, dünya kültüründen ayrı bir yerde tutarak, tanımlayamayız."
 
“Kültürü konuÅŸmaya nereden baÅŸlasak” diye sorulsa herhalde çoÄŸumuz kitap, sinema, tiyatro vb. kültürel icralardan bahsederiz. Medyadaki “kültür-sanat” adı altında hazırlanan programlar ve sayfalar, ne yazık ki bizi bu minvalde konuÅŸturmaya yönlendirir. Oysaki bir ÅŸey hakkında konuÅŸmaya baÅŸlamak için ilk önce o ÅŸeyi tanımlamak gerek. Yani, bilmek! Evet, kültür nedir? Körlerin fili tanımlaması gibi herkesin kendi zaviyesinden bir “Kültür” tanımı muhakkak vardır. Bu tanımların üzerinde de bir tanımla Kültür: “Birçok ÅŸeyi ezberlemek deÄŸil, birçok ÅŸey öğrenip de onları unuttuktan sonra insanda kalan bilgi hassasıdır!”
 
Büyük DoÄŸu-Ä°bda külliyatında Kültür bahsi, yukarıdaki “unsurüstü mânâ” üzerinden ele alınır. Bu tanım üzerinden Sayın Alatlı’nın mezkûr konuÅŸmasındaki ‘Cumhuriyet kazanımları’na dönersek, cumhuriyet döneminde cemiyete ne öğretildi ve kalan bilgi hassası ne? Cumhuriyet halkına bir keyfiyet verebilmiÅŸ midir? Yoksa, yine Sayın Alev Alatlı’nın konuÅŸmasında bahsettiÄŸi “Dünya kültüründen ayrı durmamak” adına mâlûm ilke ve inkılaplarla halk maymunvarî bir hâle sokulup Batı taklitçisi mi yapılmıştır?
 
Bin yıldır Müslüman Anadolu halkının ortak hafızasında öğrenilip unutulduktan sonra kalan hassa neydi? Cumhuriyet bu hassaya sahip çıktı mı? Yoksa düşman belleyip gömmeye mi çalıştı? ‘Cumhuriyetin kazanımları’ olan ilke ve inkılaplara ve bunların uygulanması için yapılan zorbalıklara bakıldığında soruların cevap belli!.. Kazanımdan bahis Batı taklitçiliÄŸiyse, ki ortada baÅŸka bir ÅŸey yok, alın o ‘kazanımlar’ sizin olsun! “Millî Kültür Şûrası” gibi meselelerin en üst seviyede konuÅŸulması gereken bir toplantıda birbirimizi kandırmaya da gerek yok…
 
Şûra raporunu okuyup üzerine yazmaya devam ederiz. Bakalım Ak Parti bu saatten sonra izleyeceÄŸi yolla, cumhuriyetin temel prensibi olan Batı için ‘kültür insanı’ mı yetiÅŸtirecek, yoksa kültürlü insan mı!..

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.