Sosyal Medya

Güncel

Erdoğan: OHAL'de seçim olmaz diye bir şey yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "El Bâb’da süratle mesafe almak suretiyle işi bitirmek, daha derinliğine gitmemek lazım" dedi. Referandum kampanyasının 7 Şubat itibariyle başlayacağını söyleyen Erdoğan, kendisinin meydanlara inip inmemesi konusunda "Arkadaşlarla istişare eder ona göre karar veririm" diye konuştu. Erdoğan referanduma OHAL koşullarında gidileceğinin de sinyalini verdi.



Afrika turu dönüşünde uçakta konuÅŸan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Suriye'nin kuzeyinde süren Fırat Kalkanı Harekatı, Trump döneminde Türk-Amerikan iliÅŸkileri, Anayasa referandumu, Gülen örgütü ile mücadele ve OHAL gibi önemli baÅŸlıklarda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Erdoğan'ın sözlerinden öne çıkanlar şöyle:

"Mümbiç ve Rakka'da eli kolu bağlı durmamız mümkün değil"

"Koalisyon güçleri ki başını ABD çekiyor, Suriye’de de Libya’da da ÅŸu ana kadar bizim beklediÄŸimiz atılımı ortaya koyabilmiÅŸ deÄŸil. Son Astana zirvesiyle bir süreç baÅŸladı, Cenevre’de de devam edecek. Görüşmeler nereye varır onu tabii ÅŸu anda bilemiyoruz. Bu olumlu adım, temennim odur ki kısa sürede meyvesini verir. Bu konuda Sayın Putin ile görüşme yapmayı düşünüyorum. Bu konuda, Trump ile de yüz yüze görüşmeden önce de belki bir telefon görüşmesi olabilir. El Bab’daki geliÅŸmeler malum, Mümbiç ve Rakka olayı var. Bizim burada eli baÄŸlı durmamız mümkün deÄŸil, atılacak adımları bir an önce atmamız gerekiyor.

(El Bab’da rejimle karşı karşıya gelme ihtimali) Rejimle zaten karşı karşıyayız. Orada Cerablus’ta da biz karşı karşıya kaldık, El Rai’de de, Dabık’ta da kaldık. Görünen deÄŸildi, maÅŸa kullandı. Mesela Afrin uzantısında PYD, YPG devredeydi. ABD’nin verdiÄŸi silahlar nereye gitti? PYD, YPG hatta DEAÅž’a gitti. Temennim odur ki Cenevre süreci, Rusya ve Ä°ran’la birlikte Astana’da baÅŸlatılan süreç, inÅŸallah rejimi olumlu bir noktaya çeker ve El Bab hallolmuÅŸ olur. El Bab’da bundan sonraki süreçte süratle mesafe almak suretiyle oradaki iÅŸi bitirmek, daha derinliÄŸine gitmemek lazım. Yapılan çalışma bu istikamettedir."

Trump'la görüşme

"Telefon görüşmesini ilk akÅŸam yapmıştık. Elbette resmi ziyaretimizi de yapalım istiyoruz. DışiÅŸleri Bakanlığımızın bu konudaki çalışmaları sürüyor. Temennim fazla gecikmeden sayın Trump ile görüşmeyi yapabilmektir. Görüştüğümüzde ele alacağımız en önemli konuların başında, Türkiye-ABD iliÅŸkilerini gerçekten stratejik anlamda yeniden bir deÄŸerlendirmesini yapmak yer alıyor. Åžu an itibariyle stratejik anlamda iliÅŸkilerimiz çok saÄŸlıklı yürüyor mu? Hayır. Bunu saÄŸlıklı bir hale getirmemiz lazım. OrtadoÄŸu’da Türkiye-ABD iliÅŸkilerini saÄŸlıklı bir konuma getirmemiz lazım. Ä°ki NATO ülkesiyiz ama OrtadoÄŸu meselesinde iki NATO ülkesine yakışır bir dayanışma içinde olduÄŸumuz da söylenemez. Tabii burada Sayın Trump’ın NATO ile ilgili yapmış olduÄŸu bazı açıklamalar da var, bunlar neyi kapsar, neyi kapsamaz bunu ikili görüşmemizde çok daha yakından öğrenmiÅŸ olacağız."

PYD'nin Astana açıklaması

Erdoğan, bir gazetecinin "Astana'da DEAŞ ve El Nusra ile ortak mücadele vurgusu var. Fakat PYD, Hizbullah'la ilgili vurgu yok. Ayrıca PYD'nin 'Biz davet edilmedik, bu mutabakatı tanımıyoruz' dediği iddia ediliyor" şeklindeki sözleri üzerine "Bunun cevabını Mevlüt Bey'den alalım" diyerek sözü Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'na bıraktı. Çavuşoğlu da "Bildiğiniz gibi YPG'nin Astana'ya katılmasına biz izin vermedik. Dolayısıyla o tür bir açıklama yapması normal. YPG konusunda, Hizbullah konusunda farklı görüşler var. Dolayısıyla bunlara karşı mücadelede konsensüs sağlanamaz" ifadelerini kullandı.

Gülen'in iadesi

"Yüz yüze yapacağımız ikili görüşmelerimizde elbette bu konu da gündeme gelecektir. Bu meselenin görüşeceğimiz en önemli konulardan biri olacağı muhakkak. Arzumuz, bu işin bir an önce neticelendirilmesidir. Verdiğimiz dosyaların, klasörlerin -85 koli verdik- akıbetini soracağız, şu anda soruşturulmakta olan dosyaları da göndermeye devam edeceğiz."

"OHAL ile seçim olmaz diye bir şey yok"

"Bizim güzel sözümüz var: Su uyur düşman uyumaz! Bunlar bu milletin, bu vatanın düşmanları. Tüm tedbirlerimizi alıyoruz. Åžu anda yargının, güvenlik güçlerimizin yaptığı nedir? Bu anlamda gerekli adımları atmaktır. Burada ÅŸu kadar kiÅŸi alınsın sonra duralım, asla böyle bir ÅŸey söz konusu deÄŸil. Aynı ÅŸekilde OHAL ile ilgili olarak da, ‘ÅŸurada keselim’ diye bir ÅŸey de yok. Biz burada netice alana kadar yola devam edeceÄŸiz.

Referanduma OHAL ile gidilmesi çok daha rahat bir zemin de hazırlayabilir. Hükümetin de bu inançta olduğu kanaatindeyim. Çünkü OHAL ile seçim olmaz diye bir şey yok."

"Samimi olanlar çıkabilir"

"(Ä°tirafçıların açıklamaları) Ä°tirafçılar içerisinde elbette samimi olanlar çıkabilir. Ama geneli itibariyle hepsinin samimi oldukları da söylenemez. Aralarında ‘Buradan bir ÅŸey çıkar mı ya da ben buradan yırtar mıyım’ düşüncesiyle itirafçı olmaya kalkmış olanlar da bulunabilir. Yargı mensubu arkadaÅŸlar, itirafçıların anlattıklarından, önümüzü açacak bazı ÅŸeyleri de yakaladıklarını söylüyorlar. Dolayısıyla onların bakışı çok daha farklı. Hakikaten itiraflar sayesinde ön açıcı ve yararlı bazı bilgilere de ulaÅŸmış olabilirler."

Meydanlara inecek mi?

"7 Şubat itibariyle herhalde kampanyalar başlayacak, meydanlar hareketlenecek, Meydanların dili her zaman farklı olmuştur. Burada da yine meydanlara saygı duymak, meydanların dilini hep birlikte takip etmekte fayda var. Benim meydanlara inip inmeyeceğim konusunu arkadaşlarımla istişare eder ona göre karar veririm. İstişare neticesinde gerekli olduğuna inanırsak, meydanlara çıkarız. Zira bizim de bu konuyla ilgili olarak, ta belediye başkanlığımızdan bu yana söylediklerimiz var. Bundan sonra da söyleyeceklerimiz olabilir."

CHP'ye Anayasa Mahkemesi tepkisi

Bir defa ana muhalefet partisinin tek müracaat kapısı Anayasa Mahkemesi. Millete gitmeyi hiçbir zaman tercih etmiÅŸ deÄŸil. Parlamentoda meydan okudu; ‘Hodri meydan’ dediysen, niye Anayasa Mahkemesi’ne koÅŸuyorsun? Bunların iki kapısı vardır: Ya gensoru ya Anayasa Mahkemesi. Her ikisinden de ters dönerler, geri giderler, o ayrı. Demokraside yol, halktır, milli iradedir. Bunlar parlamentoda milli iradeyi bile tartışmaya kalktılar ya. Önümüzdeki süreçte milletimiz, bu 18 maddeyi her geçen gün daha iyi anlayacaktır. Halkımıza iyi anlatılması, bilinçlendirilmesi önem arz ediyor."

(CHP Lideri Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle ilgili ‘Ä°slamiyet’te istiÅŸare vardır. Burada öyle bir ÅŸey yok. Her ÅŸeye tek başına karar verecek’ sözlerine iliÅŸkin) "Sayın KılıçdaroÄŸlu ‘Ä°slami deÄŸildir’ diyor. Acaba neyin Ä°slami olduÄŸundan haberi var mı, sormak lazım. Diyor ki, ‘Bu iÅŸler istiÅŸare ile yapılır’. Tamam da sen zaten teklifin karşısında olan bir partisin. Teklifi hazırlayanlar, akademisyenler, siyasiler dahil farklı kesimlerle istiÅŸarelerini yaptılar. MHP bir isim, AK parti bir isim tespit etti, onlar çalıştı, sonunda da parlamentoya önce Anayasa Komisyonu’na geldi. Orada da tartışıldı, ama istiÅŸare metodu ile deÄŸil, pet ÅŸiÅŸe atma metodu ile tartışıldı! Bunların istiÅŸareden anladıkları da maalesef bu. Anayasa Mahkemesi de şüphesiz kendi görevini yapacaktır. Çıkacak neticeye göre de herkes yoluna devam edecektir."

Merkez Bankası'nın faiz artırımı

"Bu konuda görüşümü öteden beri söylüyorum. Faizi artırmak, kuru da enflasyonu da olumsuz istikamette etkiler. Hatta ben özellikle faizde, taban-tavan meselesinin dahi kaldırılmasını, sadece politika faizinin kalmasını savunan birisiyim. Faizle işsizliği azaltamazsınız. Niye? Çünkü girişimci yatırım yapamayacaktır. Bankalar kalkıp da, faizler yükseldi diye girişimciye kredi mi verecek? Hayır. Girişimci, müteşebbis, yüksek faizle zaten kalkıp yatırım yapamaz ki."

Erdoğan, "Peki TL'yi döviz baskısından nasıl kurtaracağız?" şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi:

"Hep söylüyorum, faizle enflasyon doğru orantılıdır. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Enflasyonun nedenini başka yerlerde aramayın. Yok domates yok biber, hepsi hikâye. Bu işin ana sebebi faizdir. Kur baskısından kurtulmak için yerli paraya geçmek şart. Bakın Rusya ile bu konuda anlaştık. Keza, Çin ve İran'la da öyle. Şu anda bunlar buna zaten geçecekler. Avrupa'daki ülkelerde de yerli paraya geçme eğilimi başladı. İngiltere'nin bu noktaya gelmesi zaten bundandır. Biz Rusya ile ilişkilerde yerli paraya girer de bunu yaparsak, TL'yi kur baskısından kurtarmış olacağız."

Kaynak: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.