Sosyal Medya

'Evetçiler ilk kez öne geçti'

Andy-Ar araştırma şirketinin sahibi Faruk Acar, 15 Temmuz sonrasında, başkanlık sistemi yanlılarının ilk kez karşıtlarının önüne geçtiğini söyledi. Acar, başkanlığa destek oranının yüzde 35’lerden yüzde 42’ye çıktığını, karşı olanlarınsa yüzde 55-60 bandından yüzde 38-40’a gerilediğini söyledi. Acar’a göre oy vermeyi düşünmeyenler bir tarafa bırakılırsa yüzde 10’luk bir kitle gri alana geçti ve ikna edilmeyi bekliyor.



Andy-Ar Sosyal AraÅŸtırmalar Merkezi’nin Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Faruk Acar, hem araÅŸtırmacı hem de siyasi analiz yapan bir isim. 'Milli Görüş' geleneÄŸini savunan bir aileden gelen ve Ä°mam Hatip Lisesi mezunu olan Acar, milliyetçi, muhafazakâr dünyanın halet-i ruhiyesini de yakından takip ediyor. Andy-Ar, 15 Temmuz'un  darbe giriÅŸiminin ardından, darbe gecesi sokaÄŸa çıkanların siyasi eÄŸilimlerini ortaya çıkaran bir araÅŸtırmaya imza attı. Acar, "ekibinin hep sahada" olduÄŸunu söylüyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin baÅŸkanlık sistemi için referanduma zorluk çıkarmayacaklarını söylemesinin ardından 'saha bilgileri' için Faruk Acar ile konuÅŸtuk. Faruk Acar, baÅŸkanlık sistemi konusunda elde ettikleri yeni bulguyu paylaÅŸtı. Acar, ilk defa baÅŸkanlık sistemi taraftarlarının, baÅŸkanlık sistemi karşıtlarının önüne geçtiÄŸini söyledi. Acar’a göre bunun nedeni 15 Temmuz darbe giriÅŸimi. Acar darbe giriÅŸimi ardından gri alanlar oluÅŸtuÄŸunu da söylüyor. 

‘’15 Temmuz’dan sonra Bahçeli liderliÄŸini pekiÅŸtirdi’’

Sizce MHP lideri Devlet Bahçeli neden başkanlık sistemi için bir referanduma gidilmesine yeşil ışık yaktı?

Burada Devlet Bahçeli’nin ne dediÄŸini iyi okumak gerekli. Bahçeli’nin sözlerinde "BaÅŸkanlığa evet" gibi bir ifade yok. Sadece "Bunu halka götürelim" diyor. MHP, 15 Temmuz öncesinde kendi içinde ciddi bir tartışma yaÅŸadı. Bahçeli’nin liderliÄŸi tartışıldı. 15 Temmuz, Bahçeli’nin yerini saÄŸlamlaÅŸtırdığı ve MHP’deki bu deÄŸiÅŸimin artık imkansıza döndüğü bir süreci de beraberinde getirdi. Fakat bence daha önemlisi "Yenikapı Ruhu" olarak adlandırılan birliÄŸin devamlılığını saÄŸlaması, seçmenler nezdinde büyük bir beÄŸeni topladı. Hem kendi seçmeni hem de AK Parti seçmeni nezdindeki bu beÄŸeni, Bahçeli’ye bir motivasyon getirdi.

Devlet Bahçeli’ye olan bu beÄŸeninin araÅŸtırmalarınızda oy artışına dönüştüğünü gözlemlediniz mi?

Sahadan gelen veriler MHP’nin bir yükseliÅŸ trendinde olduÄŸunu gösteriyor. Bu yükseliÅŸ  ÅŸu anda onu anamuhalefet yapacak düzeyde deÄŸil. Radikal bir yükseliÅŸten bahsetmiyoruz, birkaç puanlık bir yükseliÅŸ var. 15 Temmuz’dan önce MHP kendi içindeki tartışmalar nedeniyle barajın altına geçmiÅŸti. Bugün rahatlıkla barajın üzerinde olduÄŸunu söyleyebiliriz. 15 Temmuz’dan sonra Devlet Bahçeli kendi liderliÄŸini pekiÅŸtirdi. Unutmayalım 15 Temmuz gecesi ve sonraki Demokrasi Nöbetlerinde ciddi bir kesim ülkücülerden oluÅŸuyordu. Bugün bu söylemin deÄŸiÅŸimin nedenlerinden biri Bahçeli’nin "Yenikapı Ruhu"na baÄŸlılık gösteren ve halka göre siyaset yapan bir lider olması. 15 Temmuz’un gerçeklerinden biri de liderin yön verdiÄŸi, iÅŸaret ettiÄŸi, arkasından seçmenin geldiÄŸi dönemin sona erdirmesidir. Bugün halkın söylemiyle liderin pozisyon alacağı bir durumun varlığını okumak gerekiyor. Bence Bahçeli de bunu okudu. Liderler ekrandan çaÄŸrılar yapsalar da darbeyi engelleyen, gazi olan, ÅŸehit veren halkın kendisiydi. Halk bugün siyasete karşı gücünü ortaya koyan bir fırsat yakaladı.

"Bahçeli safdışı kalmak yerine yön veren olmak istedi"

MHP’nin baÅŸkanlığın oylanacağı referanduma gidiÅŸe ‘onay’ verip referandumda ‘hayır’ demesinin handikapları yok mu? 15 Temmuz sonrası ErdoÄŸan’a MHP tabanında bir sempatinin oluÅŸtuÄŸu sır deÄŸil. Bir de CumhurbaÅŸkanlığı seçimimi hatırlarsak MHP’nin kalelerinde ErdoÄŸan birinci çıkmıştı. Devlet Bahçeli "baÅŸkanlığa hayır" konusunda kendi tabanını ikna edebilir mi sizce?

Türkiye’de sistem deÄŸiÅŸikliÄŸinin zorunluluÄŸu 15 Temmuz’dan sonra kendini göstermiÅŸ oldu. Artık baÅŸkanlık sistemi kamuoyunda daha anlamlı bir ÅŸekilde tartışılıyor. 15 Temmuz öncesinde ErdoÄŸan karşıtlığı ve ErdoÄŸan taraftarlığı üzerinden bir kamuoyu söz konusuydu. 15 Temmuz sonrasında ErdoÄŸan’ın liderlik noktasında diÄŸer seçmenlerce de kabulü bu alanda ErdoÄŸan’ın önünü açtı. Devlet Bahçeli bir deÄŸiÅŸim yaÅŸanacağını gördü ve saf dışı kalmak yerine yön veren olmak istedi. Siyaseten de mantıklı bir iÅŸ yaptı. Saf dışı kalıp kendisi dışında geliÅŸmeler yaÅŸanacağına sürecin başını çeken aktör oldu.

"AK Parti, Bahçeli’nin itiraz etmeyeceÄŸi öneri ile gelecek"

Aktörlüğü referanduma götürmesi ile sınırlı olmayacak mı? Bu da bir baş rol değil sonuçta değil mi?

Ben Bahçeli’nin AK Parti’ye "Çalışıp getirsinler, Meclis’te görelim, halka gidip soralım o halde’’ demesinden AK Parti’nin MHP’nin karşı çıkmayacağı bir teklif getireceÄŸi kanaatini edindim. AK Parti’nin Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi önerileri, MHP’nin hassasiyetlerini korursa, MHP’nin baÅŸkanlığı desteklemesi bile söz konusu olabilir. Güçlü bir ‘’checks and balances’’ (denge ve denetleme) sistemi olur ve MHP ikna olursa tabanına "Bizim sayemizde deÄŸiÅŸiklik oldu, istediÄŸimizi yaptırdık, diktatörlük olmayacak, bu nedenle hayırdan vazgeçtik" de diyebilir.

Bahçeli "Engel olamıyorsam bari belirleyici" olayım stratejisi izliyor. Benim izlenimim bu hassasiyeti AK Parti de görüyor. Bence AK Parti, Bahçeli’nin itiraz etmeyeceÄŸi bir öneri ile gelecek. Bahçeli’nin BaÅŸkanlık için çıkıp oy istemeyeceÄŸi ama yüksek sesle hayır demeyeceÄŸini de öngörmek mümkün.

MHP ve Ãœlkücü Hareket okumalarında, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, hem 15 Temmuz öncesinde hem de sonrasındaki "milliliÄŸe" vurgu yapan söylemleri nedeniyle söz konusu kesimleri etkilediÄŸi ve kendine çektiÄŸi yorumları da var. Bu yorumlar sizce doÄŸru olabilir mi?

Tabii bizim son yıllarda bir ezberimiz oluÅŸtu. O da ÅŸu: Sempati eÅŸittir oy ÅŸeklinde. Artık bu ezberleri kıran bir dönem baÅŸladı. Özellikle Gezi Olayları sonrasında Türkiye’de bir gri alan kalmadı, hatlar netleÅŸti. Dolayısıyla bir havuz oluÅŸamadı. Oydan daha kıymetli olanı aslında bir kredibilite alanının var olması. AK Parti’nin oyu yüzde 50 olsun, sempati ile yaklaÅŸanların oranı yüzde 20 ise bu olumlu bir durumdur. AK Parti’nin oyu yüzde 60, karşıt kitlesinin de oyu yüzde 40 düzeyindeyse bu olumsuz bir durumdur. Son yıllarda liderlerin okuma yapması gereken konu bu iken liderler sadece bu durumu oya dönüştürmek için çaba sarfettiler.

"Gri alanlar oluÅŸtu"

15 Temmuz’dan sonra gri alanlar mı oluÅŸtu?

Åžu anda gri alanlar olduÄŸunu yaptığımız araÅŸtırmalar bize gösteriyor. Yüzde 50-50 artık bozuldu. Çünkü o gece herkes ÅŸu soruyu sordu? "Acaba 15 Temmuz gecesi CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan dışında bu ülkede önderlik eden ‘X’ bir kiÅŸi olsaydı ne olurdu?" Bu soru zihinlerde cevaplandı. Yüzde 70 dolayında, "CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan olmasaydı bu darbenin bu kalkışmanın sonuç alacağı" sonucuna varıldı. Buradaki popülarite ve beÄŸeni CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan nezdinde karşılık buldu. Bu son yıllarda AK Parti ve doÄŸal lideri için çok önemli bir geliÅŸme diyebiliriz. 15 Temmuz öncesinde ya aÅŸkla baÄŸlanılan ya da nefret edilen bir lider vardı. Oysa bugün gri alanlar oluÅŸtu. Yaptığımız araÅŸtırmalar bize gösteriyor ki ErdoÄŸan’a oy vermeyecek ama ona nefretle bakmayan bir ciddi bir kitle oluÅŸtu.

Türkiye’de baÅŸkanlık sistemi tartışması devamlı "ErdoÄŸan’a evet" veya "ErdoÄŸan’a hayır" zemininde tartışıldı, tartışılıyor. Åžimdi bir sürece girdik. Bu söylediÄŸinizin dışında bir baÅŸkanlık sistemi tartışması mümkün mü?

Bunun dışına çıkılıp çıkılmayacağı AK Parti’nin  durumu nasıl idare edeceÄŸi ile ilgili. Çünkü bugün AK Parti’de, BaÅŸbakan’ın da, en basit parti teÅŸkilâtı üyesinin de baÅŸkanlığın içeriÄŸine dair hiç bir bilgisi yok. Destekliyorlar çünkü ErdoÄŸan’ı baÅŸkan olarak görmek istiyorlar. Karşı çıkan da neye karşı çıktığını bilmiyor, "ErdoÄŸan zaten diktatör, diktatörlüğünü pekiÅŸtirecek" diye karşı çıkıyor.

"AK Parti sistemi tartıştırırsa referandumdan evet çıkabilir"

Bu yaklaşımların dışına çıkması zor değil mi?

Evet zor fakat bugün Devlet Bahçeli’nin konuyu kamuoyunun dikkatine açmasıyla birlikte aslında Türkiye’nin önüne bir fırsat da geldi. Türkiye ilk kez sistemi tartışabilir. AK Parti’nin önce kendi seçmenlerine ve siyasetçilerine konuyu tam olarak anlatabilmesi gerekiyor. Sadece CuhurbaÅŸkanı ve etrafı bilgi sahibi olduÄŸu sürece tartışma ErdoÄŸan’a destek ve karşıtlık olarak kalacak. Bugün konu ErdoÄŸan üzerinden tartışıldığında destek yüzde 40 ile 45 arasında. Oysa bugün ErdoÄŸan’ı lider olarak görenlerin oranı yüzde 70’lerde. Dolayısıyla buradan oy alabilmek ancak sistem tartışmasını açmakla mümkün. Yine 15 Temmuz öncesindeki gibi ele almak AK Parti açısından mantıklı deÄŸil. AK Parti sistemi tartıştırırsa, konunun ErdoÄŸan sonrası için de önemli olduÄŸuna kamuoyunu ikna ederse CumhurbaÅŸkanlığı seçiminden daha yüksek bir oranda baÅŸkanlık referandumu sonuçlanabilir. Çünkü 15 Temmuz öncesinde AK Parti içinde de BaÅŸkanlık sistemine karşı ciddi bir kitle vardı, ÅŸimdi bunlar blok olarak evet diyecek. Sistem iyi anlatılırsa bahsettiÄŸim gri alandan da destek gelir ve referandumdan evet çıkabilir.

"Başkanlığa evet diyenler ilk kez öne geçti"

1 Kasım seçimleri sonrasında yaptığımız mülâkatta başkanlık sistemine onayın yüzde 35 olduğundan bahsetmiştiniz. Bu konu üzerine sık sık araştırmalar yaptığınızı biliyorum. 15 Temmuz sonrası verileri ne diyor?

15 Temmuz sonrasında baÅŸkanlığa destek yüzde 40’ın üzerine çıktı. 15 Temmuz öncesinde araÅŸtırmalarımızda hep baÅŸkanlığa karşı olanların oranı taraftar olanlardan fazlaydı. Bu durum ilk defa deÄŸiÅŸti. 15 Temmuz öncesinde baÅŸkanlığa destek oranı 35-40 bandında seyrederken karşıtlık oranı yüzde 55-60 bandında seyrediyordu. Arada yani benim gri alan olarak tariflediÄŸim yerde kalanların oranı çok düşüktü. Bugünse destek oranı çok büyük bir artış göstermese de karşıtlık oranında ciddi bir düşüş var. BaÅŸkanlığa destek oranı yüzde 42 civarında gözüküyor ÅŸu anda. Karşıtlık oranı ise yüzde 38-40 bandında. Ä°lk kez baÅŸkanlığa olan destek, karşı çıkanların önüne geçti. Arada yüzde 10’luk gri alandaki seçmen belirleyici olacak. Fikri olmayanlar yüzde hesabına konmuyor, zira onların seçime katılmayacağı öngörülüyor. Bu durumda yüzde 10 civarı henüz kararını vermeyen seçmen var. Bu seçmen ikna edilmeyi bekliyor. Kararsızları dağıttığımızda baÅŸkanlık sistemi referandumu ucu ucuna geçiyor gibi gözüküyor. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.