Sosyal Medya

Sağlık

Sosyal Medya Sahte Kimliklere Neden Oluyor!

Uzman Psikolog Naciye Tokaç, günümüzde sıkça kullanılan sosyal medyanın yararları olduğu gibi zararları da olduğunu belirtti.





Psikoterapist/Aile Çift Ve Evlilik Terapisti Uzman Psikolog Naciye Tokaç, "İnternet insan yaşamına teknolojik aletlerin çeşitliliğinin ve işlevselliğinin de etkisiyle oldukça önemli fayda getirmiştir. Bilgiye her an, her yerde ve istenilen çeşitlilikte ulaşma imkanı sağlarken, aynı zamanda insanın kendisini özgürce ifade edebileceği ve geniş bir kitleye ulaşma imkanı da sağlamaktadır. Kişinin sosyal medya üzerinde ulaştığı bu geniş kitle fikirlerini ulaştırabileceği ve taraftar toplayabileceği bir sahadır" dedi.

Sosyal medyanın, artık kendi başına bir dünya ve yaşam alanı olduğunu belirten Uzman Psikolog Tokaç, "Birçok kişinin gerçek yaşamında sahip olduğu bilgi, eğitim, sosyal faaliyet ve sosyal çevreden daha fazlasını sosyal medya sayesinde elde ettiğini görmekteyiz. Arkadaş sayısından çok daha fazla sayıda takipçi ve beğeniye ulaşan kişi için artık ayrı bir yaşam alanı daha oluşuyor. Bu yaşam alanında sayıları binleri bulan kişilerce takip ediliyor, beğeniler alıyor. Bu sanal yaşam alanının sağladıklarının etkisinde kalarak gerçekte sahip olmadığı bir öz güven ile yine kendisinde olmayan bir güce sahip olduğunu düşünebiliyor. Binlerce takipçi veya beğenisi olan kişi, kendisi gibi düşünen veya düşündüklerini savunan bir kitleye de sahip oluyor" diye konuştu.

Tokaç, "Kişinin hissettiği bu sanal gücü sosyal medyada beğenmediği, karşı çıktığı fikirleri/kişileri eleştirirken gösterdiği olağanın üzerinde tepkilerinden anlamaktayız. Herhangi bir davranışta bulunurken, aynı fikri paylaştığı birçok kişinin olduğunu ve artık yalnız olmadığını hissederek, paylaşımlarından dolayı binlerce beğeni aldığı sanal kitlenin gücüyle hareket ediyor. Bu kitlenin sanal olduğunun farkında olamamasının nedeni ise gerçek yaşamında kendisini ifade ederken veya bir fikri/kişiyi eleştirirken sosyal medyada olduğu kadar atılgan, açık, cesur ve saldırgan olamayışıdır. Özellikle duygularına kolay yenilebilen, yalnızlık hisseden, benlik saygısı düşük, narsisistik kırılganlığı yüksek, yönlendirmeye/telkine yatkın, içedönük, dıştan denetimli kişiler gerçek yaşam deneyimlerinde bu kadar cesur, atılgan ve açık fikirli olamamaktadır. Gerçek deneyimlerinde olumsuz durumlarla nasıl baş edeceğine ilişkin deneyimi de pek azdır" ifadelerini kullandı.

Gerçek yaÅŸamlarında yapamadıklarını, ifade edemedikleri düşüncelerini, yaÅŸayamadıkları duygusal tatmini sosyal medyanın gücüyle kazandığını fark eden kiÅŸiler sanal bir kimlik edinmiÅŸ olduÄŸuna dikkat çeken Tokaç, "Bu sanal kimlik gerçekteki kiÅŸiliÄŸinin aksine atılgan, rahat, kendini özgürce ifade edebilen, utangaç olmayan, dışa dönük, kendisiyle barışık, çoÄŸunlukla esprili ve öz güvenli bir yapıdır. Dolayısıyla sanal kimliÄŸinin gücüyle rahatça davranabilen bu kiÅŸi, kendisini ifade etmede ve bir konuda eleÅŸtiri yaparken oldukça açık yürekli hatta acımasız bile olabilmektedir. Bu durumun daha çok internet ve sosyal medyada fazla zaman geçirmekle iliÅŸkisi vardır. Sahte bir güçlülük yükleyen bu sanal kimliÄŸin etkisinden kurtulabilmek için sosyal medyada günlük 2 saatten fazla zaman geçirmemeye, sosyal medyayı gerçek yaÅŸamınızla iliÅŸkili olarak kullanmaya, bilgiye ulaÅŸma amacının unutulmaması ve eÄŸlence-boÅŸ zaman etkinlik aracı olduÄŸunu hatırdan çıkarmamak faydalı olacaktır" ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

Uzman Psikolog Naciye Tokaç

Kaynak: http://www.timeturk.com

 

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.