Sosyal Medya

Güncel

Yıldırım, İsrail görüşmeleriyle ilgili faturayı 'bürokratlar'a kesti

Yıldırım, İsrail görüşmeleriyle ilgili faturayı 'bürokratlar'a kesti



Genel Başkan Bülent Yıldırım'ın yaptığı açıklamada en dikkat çeken ayrıntı "İsrail lehine imza atan bürokratlar" ifadesi oldu. Yıldırım, "Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri'ne rağmen bazı uzantılı Bürokratlar İsrail lehine, Türkiye adına imza atıyor" dedi.

Açıklamalar kurumun Twitter hesabından an be an paylaşıldı.

İşte yapılan açıklama:

"DAVALARDAN VAZGEÇİLMEYECEK!"

Davalardan hiç kimse vazgeçmeyecek, kimse bu hakka sahip değildir. Kimse de heveslenmesin.

"Ä°SRAÄ°L LEHÄ°NE Ä°MZA ATAN BÃœROKRATLAR"

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri'ne rağmen bazı uzantılı bürokratlar İsrail lehine, Türkiye adına imza atıyor. Türkiye'nin NATO'da İsrail'e yönelik Veto'sunu kaldırdılar, İsrail'in G89 kodlu terör listesini kabul ettiler.

"İSRAİL'İN TERÖR LİSTESİ"

Bu listede Bosna ve Gazze'den dostlarımız var. Cumhurbaşkanlığı ve Dünya İnsani Zirvesi temsilcileri, akademisyenler ve aktivistler var.

"GAZZE RAPORU"

Ayrıca, Ä°HH Ä°nsani Yardım Vakfı tarafından hazırlanan “10'uncu Yılında Abluka'nın Ä°nsanlık Dışı Sonuçları” adlı Gazze raporu kamuoyu ile paylaşıldı.

İşgal rejimi İsrail tarafından Gazze'de 10 yıldır devam eden kara, hava ve deniz ablukasının kaldırılacağı sözü verilmesine rağmen hala ablukanın sürdüğü belirtilen toplantıda, İsrail'in şimdiye kadar verdiği sözlere riayet etmediği ve bundan sonra da etmeyeceği vurgulandı. Uygulanan ablukanın Gazze'nin geleceğini yok ettiğine dikkat çekildi.

İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Gazze'de devam eden ablukanın insan yaşamını son derece olumsuz etkilediğini vurgulayarak şunları kaydetti;

“Ä°ÅŸsizlik yüzde 50, fakirlik yüzde 80'e ulaÅŸmış durumda. 100 binden fazla insan evsiz kaldı ve akrabalarının yanında yaşıyor. Nüfusun yarısı 18 yaşın altında, bunlardan 300 bin çocuk ya bir yakını ya annesi ya da babası vefat etmiÅŸ, öldürülmüş ve travma yaşıyor. Halkın yüzde sekseni yurt dışından gelen yardımlarla yaşıyor. Günde en fazla sekiz saat elektrik veriliyor, bazen hiç verilmiyor ve bazen de günde bir saat kadar veriliyor. Bu da doÄŸal olarak orta ve küçük ölçekli sanayi iÅŸletmelerine ve hastanelere zarar veriyor. Her bin doÄŸumda ise 23 çocuk hayatını kaybediyor.”

Gazze'nin nefes boruları olarak bilinen tünellerin işgalciler tarafından yerle bir edildiğinin altını çizen Yıldırım, hastaların sağlıklı koşullarda tedavi göremediğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Biliyorsunuz ne yazık ki Refah sınır kapısı Mısır'ın darbeci lideri Sisi yönetiminden sonra kapatıldı. Ä°nsanlar dışarıya çıkamıyor, dışarı ile irtibat kuramıyor. Dolayısı ile Gazze ablukasının artık kalkması gerekir. Abluka sanki artık anlamsızmış gibi dünyada bir algı oluÅŸturulmaya çalışılıyor.”

İSRAİLLİ KONSOLOSUN KÜSTAH AÇIKLAMALARI

GeçtiÄŸimiz günlerde basında genişçe yer bulan Ä°srail'in Ä°stanbul BaÅŸkonsolosu Shai Cohen'in Türkiye ile adeta dalga geçercesine yaptığı açıklamalara vurgu yapan Yıldırım, “Yani Konsolos diyor ki siz ne yaparsanız yapın yine Ä°srail'in dediÄŸi olacak!” Yıldırım, konuÅŸmasının devamında şöyle dedi;

“Konsolos, ablukanın yasal olduÄŸunu söylüyor. Halbuki ablukanın yasal olduÄŸuna dair hiçbir belge yok. Buna BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve Avrupa Parlamentosu kararları da dahil. Fakat buna raÄŸmen Türkiye'de bazı bürokratların, CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan ve DışiÅŸleri Bakanı'na raÄŸmen imzalamış olduÄŸu Palmer Komisyonu'nda bu yasallık maalesef kabul edilmiÅŸ durumda.”

NormalleÅŸme ÅŸartı olarak öne sürülen 3 maddenin önemini bildiklerini, özür ÅŸartının güzel bir geliÅŸme olduÄŸunu fakat tazminat konusunda belirtilen rakamların komik olduÄŸunu ve maÄŸdur ailelerini rencide ettiÄŸini belirten Yıldırım, “Ortalıkta dolaÅŸan rakam lütuf tazminatıdır. Ä°srail zaten bize çeÅŸitli yollarla 1 milyar dolar teklifini yapmıştır. Hâlbuki bunun uluslararası hukuktaki karşılığı 3 milyar dolardır. Buna raÄŸmen Ä°srail konsolosu 20 milyon dolardan bahsetmektedir” dedi.

Yıldırım, üçüncü ÅŸart olarak Türkiye'nin öne sürdüğü ‘abluka kalkacak' maddesinin içini boÅŸaltmaya yönelik Ä°srailli Konsolos Kohen'in “Yardımlar AÅŸdod limanından gidecek çünkü zaten Gazze'de bir liman yok” açıklamalarının bir baÅŸka manası olduÄŸunu ifade etti. Yıldırım, bahsettiÄŸi konuda ÅŸunlara dikkat çekti;

“Türkiye AÅŸdod limanını kabul eder mi? Türkiye bu mesele için bir iç hesaplaÅŸmaya gitti. Biliyorsunuz Türkiye'de bir çevre ‘otoriteden izin alınması gerekirdi' dedi deÄŸil mi? Fakat Türkiye'de devlet ve millet bizim ortaya koyduÄŸumuz bu eyleme destek vererek, ‘Otorite diye bir ÅŸey yok, bu insani krizdir' dedi. Buna raÄŸmen Türkiye'den gidecek yardımların Gazze deÄŸil de AÅŸdod limanından sahiplerine ulaÅŸtırılması otoritenin kabul edilmesi demek olur. O zamanda bu mücadelenin hiçbir mantığı kalmamış olur. Öyle deÄŸil mi?”

Ä°srailli konsolosun kendisini çok akıllı zannettiÄŸini söyleyen Yıldırım, “Konsolos adeta Türkiye ile dalga geçiyor ve diyor ki, ‘Bizim için Akdeniz'de çıkarılan gaz çok önemlidir. Çıkarılan bu gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaÅŸtırılması Türkiye açısından da çok önemlidir. Fakat bu gaz ancak üç ya da dört yılda çıkartılabilir. Ondan sonra da araÅŸtırma yeri tespit edilir, daha sonra araÅŸtırmalar derinleÅŸtirilir' diyor. Yani Türkiye'ye diyor ki ‘Sana 20 yıllık hedef veriyorum ama 20 dakikada da bütün kazançlarını senden alacağım.' Türkiye'nin bunu kabul etmesi mümkün mü? Türkiye artık eski Türkiye deÄŸil!” dedi.

"MASADA YALNIZCA FERÄ°DUN SÄ°NÄ°RLÄ°OÄžLU'NUN OLMASI..."

Palmer Komisyonu ile birlikte bir algı operasyonunun yapıldığına dikkat çeken Yıldırım, seçilmişlerin bu komisyon kararlarını reddetmesine rağmen uzantılı bürokratların bu çıkışlarının İsrailli Konsolosun küstahça konuşmasına fırsat sağladığını belirtti.

Yıldırım, uzantılı bürokratların 28 Şubat döneminde halka zulmeden iktidar sahiplerine danışmanlık yaptığını belirterek masada sadece Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun bulunmasının İHH'yı ve şehit ailelerini tedirgin etmekte olduğuna dikkat çekti.

 

TÃœRKiYE'YE GÄ°RÄ°Åž YASAKLARI

Türkiye'de ve dünyada açılan Mavi Marmara davalarından asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizen İHH Başkanı Yıldırım, son dönemde 40 bin kişiye Türkiye'ye giriş yasağı konulduğunu belirtti. Bu isim listelerinin İsrail ve bazı devletler tarafından gönderildiğini belirten Yıldırım, listelerdeki isimlerin kontrol edilmeden yasaklandığına vurgu yaptı. Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Ä°HH Yönetim Kurulu'ndan Osman Atalay ve ben bu listedeyiz. Bosna'nın en yiÄŸit adamlarından Hasan Cengic, Filistin DışiÅŸleri Bakanı gibi çok sayıda önemli isim bu listede yer alıyor. Ä°srail'den gelen bu liste kontrol edilmeden onaylanıyor. Ä°HH ve Yönetim Kurulu üyelerini dünya kamuoyunda terörist olarak lanse edilmesinin yolu açılıyor. Bu listelerdeki insanlar G87 ve G89 terör kodlamasıyla yaftalanıyor. Devlet içerisinde bu listelerin kontrol edilmeden onaylanmasında imzası bulunan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağız.”

 

TÃœRKÄ°YE-Ä°SRAÄ°L Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERÄ°

Türkiye-İsrail ilişkilerine de vurgu yapan Yıldırım, İsrail'in şımarık bir devlet olduğunu söyledi ve NATO'da İsrail vetosunun kaldırıldığı günün gecesinde Gazze'nin Siyonistler tarafından bombaladığını ifade etti.

Mavi Marmara olayının ardından Türkiye'nin ‘alıcı' olduÄŸunu fakat NATO'da kaldırılan veto ile ‘verici' konumuna düştüğünü belirten Yıldırım şöyle konuÅŸtu;

“Mavi Marmara olayında tüm uluslararası hukuk kurumlarınca bizim haklılığımız tescil edilmiÅŸ olmasına raÄŸmen neden biz ‘verici' konumuna düşüyoruz? Bunun hesabını ÅŸehitlere ve ÅŸehit ailelerine nasıl vereceÄŸiz? Bunun karşılığı, Gazze'ye sokulmasına izin verilen üç–beÅŸ ton çimento mudur? Rahmetli Abdülhamit Han, ‘kanla alınan topraklar ancak kanla verilir' diyerek iktidardan düşme pahasına Gazze'yi savunmamış mıydı?”

Genelkurmay Başkanlığı'na da seslenen İHH Başkanı Yıldırım, 30 Mayıs 2010 günü İskenderun'da şehit edilen 6 askerin hesabını neden hala sorulmadığını hatırlattı ve İsrail'in zaten Türk askeri kuvvetlerine saldırarak alenen Türkiye'ye savaş açtığını belirtti.

 

Ä°SRAÄ°L ÅžUNLARI YAPMAK Ä°STÄ°YOR

Basın açıklamasının sonunda İsrail'in yerine getirmek zorunda olduğu maddeleri kalem kalem sıralayan Yıldırım, şunları söyledi;

“Ä°srail ablukayı kaldıracak. Hapishanelerdeki zanlıları adil mahkemelere çıkartacak. Haksız fiil tazminatı verecek. Gazze ve Batı Åžeria'nın özgürlük alanlarını kabul edecek. Çocuk ölümlerini durduracak. Mescidi Aksa'ya yapılan saldırıları durduracak. Raid Salah'ı da serbest bırakacak.”

 

MAVÄ° MARMARA YOLUNA DEVAM EDÄ°YOR

31 Mayıs'ta Mavi Marmara'nın Ä°stanbul Sarayburnu'na getirileceÄŸini ve çeÅŸitli etkinliklerle 3 gün boyunca Anadolu'dan gelecek katılımcılara Mavi Marmara ruhunun anlatılacağını belirten Yıldırım, “Ä°srail, Mavi Marmara'nın yoluna devam ettiÄŸini görecek” dedi.

 

Kaynak : Timetürk

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.