Sosyal Medya

Makale

Küçük Nuh'un Yelkenlisi

DoÄŸduÄŸu gün dedesinin kulağına ‘adın Nuh olsun’ diye seslenilen!

Yağmurlu bir sabah, parkın köşesindeki çam ağaçlarının altında,

Hafif hafif esen rüzgâr, gemisinin minik bayrağını dalgalandırıyordu.

Bir dal parçasını dümen gibi kullanıyor, yelkenlerini bilinmeyen bir limana doğru şişiriyordu.

Åžimdi o, ÅŸehir denen bu koskoca kurulukta duyarsız kalabalıklara aldırmadan…

Gönül bandıralı yelkenlisine bir su birikintisi mi aramıştı?

Yoksa bu su birikintisine karşı bir yelkenli mi yapmıştı? Bilinmiyor…

Belki de dedesinin “isminle müsemma olasın” duasının kabul olunuÅŸuydu bu...

Kendi telaşlarına gömülmüşlerin hiçbiri çocuğun gözlerindeki hayali okyanusu fark etmiyordu.

Onlar için bu, sadece parkın içinde paçalarını ıslatma ihtimali olan çamurlu bir yoldu.

Halbuki bu küçük çocuk, toplumun ona çizdiği rotanın dışında, kendi dünyasında bir kaptandı.

Ona sorsalar: Sabah sabah bu telaşın ileride olacak bir tufana hazırlık mıdır

Yoksa geçmişte yaşanmış tufana olan duyarsızlığa bir gönderme mi?

Sorulardan kaçıp sorunlara dalmış büyükler için belki de bu sualler gereksizdir.

Ancak büyüdüğünü sananların es geçtiği hakikat; soru soranlardır tefekkür edenler!

Her şeyi sorun görüp çözüm arayanlar ise tedbir almaya mecbur tutulanlardır.

Üstelik onlara tedbirler önerenler ile yeni korkulara mahkûm edenler aynı cenahtandır.

Böylece asıl korkulması gerekenden çekinmeyen, cevapları çok, soruları yok büyükler,

Su birikintisinde yelkenlisini yüzdüren Nuh’a oyun oynuyor diye gülüp geçerler.

Oysa oyun oynayanlar ve üzerinde oyun oynananlar aslında kendini büyük sananlardır.

Ama onlar cehaletlerinin farkına varmadan aralarında çok ciddi(!) şeyler paylaştıklarını sanırlar.

Büyük direnişlerin, küçük hayallerle başladığını unutanlar ve unutturmak isteyenler,

İçinden çıkılmaz hale soktukları bu hayattan kurtulmak için Mesih, Mehdi beklediklerini saklarlar.

Metropol denen kuraklığın içinde gemisini yüzdüren Nuh’u görmezden gelenler,

‘Her çaÄŸda ÅŸartlar ne kadar umutsuz olursa olsun inanalar için muhakkak bir Nuh’un gemisi vardır.’

Diyen Sezai Karakoç üstadı kabri başında anarlar, ama uyarısını hiçe sayarlar…

Şevket Hüner / 17 Rebiülahir 1447

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.