Sosyal Medya

Makale

Gazze'ye Acil Yardım Koridoru

Gazze’nin geldiÄŸi son durumda silah, bomba ve katliam ölçüsünde yapılanlara raÄŸmen direniÅŸin sürdürülmesi orada yaÅŸayan insanları açlık ile yokluÄŸa tevdi etmeye yönelik bir arayışı öne çıkardı ve son dönemlerde bu giderek tek seçenek gibi durmaktadır. Bu duruma karşın ise insanlık özellikle sivil arayışlar olarak bu açlık kapanını açmak için sürekli bir hareket ve arayış içinde olmaktadır. Ama her hamle ve hareket iktidarlar ve İsrail tarafından engellenmektedir. Bu engellemeyi durduracak bir uluslararası güç ve iktidar da görülmemektedir. ABD ve İsrail ile birlikte İhvan ve İslam düÅŸmanlığı ile malul Arap iktidarlar açlığı son bir çare olarak görmektedir.

Sivil dünyanın bu açlığa karşı yapabileceÄŸi bir ÅŸey yok. Çünkü Gazze tam bir kuÅŸatma altında bulunmaktadır. Sadece İsrail tarafından deÄŸil sınır ülkelerin iktidarları tarafından da kapılar kapatılmış durumdadır. Mısır örneÄŸi hafızalarda tazedir. Binlerce insan, Refah sınır kapısına yönelerek orayı sivil bir hareket olarak açmaya yönelmiÅŸti. En büyük darbeyi Mısır iktidarından gördü. Sivil eylemcilere yapılan muameleler ise insanlık dışıydı. Benzer bir durum Ürdün ve benzeri ülkelerde de görülmektedir. Lübnan ise durumu ortada…

Türkiye, sahip olduÄŸu vizyon ve İslam Dünyası liderliÄŸi hamlesi sahibi olduÄŸu düÅŸünülürse, bu ülkenin özellikle ÅŸu son günlerde açlığın tavan yaptığı ve insanların açlıktan öldüÄŸü bir durumda harekete geçmesi beklenen ilk ülkedir. İktidar ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan baÅŸta olmak üzere Gazze üzerinde kol gezen ve küresel bir senaryoya dönüÅŸen bu açlık savaşını durdurmak ve korumalı bir yardım koridoru inÅŸa ederek bunu yapmalı ve böylece dünyaya bir ulus devletin diÄŸer bir halkın yok oluÅŸuna seyirci kalınmaması örneÄŸini göstermesi ÅŸart olmuÅŸtur.

Yeni bir dünya kurulurken mazlumların kanı üzerine kurulu olacaksa buna ilk tepkinin Osmanlı bakiyesi olan bu ülkenin vermesinden daha doÄŸru bir ÅŸey olamaz! Yeryüzünde adaletin ve hakkaniyetin yeniden inÅŸa edilmesi, mazlum insanların zalim iktidarlar eliyle yok ediliÅŸini reddederek yeni bir iktidar biçiminin varlığını izhar etmelidir ki yeni kurulacak uluslararası sistemde yerini alsın ve belirleyici bir pozisyonu elde tutsun…

Yeni bir dünya sistemi kurulacaktır elbette! Ama bu sistemin adalet ve özgürlük üzerine kurulu olması, hakların korunmasını garanti altına almasını saÄŸlayacak bir örgütlenmeye ihtiyaç olduÄŸu bedihidir. İşte bu ihtiyacı öne çıkan ve mevcut dünya sistemine kafa tutarak bunu baÅŸaran bir iktidar ve güç kurabilir. Türkiye diÄŸer adaylar içinde en doÄŸru adaydır. Rusya ve Çin ya da Avrupa ülkeleri bu zulme seyirci kalarak bu haklarını kaybettiler. Dünya insanlarını arkasına alacak ahlaki bir iktidar yapısı, yeni bir dünyanın kurulmasının da teminatı olacaktır.

Bu sadece Türkiye ve iktidar sorumluluÄŸu olmaktan çok vicdan sahibi her insanın, müslüman ve müminin de uhdesinde bulunmaktadır. Türkiye veya baÅŸka bir güç tarafından bu adalet, hakkaniyet ve hakların korunması için gereken ÅŸartların oluÅŸturulmasını saÄŸlayacak sivil bir desteÄŸin çığ gibi büyümesi elzemdir. Her insan, kendisini Gazze’de açlıkla ve katliamla karşı karşıya kalan insanların yerine koyarak düÅŸünsün ve ona göre harekete geçsin…

Gazze’de yaÅŸananlar sıradan bir olay deÄŸildir. Büyük bir halk topluluÄŸu bilerek ve taammüden ölüme terk edilmiÅŸ ve her türlü yardımın engellendiÄŸi bir vasatın da kurulduÄŸu görülmektedir. Bu durum, insanlığın tükendiÄŸini, adaletin ve hakların yok ediliÅŸini ve yeni bir dünyada bu durumun etkisinin bizatihi insanlığın yok oluÅŸunun garantisi olarak iÅŸlevsellik kazanacağını öngörmek yanlış olmasa gerek!

Sorumluluk, toplumsal ve ferdi bir özellik taşır. Gazze olayında her iki sorumluluk biçimi de iÅŸlevsellik kazanmıştır. Yani fert ve toplumsal zeminde olanlar bu sorumluluktan kaçınma hakkına sahip deÄŸiller. Tabi ki her kiÅŸi kendi gücü nispetinde sorumludur, ama sorumludur…

Gazze’li üzerine düÅŸeni fazlasıyla yapmaktadır ve yapmaya devam edeceÄŸinin göstergelerine sahiptir. Ama Gazze dışında köleleÅŸtirilmiÅŸ insanların varlığı bu sayede açığa çıkmaktadır. Gazze özgür iken dışında kalan dünyanın köleleÅŸtirildiÄŸi gözlemlenmektedir. Türkiye son yıllarda attığı adımlar ile bu kölelik sisteminin dışına çıkmaya çalıştığı zehabı uyandırmıştı. Bu durumun gerçekliÄŸini Gazze meselesindeki tutumu ile açığa çıkacağını bilmeliyiz…

Yeni bir dünyaya yeni bir liderlik ve önderliÄŸin varlığı ÅŸarttır. Önemli olan bu önderliÄŸi ve liderliÄŸi kimin yapacağıdır. ErdoÄŸan ve liderliÄŸini yaptığı iktidarın bu iÅŸe aday olduÄŸunu gözlemliyoruz. O zaman gecikmeden bu meselede rol almalı ve gereÄŸini yerine getirmelidir. Her ÅŸey, strateji ve taktik üzere hareket etmek deÄŸildir. Bir müslüman olarak ilahi yardımın bütün strateji ve taktiÄŸin üstünde bir özellik taşıdığını biliyor ve iman ediyoruz. O zaman müslüman bir iktidar olarak ErdoÄŸan iktidarı da Türkiye’yi dünyada tek devlet haline getirecek bu hamleyi yapmaya yönelik hamleler yapmasını bekliyoruz. Yanına alacağı ikincil ve üçüncül ülkeler de olabilir. Ama daha fazla gecikmeden bu meselede adım atılması elzem hale gelmiÅŸtir. Gazze’de her açlıktan ölen insanların varlığı tüm insanlığı büyük bir faciaya taşıdığını bilmek elzem olmuÅŸtur. Bu noktada atılacak her adım ilahi bir taltif ile ödüllendirileceÄŸi bedihidir.

Mısır üzerinden hareket ederek ve ona güvence vererek bu meseleyi çözmesi beklenebilir. Yeter ki muhataplarını doÄŸru bir zeminde ikna edecek bir vasatı inÅŸa edebilir hale getirmek mümkün olsun…

Osmanlı dönemi adalet ve doÄŸruluÄŸun dönemi olmuÅŸtur. Hayvan haklarının korunduÄŸu ilk medeniyetin kuruculuÄŸunu yapmıştır. Türkiye yeniden dünya hegemonyasına dönüÅŸ yapmak istiyorsa bu onun önündeki en büyük fırsattır. Bir daha bu fırsat doÄŸmayabilir. Gazze açlıktan öldüÄŸünde ise insanlığın tekrar yeniden dirilmesi ihtimali de beraberinde çürümeye baÅŸlayacaktır. İlahi bir cezanın kaçınılmaz sonucunu ise bu insanlar taşıyamaz!

Ferdi, sosyal ve siyasal olduÄŸu kadar iktisadi korkuları bir tarafa bırakarak cesareti kuÅŸanmalı, Allah’a tevekkül etmeli, gerekli hazırlığı yaparak ilk adımı atmaya hazırlanarak duayı almaya baÅŸlayarak baÅŸlangıç yapılmalıdır. Bu Türkiye gibi bir ülkenin elli yedi müslüman ülkenin liderliÄŸini garanti edeceÄŸi gibi bütün dünya insanlarının da gönüllerini fethederek yeni bir dünyanın mimarı olmasını mümkün kılar.

Liderlerin, iktidarların ve aydınların, entelektüellerin önünde yaÅŸadıkları dönemde bir kez bu imkân ye gelir, ya gelmez! Gelen bu imkânı berhava edenler ise tarihe kötü olarak kayıtlarını yapmış olurlar.

Bir kez var olma ve yok olma savaşını veren bir millet olarak bu ülkede yaÅŸayan insanların yine daha büyük bir ölçekte bir var olma ve yok olma savaşının içinde kendini bulmuÅŸtur. Yeniden bir kurtuluÅŸ savaşı vermeye hazır mıyız? Var mıyız? İrademizi buna yönelik bilemeye var mıyız? Hem ülkenin bekasını ve hem insanlığın bekasını mezcederek yürümeye var mıyız? Cevabı her kes ve her iktidar sahibi kendisi versin…

Abdulaziz Tantik

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.