Sosyal Medya

Makale

Yeni bir sosyal sözleşmeye doğru -5

Sorumluluk

Ä°nsanı yekdiÄŸerinden farklı kılan sorumluluk duygusunu taşıyıp taşımadığıdır. Ä°nsan, varlıklar içinde sorumlu olarak temayüz eden varlıktır. Bu yüzden sorumluluÄŸu taşıdığı kadarı ile insani hasletlerini çoÄŸaltan bir yapı arz etmektedir. Bir sosyal sözleÅŸme ise taraflar eÅŸit olduÄŸunda gerçekleÅŸebilir. Yani insan, insan ile sözleÅŸme yapabilir. Ä°nsan ise sorumluluÄŸuna müdrik olduÄŸu sürece insanlaşır. SorumluluÄŸunu terk ettiÄŸinde ise yıkıcı bir karaktere dönüÅŸerek ifsadın baÅŸ aktörü olur.

Sorumluluk, insanın yaÅŸam karşısında duyduÄŸu kaygı ile birlikte Yaratıcının, yaratılışın ve varlığın hakikatine yönelik bir ilgiyi beraberinde taşıyarak çatışma yerine sulhu eksene alan bir yaklaşımın tavır olarak belirginleÅŸmesidir. Yeryüzünün bir imtihan dünyası olması, bilinip bilinmemesine baÄŸlı olmadan her insana sorumluluktan bir nasip düÅŸmüÅŸtür. Bu yüzden her düÅŸünce sahibine bir sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluk her zaman kiÅŸinin daha fazla güvenilir ve bilinir oluÅŸuna yapılan bir atıf olarak da betimlenir. SorumluluÄŸunu ifa etmeyen kiÅŸiye ise güvenilmez olduÄŸu açıkça ifade edilir. Böylece sorumluluk olgusu bir ayraç gibi kötü ve iyi arasındaki iliÅŸkiyi belirgin kılar.

Ä°nsanların birbirlerini koruyup gözetlemeleri ve kötünün engellenmesi ile iyinin varlığını izhar etmenin yolu sorumluluÄŸun varlığına dayalıdır. Murakabe ile insanlar bir birlerine karşı sorumluluk duygusuna sahiptir. Her insan teki, çocuÄŸuna, babasına, kardeÅŸine, ablasına, yakınlarına, bakmakla yükümlü olduÄŸu kiÅŸilere, iÅŸine, ticaretine vesaire karşı sorumluluk duygusu taşıyarak sorumluluÄŸun tecrübesine haizdir. Bu murakabe, fıtri ve anlama bina edilmelidir. Siyasi murakabe, sosyolojik murakabe, iktisadi murakabe ve ahlaki murakabe hayatın belirli bir tanzim üzere gerçekleÅŸmesine zemin oluÅŸturur. Murakabenin bir dayatma aracına dönüÅŸmesi, siyasal olarak otoriter ve totaliter bir yapıya bürünmesi sorumluluÄŸu askıya almak veya kötüye kullanmaktır ki bu doÄŸru bir murakabe deÄŸildir. Hem sorumluluk duygusunu ve hem de murakabe duygusunu kötü olarak betimlemek doÄŸru olmaz, her ikisi de olumlu olarak deÄŸerlendirilmelidir. Tarih boyunca da bu böyle anlaşılmıştır. Yanlışın, kötülüÄŸün ve çirkinliÄŸin önlenmesi baÄŸlamında doÄŸru bir murakabe iÅŸlevseldir.

Bir sözleÅŸme karşılıklı iyi niyet ve güven esasına dayalı olarak inÅŸa edilebilir. EÄŸer karşılıklı iyi niyet ve güvene dayanmıyorsa sözleÅŸme; o zaman gücün belirleyici olduÄŸu bir sözleÅŸmeye yol açar ki bu da ilk fırsatta sözleÅŸmenin bittiÄŸinin ilanı anlamına gelecektir. Sorumluluk sözleÅŸmenin uzun erimli oluÅŸunun teminatıdır.

YaÅŸam dışarıdan bakıldığı zaman kaotik bir sistem görüntüsü verir. Ä°nsan bu kaotik gösteriyi derinleÅŸtirerek açığa çıkışına imkân tanır. Barışın ikamesi baÄŸlamında ise kaotik zeminin düzene tekabül ettirilmesi ÅŸarttır. Bu düzenin varlık kazanması için gerekli olan ise sorumluluk duygusu geliÅŸmiÅŸ kiÅŸilerin ortaklaÅŸa bir karara varmaları ve bunu yaÅŸamlarına yansıtmalarıdır. Ä°ÅŸte sözleÅŸme bu sorumluluk duygusunun varlığı üzerine kurulur. Ä°nsanlar başıboÅŸ olmayı bir üstünlük aracı olarak duyumsayabilir. Bu onların kendi aÅŸağılıklarının farkında olmayışlarını gösterir sadece…

Bugün açısından bakıldığı zaman; bir; yeryüzü tarumar edilmiÅŸtir. Ä°ki, yeryüzü cehenneme dönüÅŸtürülmüÅŸtür. Üç, yeryüzündeki insan yaÅŸadığı topraklardan uzaklaÅŸmaktan baÅŸka seçenek bulamamaktadır, göç olayları ve bu göç sırasında meydana gelen acı olaylar ile göçmenlerin karşı karşıya kaldığı yürek burkan durumlar. Dört, insanlar, bir diÄŸerini istememektedir. BeÅŸ, zenginlerin daha zengin, fakirlerin ise daha fakir olduÄŸu bir ekonomik dengenin kurulduÄŸu gerçeÄŸidir. Altı, anlamsızlığı ve sorumsuzluÄŸun bir yaÅŸam tarzına dönüÅŸtüÄŸü bir dünya… Yedi, farkın ortadan kaldırılarak tam bir kaotik durumun oluÅŸturulduÄŸu bir zemin… Sekiz, kalabalıkların kendi varlığını öne çıkartarak güç temerküzünde bulunanlara yardımcı oldukları bir dünya ve kendi cinsinden insanlara yönelik her türlü zorbalığı meÅŸru görmesi… Dokuz, anlamsızlığın anlama büründüÄŸü yeni bir sosyal yapı… On, adalet ve hukukun ayaklar altına alındığı ve bunun normalleÅŸtirildiÄŸi bir dünya…

Bu maddelere yeni maddeler eklemek her zaman mümkün, ama meramımı ifade baÄŸlamında yeterlidir. Burada önümüze çıkan anlamsızlığın aşılması baÄŸlamında anlamın varlığı ve bu anlamın varlığını garanti altına alacak olan sorumluluÄŸun yeniden yaÅŸama katılmasına yönelik bir iradenin varlığını aÅŸikâr kılmaktır. Sorumluluk duygusu, hakkaniyet ve adaletin gerekliliÄŸini izaha kavuÅŸturur.

Kaotik durumun düzene kavuÅŸması için sorumluluk duygusuna sahip kiÅŸilerin ortaklaÅŸa bir araya gelerek tamamen doÄŸal bir zeminde ve sorumluluk duygusuna yaslanarak birlikte var olmanın gerekliliÄŸini izhar edebilirler. Çünkü sorumluluk, kiÅŸilerin bir arada var olmalarının koÅŸullarını üretir. Ä°yi niyet ve güven ancak sorumluluk sahiplerine yönelik duyulacak bir duygu durumu iÅŸaret eder. BaşıboÅŸ serseri bir karaktere güven duyulmayacağı gibi iyi niyet gösterisinde de bulunmanın manası olamaz!

Ä°nsanın insan olarak varlık sahasında kalıcı bir özellik taşıması ve her aÅŸamada insan olarak kendi varlığını izhar edebilmesinin yegâne ÅŸartı sorumluluk duygusunu en yoÄŸun bir ÅŸekilde yaralamadan göstermesidir. Ä°nsanların, bu kiÅŸi sorumluluk bilincine ermiÅŸtir, diyecek bir güvene sahip olabilmeleri asıldır. KiÅŸi, sahip olduÄŸu Ä°lah anlayışına karşı bir sorumluluk duygusu geliÅŸtirir. EÄŸer Rabbine karşı sorumluluk duygusu geliÅŸtirmemiÅŸse bir kiÅŸi, baÅŸka ÅŸeylere karşı da bir sorumluluk duygusu geliÅŸtiremez. Bu da bize sorumluluk duygusunun metafizik bir kaynağının oluÅŸunu gösterir. KiÅŸi, metafizik bir anlam dünyasına sahip deÄŸilse ona dair bir anlamı ve dahi sorumluluÄŸunu da gösteremez. Bu yüzden kiÅŸide anlam arayışı temeldir. Bu anlam arayışının neticesinde bir sorumluluk duygusu belirginlik kazanır ve kiÅŸi, bu sorumluluk duygusu ile kendi kiÅŸiliÄŸinin dışarıdan görülecek düzeyde bir karakter kazanmasının teminatını elde eder. Ä°ÅŸte sözleÅŸme bu karakter ile yapılmalıdır. SözleÅŸmenin garantisi sorumluluk duygusu ve bu duygunun beslediÄŸi karakterdir. Anlam, bu karakterin oluÅŸumunun belirginleÅŸmesine imkân saÄŸlar. Adalet duygusu ve barış içinde var olmak ise bu sorumluluÄŸu perçinleyen özelliklerdir. Denge ise bize sorumluluÄŸu sarsılmaz bir zemine taşımamıza yardımcı olur.

KiÅŸi, sadece metafizik bir sorumluluk duygusu ile sınırlı kalmaz! Ä°nsan her aÅŸamada bir sorumluluk duygusu geliÅŸtirir. ÖrneÄŸin; ailesine karşı sorumluluk duygusu taşıması ki bu bütün canlılarda bulunur, istisnai olanı dışarıda tutarak… Ä°nsan bulunduÄŸu kan bağı ile veya inanç bağı ile birlikte olduÄŸu topluluÄŸa karşı sorumluluk duyar. KiÅŸi, iÅŸine karşı sorumluluk duyar vesaire… Yani sorumluluk kiÅŸi için vazgeçilmez bir özelliktir. Ve her adımda sorumluluÄŸuna havi kiÅŸi güven tesis ederek barışın ikamesinin temel taşı olur. Aynı zamanda kiÅŸi, sorumluluk duygusunu göstererek iÅŸlevselliÄŸini ve sonucunu iÅŸaret ederek diÄŸer kiÅŸiler için bir örneklik tesis ederek baÅŸkalarının da kendi sorumluluk duygusuna ulaÅŸmalarına imkân saÄŸlar.

Burada ÅŸunu gözlemlemek mümkün; sorumluluk duygusu geliÅŸmemiÅŸ toplumlarda anarÅŸi normalleÅŸir, geliÅŸmiÅŸ toplumlarda ise düzen normallik kazanır.

Ä°nsanın anlam üzerinden kavuÅŸtuÄŸu deÄŸer ve bu deÄŸere istinat ettirilen sorumluluÄŸu ile karşılıklı güvenin tesisi çok önemlidir. YaÅŸamın olgunlaÅŸmasında ve yaÅŸanılır kılınmasında bu karşılıklı güvenin bariz bir üstünlüÄŸü vardır.

KiÅŸi, iç kritiÄŸe ve karşı karşıya kaldığı durumlar, olgular ve olaylar karşısında eleÅŸtiriyi harekete geçirerek anlamayı öncelemelidir. KiÅŸinin sürekli kendini hesaba çekmesi, yapıp ettiklerinin anlamını ortaya koyması ve böylece kendi sorumluluÄŸunu üstlenecek adımları atmaya yönelik bir karara varması önemlidir. Bu kararlılık doÄŸru adımların atılmasını mümkün kılar. Toplumun genel nüfusunun bu ÅŸekilde bir muhasebeye katılması sorumluluÄŸun kolektif bir ÅŸuura sahip olmasına imkân tanır. Bu kolektif ÅŸuur ortak bir sözleÅŸmenin zeminini kurar.

Sorumluluk bir karşılıklılığı esas alır. KiÅŸi sorumlu olduÄŸu ÅŸeyden dolayı karşı karşıya kaldığı ÅŸeye gönüllü katlanır. Bu da bize sözleÅŸmenin belkemiÄŸini gösterir. Çünkü kiÅŸi, kendiliÄŸinden sonucuna katlanacağı bir ÅŸeye ancak sorumluluÄŸunu idrak ederek varabilir. Bu karşılıklılığın ise adalet üzere oluÅŸu çok önemlidir. Bu adaletin saÄŸlayacağı vasatın huzur ve barış iklimi olacağını bilmek ise katlanılmayı kolaylaÅŸtırır. Ä°ÅŸte sorumluluk bize bütün bu süreçlerde ayağının takılmasına imkân tanımadan yolculuÄŸun devamına sebep teÅŸkil eder.

Sonuç olarak her insan sorumluluk duygusuna insan olmaklığı bakımından sahiptir. Bu sorumluluk duygusu farklı düÅŸünce, inanç ve gelecek beklentilerine raÄŸmen böyledir. Bir anlam arayışı içinde olan her kiÅŸi, aynı zamanda bir sorumluluk duygusu da taşır. Her gelecek beklentisi olan kiÅŸinin de bu beklentinin oluÅŸturduÄŸu bir sorumluluk duygusuna sahip oluÅŸu gibi… KiÅŸi, fıtri olarak bu sorumluluk duygusuna sahip ise kendi sahip olduÄŸu ÅŸeyleri koruma içgüdüsünün diÄŸer kiÅŸilerde de var olduÄŸu duygusu üzerinden çatışma yerine barışı istemekten memnunluk duyar. Çünkü bu duygu ortaklaÅŸa bir duygudur, bütün farklılığına raÄŸmen bu böyledir. Empati bu durum üzerine kalıcılık kazanır.

Bugün yaÅŸadığımız dünya açısından tam bir kaotik durum söz konusu, bütün düzen vurgularına raÄŸmen… Bu dünya yaÅŸanılır olmaktan çıktı, yapay zekâ ve yaÅŸam merkezli felsefi arayışlar bize artık bu dünyanın insanın dünyası olmaktan çıktığı kanaati oluÅŸturuyor. Ä°ÅŸte bu yüzden yeni bir sözleÅŸemeye olan ihtiyaç kaçınılmazlık gösteriyor. Bu da ancak yeniden üstlenilecek bir sorumluluk duygusunun yoÄŸunluÄŸu sayesinde oluÅŸacak bir irade ile sorumluluÄŸu üstlenecek bir öncü nesil ile bir söyleme ve bir yaÅŸam biçimine yönelebilir. Her kesimin kendini olduÄŸu gibi gerçekleÅŸtirme arayışını barış içinde ve birbirine zarar vermeden birlikte var olmanın koÅŸullarını saÄŸlayacak bir sosyal sözleÅŸme bu açıdan vazgeçilmezimiz gibi görünmektedir.

Ä°nsan özgür iradesi ile atacağı her adımda güven tesis ederek iyi niyet belirtisini iÅŸaret kılarak varlığın barış içinde varlığını idame ettirecek ÅŸartların oluÅŸmasına zemin oluÅŸturabilir. Bunu da ancak anlamı ve sorumluluÄŸu idrak ederek gerçekleÅŸtirebilir. Bu yüzden kiÅŸi önce anlamını bulmalı ve ona uygun sorumluluÄŸunu üstlenmelidir. SorumluluÄŸunu üstlenmeyen özgürlük ve anlam arayışları sadece kaotik zeminin güçlenmesine yarar. Bu temel gerçeÄŸi unutmadan adaleti ikame baÄŸlamında sorumluluÄŸu üstlenmek ve anlamın her insanın kendi anlamını oluÅŸturduÄŸu bir vasatı inÅŸaya çabalamak esas olmalıdır. Her anlam bir sorumluluk ve her sorumluluk ise bir karşılıklılık içerir. O zaman kiÅŸi bu karşılıklılığa gönüllü boyun eÄŸer. Ä°lahi irade ise zaten bu gönüllülüÄŸün saÄŸlanmasına matuf iÅŸlerin insan tarafından yapılmasını bir imtihan vesilesi kıldığını bildirerek yaÅŸamı kolaylaÅŸtırmaktadır. Bu durum, zorluklara dikkat çekerek kolayı tercih etmeyi kolaylaÅŸtırmaktadır. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.