Sosyal Medya

Makale

Yalan renkler cümbüşünde insanlık

tarihinde yayınlandı.

Hakikatin – vahyin nurundan , izinden bir adım ayrılış yolumuzu karanlığın dönemeçlerine çıkardı.

Yalan renklerin cümbüşü düşüncelerimizi benliğimizi hayatımızı ele geçirdi.

TezeÄŸe konan sinekler gibi dünyaya daldık dünyanın lezzetlerini- ÅŸehvetlerini- lükslerini – ihtiÅŸamlarını- hırslarını – kibirlerini- eÅŸyalarını, süslerini , kalbimize yaÅŸantımıza koyduk.

Hareketsiz ve vurdumduymaz bir eda ile içimizde hiçbir korku ve tireme olmadan yaşıyoruz.

Bir akıl tutulması , bir vicdan paslanması , bir zihin tembelliği , bir yürek katılığı içindeyiz.

Görmek için yaratılmış o gözler neden kör

Duymak için yaratılmış o kulaklar neden sağır

Sevmek inanmak için yaratılmış o kalpler neden boş

Bir düşüş yaşıyoruz. Bir kirlenme, bir kokuşma bir buharlaşma.. bir cıvıklık , ciddiyetsizlik..bir ahlaksızlık var.. bir şahsiyetsizlik var. Modernizm her şeyi toz duman etti. Tüm değerlerimizi atomize etti..

Hakikate ait olmanın bedelini ödeyemedik. Kirletilmiş dünyada kaçımız tertemiz kalabildi.

Ä°man ettiÄŸimizi söylüyoruz ama , içimizde küfrün – ÅŸirkin tohumları büyüyor, demekki böyle bir ortam buluyor , ortamı biz saÄŸlıyoruz…

Allahın buyrukları ile yaÅŸanan hayat arasında bir tercihte bulunamıyoruz…

Müslüman olarak kendimizi dosdoÄŸru ifade edemiyoruz… Dünyamız keÅŸane, ahretimiz virane..

Dünyanın geçici güzelliÄŸi ahiret yurdunun ebedi hayrını unutturdu…

Akıl- düşünce – tefekkür felce uÄŸradı.

İmanının ve düşüncesinin emniyet ve güvenliğini sağlayamamış bir topluluğun akibeti zillete düçar olmaktır.

Batının bütün hastalıklarını ithale memur bir anonim şirket olan sahte aydıncıklar tarafından bu ülkenin evlatları akıldan arındırılmaya çalışıldı, duygusuzlaştırıldı ve sekülerizmin deizmin kucağına itildi.

Bizzat ve bilfiil zamanı kokutan zift ruhlu küfür yobazı ve inkar mürtecisine karşı - durup , kirletilen ruhları yıkayacak samimi- emin, Allah’ın dinini dert edinmiÅŸ müminler – tebliÄŸ ve irÅŸadlarını fedakarlıkla yapmalıdırlar.

Sırtımızdaki yük Kur’an yüküdür, emanetidir. Kur’an a mahkumuz. ..Kur’an a yapılan hizmet Allah’a yapılan hizmettir.

Bu süfli bu çamurlaÅŸmış ortamda yalnız Allah’a raÄŸbet ederek , sadece Allah’ın boyasıyla boyanarak kulluk bilincimizle imanın vakarıyla direniÅŸ ve yeniden diriliÅŸimizi gerçekleÅŸtirebiliriz.

<<Ey iman edenler, siz Allah’ın (davasına) yardım ederseniz, o da size yardım eder ve ayaklarını sabit kılar>> (Muhammed 47/7)

<<Ey iman edenler Allah’ın destekçileri olun>>( Saf 61/14)

Yalan renklerin cümbüşüne aldanmadan , Müslümanların inançlarına musallat olan teslimiyetçiliği hurafeleri ölçüsüzlüğü gidermek ve onları ıslah etmek zorundayız.

Allah’ın ayetlerini gizleyen amelsiz bilgileriyle ululuk taslayan Allah’ın adıyla aldatan fasıkların cahili planlarını apaçık sergilemeliyiz. Ä°nsanlara tevhidi mücadele yolunu göstererek saflarımızı sıklaÅŸtırmalıyız.

Nefsi ve beÅŸeri çıkarlara sapmadan , pragmatik iliÅŸkilere , ikiyüzlü uygulamalara sapmadan sadece Allah’ın rızasını gözetmeliyiz. Ä°lkesizliÄŸe , teslimiyetçiliÄŸe hile ve yalana uyuÅŸukluÄŸa kesinlikle ödün vermemeliyiz…

Müşrik doğasıyla karşılaştığı her şeyi dönüştürerek içini boşaltan insan soyunu / ya bana iman edeceksin ya da yok edileceksin / imanına zorlayan modernizm adlı neoputperest düzeneğin şaşalı iğvasına eyvallah demeyeceğiz.

Ä°slami bilinci, varoluÅŸ gayesini  kuÅŸanıp dünya denen  bu oyun bahçesinde sadece Allah’a kul olup , onun dinini dert edinip, O’nun rızasını almanın, O’nun yolunda ölmenin mücadelesini verelim.    

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.