Sosyal Medya

Makale

Devlete Rağmen Yerli Üretim Mümkün mü?

tarihinde yayınlandı.

Yeri geldiğinde, devletin tepesinden ilkokuldaki sınıfa kadar yerli üretimin faydalarından bahsedilir hep.

Yerli üretime itiraz eden yok; önemini bilmeyen de yok; buna rağmen yerli üretimimiz potansiyelimizin çok altında.

Bunun da en büyük müsebbibi devletin politikalarıdır. Devletin vergi ve sigorta politikaları yerli üretimi neredeyse imkânsız kılmaktadır.

Üretime başlamadan, daha şirketleşme aşamasında belediyeye, ticaret odasına, meslek odasına, maliyeye vs derkenciddi bir sermaye ortaya koymak zorundasınız.

Kalifiye eleman bulmak başlı başına bir sorun; bulduklarına da şartları beğendiremiyorsunuz.

Devletin fahiş vergilendirmelerinden dolayı, neredeyse dünyanın en pahalı akaryakıtını, doğalgazını, elektriğini, iletişimini kullanmak zorundasınız.Haliyle üretim maliyetiniz artıyor.

Çin’den bina iç kapılarını ithal eden bir dostum, Türkiye’de iç kapı imalatı yapan bir firmanın kendisinden bu ithal kapıları satın almaya geldiÄŸini, sebebini sorduÄŸunda ise kendi ürettiklerinden daha ucuza geldiÄŸi için üretmek yerine satın almayı tercih ettiklerini anlatmıştı.

Düşünsenize; Çin’deki üretici firma kârını koyuyor, nakliyeci kârını koyuyor sonra ithalatçı kârını koyuyor ve hala Türkiye’deki üretimle baÅŸa baÅŸ veya daha ucuza geliyor.

Diyelim ki şirketi kurdun, kalifiye eleman buldun, yüksek maliyet ve fahiş vergilere rağmen üretim gerçekleştirdin; bu sefer ürettiğin ürün için pazar bulmakta, ihraç etmekte sıkıntı yaşıyorsun.

Eleman sorunu, belediyelerin keyfiliği veya yetersizliği, SGK ve maliye ile sürekli bir didişme içindesin. (Mecburi rüşvet çarkına girmiyorum)

Üretim bu kadar zor iken diğer tarafta para alıp satarak, borsa ve gayrimenkul spekülatörlüğüyle kısa sürede üretenden çok daha fazla kazanmak mümkün.

Bir yanda eleman derdi, fahiÅŸ vergiler, stopaj, yüksek sigorta primleri, ürünün pazarlanması, tahsilatta yaÅŸanan sıkıntılar, ufak bir döviz hareketinde içeri girmeler, bankaların kapısında kredi dilenmeleri vs.; diÄŸer tarafta ayak ayak üstüne atarak, yorulmadan, tesis kurmadan, ter dökmeden, riske girmeden paradan para kazanmak…

Siz olsanız üretici olur musunuz?

Koca Sabancı Ailesi üretimi bırakıp tüketim sektörüne girmesini iyi sorgulamak lazım.

Ekonomik sistemimiz Özal’dan beri üretim yerine tüketim ve sıcak para sirkülasyonu üzerine kurgulanmış.

Çarklar böyle işlerken kimse kolayca ciddi üretim riskine girmez, giremez.

Oysaki ülkemiz nüfusuyla, jeopolitik konumuyla, yer üstü ve yeraltı zenginlikleriyle, toprağıyla, suyuyla, güneşiyle dünyanın sayılı üreticilerinden biri olabilir.

İhsana gerek yok, devlet üreticinin sırtından insin bu millet kendi başına gerekli üretimi yapar.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.