Sosyal Medya

Makale

İnsan kendini nasıl çağırır?

Bismihi Tebarek ve Teala

 

Dünya hayatı dünyanın kapsadığı tüm varlık alanı ile ilintili ve ilgilidir. Ahiret hayatı ise dünyanın kapsayamadığı / kapsayamayacağı, bir kiÅŸi ile ilgilidir sonuç itibarıyla. Dünya, yaygın tümel bir sorumluluk alma alanını; ahiret ise bunun tekil baÄŸlamda bir hesap verme alanıdır. Ä°nsan, ahirette gerçekten de yapayalnızdır. Tüm baÄŸ ve baÄŸlantılarından kopmuÅŸ, ilk yaratılan  gibi olmuÅŸtur. Sadece çamur, sadece ruhtur.

28 ÅŸubat sürecinin ÅŸu an itibarı ile etkisini teke tek bireylerde deÄŸerlendiremeyiz belki fakat topluluk olarak muvaffak olamadık diyebiliriz. MaÄŸlubiyetimizin sebebi dünyayı talep etme biçimimizin farklılığından ileri geliyordu, dünyaya yüklediÄŸimiz anlamın farklılığından deÄŸil. Sembollerimizden vazgeçmedik ve fakat sembollerin anlam kazandığı dayanaklarımız olmadı. Artık bizim ellerimizle evriliyor ve öteleniyor hakikatler. Artık hemen  hemen her ÅŸey politik retorik üzerinden kayda deÄŸer bulunuyor. Politize bir söylem kendisi için belirlenmiÅŸ sınırların dışına Ã§Ä±kamaz çünkü meÅŸruiyeti bu sınırlar tarafından tanımlanır. Her sistemin aynı zamanda bazen örtülü olarak itelemeleri vardır. En önemli ve etkili enstrüman eÄŸitim-öğretimdir. Aslına bakarsanız  ‘’education’’ potansiyelin açığa çıkması anlamındadır ancak mevcut potansiyel ya sisteme manipüle edilir ve fayda – deÄŸer olarak biçimlendirilir ya da bastırılır. Öğrenmenin amacı  Ã¼niversiteye ve sonrasına kadarda Pazar amaçları için çok bilgi toplamaktır. Öğrencilerden o kadar çok ÅŸey ezberlemeleri, ön kabullerinin olması ve malumat sahibi olmaları istenir ki  düşünmeye ne zamanları ne de taakatleri kalır. Günümüzde daha çok ve daha iyi eÄŸitim isteÄŸine yol açan ana dürtü konu ve bilgiye olan ilgi olmayıp, bilginin kazandırdığı ekonomik deÄŸiÅŸim deÄŸeridir. Mektep okula, okul koleje ve kolejde böylece pazara dönüşmüş olur. Bu pazarın dışındaki her deÄŸer ve davranış kınanır ve aÅŸağılanır. Dışarıya hapsedilir. Dışarısı da kontrol edilmelidir. Risk olmamış ola. (En büyük risk ne ola?). KiÅŸi etkin hale getirilirse de yetkinliÄŸi kalmaz. Günah ile elde edildikten sonra elde kalan yapraklardır.

                Modern insan, kendini yadsıma biçimlerine göre yaÅŸayıp, çıkar ve menfaatine göre düşünmektedir. Bu insan kendini birey ve bağımsız varlık olarak tanımladığında ve yüz yüze geldiÄŸinde kimlik bunalımı yaÅŸamıştır. Zira kimlik onun için sistemin balçığında yutulmak istenen ağırlık haline gelmiÅŸtir. Bu kendisi için dezavantaj teÅŸkil etmektedir. Hayat parçalara bölünüp kesit kesit yaÅŸandığı için gerçekten neyin peÅŸinde olduÄŸumuzu bilemeyiz ya da emin olamayız. Çünkü zihnimizde gidiÅŸin tamamlanmış bir  sürecinin olması gerekir.

Kapitalist sisteminde her ÅŸey deÄŸiÅŸim deÄŸeri üzerinden hesaplanır ve tanımlanır. Bu sebeple hem kiÅŸilikleri hem de malları deÄŸerlendirme parametreleri aynıdır. DeÄŸiÅŸim ve kullanım deÄŸeri. BaÅŸarı denilen ve takdir edilen ÅŸey insanın kendini pazarda ne kadar iyi sattığına, kiÅŸiliÄŸi ile ilgili ne kadar iyi rol yaptığına, dış görünüşünün ne kadar etkili olduÄŸuna baÄŸlıdır. Her meslek ve uÄŸraşı ayrı bir kiÅŸilik sergilemeli fakat tüm farklılıklarına karşın kiÅŸilikleri isteniliyor olma koÅŸulunu yerine getiriyor olmalıdır. Tıpkı bir eÅŸya gibi modaya uygun olmalıdır. Sistemin içinde öyle ya da böyle var olan insan, kendisini pazarda hem satıcı hem de ekonomik deÄŸere münhasır bir mal olarak gördüğünden / zorunda kaldığından, kendisine olan saygı ve deÄŸeri kendi inisiyatifi dışındaki belirlenmiÅŸ kriterlere göre belirlenir. EÄŸer deÄŸiÅŸim deÄŸeri üzerinden tanımlanmış hedefe yakınsa baÅŸarılı ve deÄŸerli, uzak kalıyorsa baÅŸarısız ve deÄŸersizdir. Ä°nsan kendi deÄŸerini kendi deÄŸerinin öncelikle insan olma niteliklerinden deÄŸil, niceliklere baÄŸlı ve sürekli deÄŸiÅŸen rekabetçi pazardaki koÅŸuÅŸturması ile kurulduÄŸunu düşünürse, kendisine olan saygısı kalmayacak ayrıca hep baÅŸkalarının ayartıcı alkışlarına bağımlı kalacaktır. Pazarın kuralı, insanın eÅŸyaları kullanma sürecinde kendini gerçekleÅŸtirmesi deÄŸil, onları satma sürecindeki baÅŸarısıdır. Norveçli bir yazarın benzetmesinden örneklersek; soÄŸan gibi, her soyulan katmandan sonra baÅŸka bir kabuÄŸun çıkması, altından yine bir kabuÄŸun çıkması ve böylece habbe'nin olmadığının anlaşılıp yitip gitmesi gibi. Ä°man ve insan birbirinden ayrıldığında, kimlik ve kiÅŸilik satıldığı fiyattan mezatta yer bulur. Önce dürtüler iÅŸleniyor ve istekler ÅŸekillendiriliyor. Ä°stekleri temyiz edebilsek de dürtülerin farkına varamıyoruz. Mesele daha da derine doÄŸru batıyor. Ä°nsan, kayboluyor gayb ile iliÅŸkisini kestiÄŸinden beri.                  

Meselenin toplumsal etki alanında politik bir yönü ve tevdi edilen görevi vardır. Ä°nÅŸaallah bu yönü de kritik ederiz.    

 

Ve’s-selam

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.