Sosyal Medya

Makale

Teferruatlara Kurban Olmak

          Ülkemizde inançlı insanların dinlerini öÄŸrenme konusundaki okuma serüvenleri birbirinden kopuktur. Birileri sırf siyer okur… Birileri sadece hadis okur… Birileri ise ilmihal ile iktifa eder. Ä°lmihalle hadis kitaplarını beraber okumanın mezhep sorgulamasına yol açacağı düÅŸünüldüÄŸünden zinhar tehlikeli bulunur. Ä°lmihalle Kur’an’ı birlikte okuyana pek rastlanmaz. Åžunun ÅŸurasında sayılı günler kalan idrak(!) edeceÄŸimiz Kurban bayramı nedeniyle ilmihallerin “kurban fasılalarını” ben de bir göz gezdireyim dedim. Ä°lmihallerdeki kesilecek hayvanlarda aranan ÅŸartların çokluÄŸunu görünce; ‘acaba bu insanlar hiç Bakara suresini okumamışlar mı diye merak ettim.

Hani, o zaman Musa, halkına: ‘Dinleyin! Allah bir sığır kurban etmenizi emrediyor.’ demiÅŸti. Onlar: "Sen bizimle alay mı ediyorsun?" dediler. O: ‘Bu kadar cahil olmaktan Allah'a sığınırım!’ diye cevap verdi.

Onlar: ‘(Madem öyle), Rabbine bizim için dua et de bunun nasıl bir kurban olacağını bize açıklasın.’ dediler. (Musa) ‘Bakın! O, ne yaÅŸlı ne körpe, ama ikisi arasında orta yaÅŸta bir sığır olmasını istiyor. O halde size verilen emri yerine getirin!’ dedi.

Onlar: ‘Rabbine bizim için dua et de onun renginin nasıl olacağını bize açıklasın’ dediler. (Musa'nın) cevabı ÅŸu oldu: ‘O, kurbanın sarı renkte, parlak tonda, görenlere zevk veren bir sığır olmasını istiyor.’

Onlar: ‘Rabbine bizim için dua et de onun nasıl olacağını bize (daha açık) bildirsin, (çünkü) bize göre tüm sığırlar birbirine benzer ve sonra, Allah arzu ederse biz elbette doÄŸru yola yöneliriz!’ dediler. (Musa’nın) cevabı ÅŸu oldu: ‘O, kurbanın ekinleri sulamak veya toprağı sürmek için hiç koÅŸulmamış, kusursuz, alacasız bir sığır olmasını istiyor.’

Onlar: ‘Ä°ÅŸte, sonunda gerçeÄŸi bildirdin!’ dediler ve hemen (onu) kurban ettiler, hâlbuki neredeyse hiçbir ÅŸey yapmadan kalacaklardı.” (Bakara / 67- 71)

Ä°srailoÄŸulları bizimkilere benzer ilmihaller yazsalardı kurbanıO, ne yaÅŸlı ne körpe, ama ikisi arasında orta yaÅŸta, sarı renkte, parlak tonda, görenlere zevk veren ekinleri sulamak veya toprağı sürmek için hiç koÅŸulmamış, kusursuz, alacasız bir sığır.” olarak nitelerlerdi. Böylece bu herkesin yapabileceÄŸi ve müminleri eÅŸitleyen bir ibadet olmaktan çıkardı. Ä°badetlerin bu derece ayrıntıyla zorlaÅŸtırılması “Peygambere fazla soru sormayın. 1” emriyle önlenmiÅŸtir. Fakat daha sonraları dini ilmihalin içine sığdırmaya çalışanlar kurbanı, boynuzu, kılı, tüyü, yaşı, diÅŸi, üzerinden Ä°srailoÄŸullarını sollarcasına ayrıntılara gömülmüÅŸlerdir.

Sığır kurban etmesi emredilen Ä°srailoÄŸullarında elimizdeki ilmihallerin benzeri olsaydı çok soru sormaları gerekmezdi. Zira ilmihallere baktığınızda aklınızın ucundan bile geçmeyen cevapların muhatabı olmanız nedeniyle ÅŸaşırıp kalırsınız.

Ä°srailoÄŸulları nasıl sorusu üzerindeki yoÄŸunlaÅŸmaları onları az daha Rabbin emrini yapamaz hâle getirecekmiÅŸ. Ä°lmihallerimizdeki tafsilatlar da aynı ÅŸekilde nasıl sorusunun cevaplanmasına yöneliktir. Sadece bu bilgilerle ibadet etmeye çağırılanlar kurbanı keser ama buradan hayata dair bir hisse çıkarmaya çalışmazlar. Yani ibadet ederler ama bu eylem onlarda bir kulluk bilinci oluÅŸturmaz.

          Ekonomiye tapıldığı bu çaÄŸda Kurbanın mali yapısı her ÅŸeyin önüne geçer, her ÅŸeyden önemli sayılır olmuÅŸtur. Bu durumun artıları olarak, kurban üzerinden elde edilecek imkânlarla maddi sorunlarını çözmeye çalışan vakıflar, dernekler, devlet kuruluÅŸları bu öneme eklenince, eksen gittikçe kaymakta, Kurbanın asli anlamı olan; Ä°brahim ile Ä°smail arasında cereyan eden hadiseden fersah fersah uzaÄŸa düÅŸülmüÅŸtür.

           Ä°ÅŸin en vahim tarafını ise; inananları biri birlerine yaklaÅŸtırmasını, bir ünsiyet ve ülfetin kurulmasını murat ettiÄŸimiz bayramların bir tür savaÅŸa dönüÅŸmesidir. Kurban derisinin günümüzde artık para etmemesi nedeniyle daha önceki senelerde yaÅŸanan “deri savaÅŸları” yerini, “yurt dışında kurumsal nüfuz edinme” yarışına bırakmıştır.

          “Onların ne etleri ve ne de kanları asla Allah’a ulaÅŸmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onlara sizin için boyun eÄŸdirmiÅŸtir; size doÄŸru yolu gösterdiÄŸinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. Ä°yilik edenleri müjdele. 2

             Ayeti gereÄŸi etler ve kanlar Allah’a ulaÅŸmayacaksa, o zaman olması gereken kulluk bilincinin ilmihallerde bulunmadığı açıktır. Bu ÅŸuurla ayrıca “Åžu kadar çok kurban kestik ve dağıttık.” diye kendimizi veya cemaatimizi büyükleyeceÄŸimize, Allah’ı tekbirlerle anmamız istenmektedir. Allah’ın tekbir edilmesi gereken her ibadet, inananlar arasında bir eÅŸitlik çaÄŸrısıdır. Yani bu vesileyle ihtiyaç sahipleriyle aramızda oluÅŸan maddi uçurumların kardeÅŸliÄŸimize zarar verdiÄŸini fark etmeli ve tüm neoliberal politikalardan tövbe edilmelidir.

Belki de bu yolla baÅŸa kakmadan paylaÅŸabilmenin ve ibadetleri belli günlere has kılmamanın toplumda sürekli bir bayram sevinci yaÅŸanmasına neden olacağını fark ederiz...

Hani çocukların parmaklarıyla oynadığı bir oyun vardır ya…

Bu tuttu… Bu kesti… Bu piÅŸirdi… Bu yedi…Bu hani bana, hani bana de(me)di… Bütün bir ümmet kardeÅŸçe bayram etti…

 

1Maide suresi 101. ayet

2 Hac Suresi 37. ayet

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.