İşgal rejimine bağlı savcılık, Hayfa Denizcilik Mahkemesi’ne, Gazze Şeridi’ne uygulanan deniz ablukasını kırmaya çalışan “Sümûd Filosu”na katılan 50 yabancı geminin kalıcı olarak müsadere edilmesi için olağanüstü bir talep sundu. Bu talep, savcılığın mahkemeye sunduğu belgede yer aldı.
Savcılık dilekçesinde, bu gemilerin önemli bir kısmının Hamas’la bağlantılı kişi veya kuruluşlara ait olduğu ya da onlar tarafından finanse edildiği iddia edilerek, devletin uluslararası hukuk hükümlerine dayanarak ablukanın ihlali girişimlerine katılan gemilere el koyma hakkı bulunduğu savunuldu ve mahkemeden müsadere kararı talep edildi.
İsrail savcılığına göre, geçen ekim ayında İsrail karasularına ulaşan bu filo, gemi sayısı ve operasyonel niteliği bakımından “emsalsiz” olarak nitelendi ve ordu donanması için ciddi bir meydan okuma oluşturdu. Savcılık, gemilerin hareketlerinin deniz filosu tarzında yüksek düzeyde koordinasyon ve senkronizasyon gösterdiğini öne sürdü.
Açıklamaya göre, ilk dalgada 41 gemi yahudilerin “Keffaret Günü”nde durduruldu, ardından ikinci dalgada 9 gemi daha geldi.
Savcılık, gemilerdeki insani yardım miktarının son derece az olduğunu, toplamda 5 tonun altında bulunduğunu ve bunun bir kamyonun taşıma kapasitesinden bile az olduğunu belirterek, organizatörlerin amacının insani yardımdan ziyade medyatik bir provokasyon yaratmak olduğunu iddia etti.
Devletin savunmasında, Hamas’ın ön şirketler aracılığıyla filonun finansmanında ve gemilerin satın alınmasında rol aldığına dair deliller bulunduğu öne sürülerek, bunun yalnızca cezalandırma değil, aynı zamanda ablukayı zorla delmeye niyetlenen taraflara gözdağı verme amacıyla sert bir yargı süreci yürütülmesini haklı kıldığı savunuldu.
Savcılık ayrıca, bazı örgütlü grupların şu anda çok katılımlı yeni bir deniz seferi hazırlığında olduğuna dair işaretler bulunduğunu bildirdi.
Bu müsadere talebinin yalnızca deniz güvenliği ve yasa uygulamasını koruma amacı taşımadığı, aynı zamanda devletin ifadesiyle ablukayı kırma ve deniz yolları güvenliğini tehdit etme girişimlerine karşı caydırıcı bir adım olduğu vurgulandı.
Geçtiğimiz Ekim ayı başında, İsrail ordusuna bağlı donanma ve deniz komandoları, Gazze’ye doğru yola çıkan “Küresel Sümûd Filosu”na ait 40’tan fazla gemiyi durdurmuş, gemilerdeki katılımcılara saldırmış ve yüzlercesini Asdud Limanı’na götürmüştü.
İsrail kaynakları, filo katılımcılarının “gönüllü sınır dışı” veya “yasal süreç kapsamında zorunlu tahliye” prosedürlerine tabi tutulduğunu aktardı.
Öte yandan, filo organizasyon komitesi yaptığı açıklamada, işgal donanmasının insani gemilere güç kullanarak müdahale ettiğini, basınçlı su topları ve pis su kullandığını, ardından iletişimi kesip 47 farklı ülkeden yüzlerce gönüllüyü İsrail askeri gemilerine zorla bindirerek alıkoyduğunu bildirdi. Komite, yaşananları “deniz korsanlığı ve uluslararası hukukun açık ihlali” olarak nitelendirdi.
Filistin Enformasyon Merkezi
Henüz yorum yapılmamış.